Milliyet yazarı Tolga Şardan, Türkiyeli yetkililerin, ABD ve İngiltere'nin başlattığı "Uçuşlarda elektronik cihaz yasağı"nı tesadüfen öğrendiğini ileri sürdü. Türk Hava Yolları'nı (THY) da kapsayan yasağın kalkmasına yönelik girişimlerin sürdüğünü ifade eden Şardan, söz konusu kararın Mısır ve Yemen'de ele geçirilen iki ayrı bomba düzeneği nedeniyle alındığını aktardı.
Tolga Şardan'ın "Türkiye yasağı tesadüfen öğrendi" başlığıyla yayımlanan (25 Mart 2017) yazısı şöyle:
ABD ve İngiltere’nin İstanbul çıkışlı uçuşlarda başlattığı “elektronik cihazların kabine alınmaması” uygulaması büyük tepki çekiyor. Aslında Türk Hava Yolları’na “ticari darbe” vurmayı amaçladığı belirtilen yasağın kalkması için Türkiye’nin girişimleri sürüyor. İşin ilginç yönü, Türkiye bu önemli gelişmeyi ABD’lilerle yapılan güvenlik görüşmeleri sırasında “tesadüfen” öğrendi. Ankara’da toplantı Merkezi Dubai’de bulunan ve Amerika’ya yapılan uçak seferlerindeki güvenliği denetleyen ABD merkezli TSA’dan (Transportation Security Agency / Ulaşım Güvenliği Teşkilatı) 3 kişiden oluşan sivil havacılık uzman heyeti, salı günü Ankara’da Türk yetkililerle biraraya geldi. Periyodik olarak Türkiye’ye gelen TSA uzmanları, Ulaştırma Bakanlığı’ndaki toplantıda, Ulaştırma ve Dışişleri bakanlıklarının yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden üst düzey yetkililerle Türkiye’den ABD’ye uçuşların gerçekleştirildiği havalimanlarındaki güvenlik önlemlerini değerlendirmeye başladı. Ancak, toplantının devam ettiği sırada, ABD’nin uygulamaya koyduğu yasak sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna yansıdı. Bu gelişmenin kamuoyuna yansımasından önce toplantıda Türk yetkilileri bilgilendirmeyen TSA heyeti, sosyal medya mesajları sonrasında Türk tarafını bilgilendirmek zorunda kaldı. Türk tarafı bu gelişmenin gerekçesini sorgularken, TSA uzmanları yasak kararını doğruladı. İki bomba düzeneği ABD’li uzmanlar, ABD’ye İstanbul çıkışlı yapılan uçuşlarda “elektronik cihazların kabine alınmaması” uygulamasına Yemen ve Mısır’da iki ayrı bomba düzeneği ele geçirilmesi nedeniyle karar verildiğini açıkladı. ABD’li sivil havacılık güvenliği uzmanları, düzeneklerin birisinin diz üstü bilgisayar biçiminde, diğerinin ise uluslararası tanınılırlığı olan bir cola firmasının etiketini taşıyan hediyelik bir radyo cihazına kurulduğunu anlattı. Bu düzeneklerin bulunmasının ardından CIA ve diğer istihbarat birimlerinin uçaklara yönelik eylem olabileceği yönünde değerlendirmeler yaptığını belirten TSA uzmanları, eylemcilerin “içeriden” yardım alma olasılıklarının büyük olduğunu ve bu nedenle 10 şehirden ABD’ye yapılacak uçuşlarda güvenlik riski oluştuğunun değerlendirildiğini söyledi. ABD’li uzmanlar, toplantıda kararın siyasi gerekçesinin olmadığını, sadece güvenlik riski nedeniyle uygulamaya konulduğunu belirtti. Kararla ilgili görüştüğüm uzmanlar ise havacılık sisteminde güvenlik önlemleri ve uygulamalarının uluslararası sivil havacılık otoritesi ICAO tarafından alındığına dikkati çekti. Uzmanlar, ABD ve İngiltere’nin böylesi bir uygulamayı ICAO’nun onayı olmaksızın uygulamaya koyamayacağını vurguladı. Uzmanlar, ABD ve İngiltere’nin ancak ICAO’ya teklif götürebileceğini, teklifin ICAO tarafından kabul edilmesi halinde uygulamaya konulabileceğini kaydetti. Yeni cihazlar mı? Bu arada, ABD’nin ürettiği ve güvenlik sistemlerinin oluşturulmasında kullanılacak yeni cihazları pazarlama isteğinin yeni uygulamada etkili olduğu iddiaları var. Sadece ABD’nin üretip sertifikalandırdığı son teknoloji “eşya arama” cihazları “Yolcu beraberindeki bagaj kontrol cihazı” olarak tanımlanıyor. Konvansiyonel x-ray’lerden sonra kullanılan “smart x-ray” (akıllı x-ray) cihazlarının yerini alan ve AHBS olarak adlandırılan “tomografi” cihazları kabine alınan yolcuların beraberindeki eşyaların kontrol edilmesinde kullanılıyor. Tanesi yaklaşık 300 bin dolar olan AHBS cihazlarının Atatürk Havalimanı’nda kullanılmasına karar verilmesi durumunda, cihazlardan en az 3 tane alınacak. Zira, yeni başlayan yaz tarifesiyle Atatürk Havalimanı’ndan her gün ABD’ye 11 ayrı uçuş yapılacak. Bu uçuşlar, aynı anda en fazla 3 kapıdan gerçekleştiriliyor. Uygulamanın kaldırılmaması halinde kapılara yeni cihazların konulması planlanacak. A4 kâğıdı gibi bomba Bu gelişmeler yaşanırken, görüştüğüm sivil havacılık güvenliği uzmanları, günümüzde A4 boyutundaki bir fotokopi kâğıdı büyüklüğünde ve ağırlığında plastik patlayıcıların imal edildiğine dikkati çekti. Uzmanlar, çok ince ve hafif olan plastik patlayıcıların, özellikle dizüstü bilgisayarlarda kullanıldığını belirtirken, Somali’de geçen yıl bir uçakta yaşanan patlamanın benzer bir düzenekle gerçekleştirildiğini vurguladı. Uzmanlar, düzeneğin dizüstü bilgisayarların eletronik donanımı kullanılarak harekete geçirildiğini belirtirken, kabine alınmayıp bagaja konulan eşyalar içinde yer alabilecek benzer bir bomba düzeneğinin de uçaklarda güvenlik riskine neden olabileceğini kaydetti. İstanbul kaynaklı uçuşlar için alınan kararın doğru olmadığı, bu yorumdan da anlaşılabilir.