T24 - ABD yönetimi, İran ile enerji alanında ticaret yapan ve başta Koç grubuna ait olan TÜPRAŞ ile kamuya ait olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) olmak üzere Türk enerji şirketleri ve İran bankaları ile iş yapan Türk kamu ve özel bankalarının kara listeye alınacağı uyarısında bulundu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İran'a ilişkin son kararından sonra 1 Temmuz'da İran'a Yaptırım Yasası'nı Kongre'den geçiren ABD, Türkiye'ye üst düzey bir heyet gönderdi. Heyet, Türkiye'de Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, “Kara Para Kurulu” olarak bilinen Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) ve Bankalar Birliği ile görüşmeler yaparak Tahran'ın silahlanma faaliyetlerine destek verecek alanlarda İran'la iş birliği yapan ülkeler ve şirketlere karşı ABD'nin uygulayacağı yaptırımlar konusundaki kararlılığı iletti.
Heyetin temaslarına ilişkin perde arkası bilgileri Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer ortaya çıkardı.
Çakırözer'in “ABD'den Ankara'ya Kara Liste Uyarısı” başlığıyla yayımlanan (20 Ağustos 2010) haber-analizi şöyle:
ABD’den Ankara’ya Kara Liste Uyarısı
ABD yönetimi, Türkiye’ye üst düzey bir heyet göndererek İran ile enerji alanında ticaret yapan başta TÜPRAŞ ve TPAO olmak üzere Türk enerji şirketleriyle, ABD’nin tek taraflı yaptırım kararı aldığı İran bankaları ile iş yapan Türk kamu ve özel bankalarının kara listeye alınacağı uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı’ndan gelen heyet hafta içinde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Mali Suçları Araştırma Kurulu, BDDK ve Bankalar Birliği ile görüşmeler yaparak BM Güvenlik Konseyi’nin 1929 sayılı kararında yer alan yaptırımlar ile sonrasında ABD tarafından çıkarılan bir yasayla uygulamaya konan tek taraflı ABD yaptırımları hakkında Türkiye’yi bilgilendirdi.
TÜPRAŞ ve TPAO’NUN durumu
Üç gün süren görüşmeler hakkında Cumhuriyet’e bilgi veren ABD kaynakları, BM Güvenlik Konseyi’nin 1929 sayılı son kararında “İran’ın silahlanma faaliyetlerinin enerji sektöründen elde ettiği gelirle finanse edildiğinin” ortaya konduğunu anımsatarak bu karar ışığında İran enerji sektörüne yatırım yapılmasını önlemek amacıyla 1 Temmuz’da ABD Kongresi’nce İran Yaptırım Yasası’nın çıkarıldığını kaydetti. Yasanın İran ile iş ilişkisi içindeki üçüncü ülkeleri de bağlayan önemli yaptırımlar getirdiğine işaret eden kaynaklar, Türkiye’nin nasıl etkileneceği konusunda şu bilgileri verdiler:
1. İran enerji sektörüne belli miktarın üzerinde yatırım yapan tüm yabancı şirketler ABD’nin kara listesine girecek ve yaptırımlara tabi olacak.
2. Özellikle de İran’a işlenmiş petrol ürünü satan ya da satışına nakliye, sigorta ve finans alanlarında aracılık edenler ile İran’ın petrol sektörüne yatırım yapan uluslararası şirketler ABD tarafından tek taraflı yaptırıma tabi olacak. Türkiye’de geçmişte bu tür bir ilişki içinde olanların başında TÜPRAŞ geliyor. TPAO’nun da İran ile önemli anlaşmalar imzalama hazırlıkları vardı. Bu konularda bilgi aldık.
3. İlişkileri devam ederse bu şirketlerin ABD ile tüm ticaret ilişkisi sona erme noktasına gelecek. Kendilerine ithalat-ihracat izinlerinden, kredi imkânlarına kadar 9 alanda yaptırım uygulanacak.
