Türkiye destekli Suriyeli silahlı muhalif gruplar Milli Ordu (Ceyşül Vatani) adı altında birleşme kararı aldı. Böylece TSK‘nın Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla birlikte gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla kontrol altına alınan bölgeler ile İdlib vilayetinde faaliyet gösteren silahlı gruplar tek çatı altında toplanmış olacak.
Türkiye'nin desteğiyle muhaliflerin kurduğu Suriye Geçici Hükümetinin Başkanı Abdurrahman Mustafa, Şanlıurfa'da düzenlenen basın toplantısında "Milli Ordu ve Ulusal Kurtuluş Cephesinin Suriye Geçici Hükümetine bağlı Savunma Bakanlığı altında tek bir düzenli askeri ordunun çatısı altında birleştiğini" ilan etti.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre yeni yapının ana faaliyet alanını İdlib, Hama, Hama ili kırsalı ve sahil bölgeleri olarak ifade eden Mustafa, "Fırat'ın doğusunda Türkiye'nin terörle mücadelesine de destek olacakları" mesajı verdi.
Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Selim İdris ise "başta PYD/PKK terör örgütü olmak üzere bütün terör örgütleriyle mücadele edeceklerini" kaydetti. İdris, bundan sonra Suriye'deki grupların isimleriyle zikredilmeyeceğini, nizami ordu kriterlerinin uygulanacağını da sözlerine ekledi.
Türkiye destekli grupların birleşmesinin, İdlib vilayetinde en etkili güç konumundaki El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve diğer cihatçı gruplarla olası çatışmaları beraberinde getirebileceği tahmin ediliyor.
Milli Ordu komutanlarından Mustafa Secari de, bölgede Türkiye destekli Milli Ordu komutasında yaklaşık 100 bin savaşçının bulunduğunu belirterek, "Bu tabii ki HTŞ'nin canını sıkacaktır. İçeride HTŞ'yi ya da dışarıda İdlib'e girmeye çalışmaları ya da ateşkesi ihlal etmeleri durumunda Suriye hükümet birliklerini püskürtmek gibi pek çok görevle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Suriye ordusu Rusya'nın hava desteğiyle Nisan ayı sonunda İdlib vilayetinde HTŞ unsurlarına yönelik geniş çaplı operasyon başlatmıştı. Rusya ile geçen yıl Eylül ayında imzalanan mutabakat çerçevesinde İdlib vilayetinde 12 gözlem noktası bulunan Türkiye, rejim operasyonlarının devam etmesi durumunda bölgede iki milyon potansiyel sığınmacının Türkiye'ye akın etmesinden endişe duyuyor.