Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 3,1'lik oranla, piyasa beklentilerinin altında büyüdü ve yavaşlama sinyali verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, gayrisafi yurtiçi hasıla ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre sabit fiyatlarla yüzde 3,1’lik artışla 33 milyar 61 milyon TL olarak gerçekleşti.
Türkiye'de büyümenin temel gücü yine iç talep ve kamu harcamaları oldu. Yatırımlar ve dış talebin ise büyümeye negatif etkide bulunduğu görüldü.
3,1 puanlık büyüme rakamının 3,4 puanı Suriyeli mültecilerin de ekstra katkı sunduğu özel tüketimden, 1,9 puanı ise kamu harcama ve yatırımlarından kaynaklandı. Net dış talep büyümenin 2,1 puan düşük gelmesine neden olurken, stok değişimlerinin büyümeye önemli bir etkisi olmadı.
Ekonomistlerin değerlendirmelerine göre son veriler Türkiye ekonomisinin yavaşladığını ve büyümenin yapısının bozulduğunu gösterdi.
DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selva Demiralp, ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisinin yavaşlama sinyali verdiğini belirtti. Yatırımlar ve ihracatın büyümeye olumsuz etkide bulunduğunu söyleyen Demiralp, Türkiye'nin dış talep konusunda yapacaklarının sınırlı olduğunu, ancak yatırımların artması için belirsizliklerin azalması gerektiğini söyledi.
Nomura stratejisti Timothy Ash, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Türkiye ekonomisi üzerindeki riskler dikkate alındığına bu büyüme rakamının olumlu olduğunu ancak açık bir şekilde ekonominin yavaşladığını belirtti.
Ash, ikinci çeyrekte yatırımların gerilemesi ve ihracattan büyümeye negatif etki gelmesi dolayısıyla Türkiye'de büyüme yapısının sağlıklı olmadığını söyledi.
Veriler 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin yılın geri kalanında ekonomi üzerine nasıl etkide bulunacağına ilişkin soru işaretlerini de yeniden gündeme getirdi.
Büyüme verilerini değerlendiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminin etkisiyle genel koşulların zayıfladığını ama ekonomideki yavaşlamanın kalıcı olmadığını söyledi.
Şimşek büyüme rakamlarının ardından yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki zayıflamaya rağmen yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 3.9 seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi.
Doç. Dr. Selva Demiralp, darbe girişimlerinin asıl etkilerinin üçüncü çeyrekte görüleceğine dikkat çekti. Ağustos'ta kurumsal kredilerin gerilediğine dikkat çeken Demiralp, bu durumun sanayi üretiminde de düşüş sinyali verdiğini belirtti. Demiralp'e göre OHAL'in uygulandığı üçüncü çeyrekte ekonomik aktörler temkinli davranıyorlar.
Timothy Ash bununla birlikte, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in bu ifadelerinin iç tasarrufların artırılması ve yapısal reformlar açısından önemli işaretler verdiğini belirtti. Ash, yine de Türkiye'nin yapısal reformlara açısından daha yapması gereken çok şey olduğunu belirtti.
Darbeye teşebbüs edildiği temmuz ayında sanayi üretimi verisinin 7 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve cari işlem verisi de ekonomide durgun trendin devam ettiğini ortaya koydu.
Temmuz'da sanayi üretimi yıl bazında yüzde 4,9 oranında düştü ve Eylül 2009'dan bu yana en sert gerilemeyi kaydetti. Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmamış veri de yüzde 8,43'lük düşüşle yine Eylül 2009'dan bu yana en düşük veri olarak gerçekleşti.
Temmuz ayında cari denge 2,60 milyar dolar açık verdi. Böylece 12 aylık cari işlemler açığı 28,931 milyon dolar oldu.
Merkez Bankası'nın açıklamalarına göre, dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre azalmasına rağmen, hizmetler dengesi fazlasının da azalması cari açıkta gerçekleşen gerilemeyi sınırlandırdı.