Yeni yasanın 1996’da çıkarılan İran-Libya Yaptırımlar Yasası’ndan çok daha sert önlemler içerdiğini belirten ABD yetkilisi, “Bu kez yaptırımları uygulama konusunda kararlıyız” dedi. Yaptırımlar ile amaçlarının Türk şirketlerini cezalandırmak olmadığının altını çizen ABD yetkilisi “Amacımız yaptırıma uğrayabilecek aktiviteleri önceden önlemek. Böylece İran üzerinde baskıyı arttırarak uluslararası topluma karşı yükümlülerini yerine getirmesini sağlamak” mesajı verdi. Yaptırımlara rağmen İran ile enerji alanında ticarette ısrar edecek şirketler konusunda ise aynı yetkili “Bundan böyle siyah bir leke taşımak zorunda kalırlar ki bu ne o şirketler ne de Türkiye için olumlu bir imaj doğurur” değerlendirmesini yaptı.
Türk bankalarının durumu
İran yönetiminin uluslararası baskıyı hissedebilmesi için bankacılık sektörünün de kontrol altına alınması gerektiğinin bugüne kadar çıkan 4 BM Güvenlik Konseyi kararında da ilkesel olarak yer aldığını belirten ABD kaynakları, bu alanda uluslararası toplumdan ve Türkiye’den beklentilerini de şöyle sıraladı:
1. Finans alanında iki çeşit tedbir mekanizması var. Birincisi “hedefli önlemler”. ABD’nin 1 Temmuz’da çıkardığı Yaptırım Yasası’nda belirlenmiş İran bankaları var. Bu bankalarla para transferi içindeki tüm bankaların bunu kesmesini istiyoruz. Eğer devam ederlerse bu bankaların ABD ile tüm temsilcilik ilişkisini keseceğiz. Türkiye ile bunu konuşmaya geldik, çünkü listemizdeki İran bankalarıyla ilişki içinde olan Türk bankaları da var. Sadece özel bankalar değil, devlet bankaları da bu kapsamda. Eğer ilişkilerini sürdürürlerse onların ABD finans kuruluşlarıyla tüm ilişkileri kesilecek. Böyle bir karar Türk bankalarının uluslararası düzeyde saygınlığını sarsacaktır.
2. İkinci mekanizma ise “sistemsel önlemler”. BM kararları bir ticaret ambargosu öngörmediği için İran ile meşru ticaret yapılabilir. Ancak bu mekanizmanın doğru biçimde ve iyi kontrol altında olması gerekir. Biz 27 AB ülkesinin benimsediği ortak modelin ideal olduğu kanısındayız. AB, İran ile ticaretini belli bankalar kanalıyla ve sıkı kontrole tabi tutularak yapılmasını benimsedi. Yani her yapılan transfer onaya tabi olacak ve meşru olmayan hiçbir transfer yapılmayacak.
3. Türk hükümetine ve bankalarına durumu anlattık. Kendilerinin değerlendirmesini bekliyoruz. AB üyesi olmadığı için o modeli uygulamak zorunda değil. Ankara BM yaptırımlarına uyacağını açıkladı. Bizim beklentimiz BM kararının sadece lafzına değil ruhuna da uygun şekilde Türkiye’nin yaptırımları güçlü bir biçimde uygulamasıdır. Türk bankalarının da uluslararası finans sisteminin yöneldiği doğrultunun tersine hareket edeceğini sanmıyoruz. İranla iş yapmanın bedeli başka her türlü kârlarını kaybetmek olabilir.
Tek komşu siz değilsiniz
Türk hükümetinin İran’a yaptırımları uygulamanın zorluklarına dikkat çeken açıklamaları konusunda ise Washington yönetimi Ankara’ya şu mesajı iletmiş durumda:
“Türkiye İran’la sınırı olan tek ülke olmadığı gibi İran ile büyük ölçekli ticaret yapan da tek ülke değil. Yaşanacak güçlüklerin hiçbiri Türkiye’ye özgü değil. Uygulanacak olan ticaret ambargosu değil. Biraz zaman ve enerji alacak olan kontrollü bir rejim gerekli. Bunun da meşruiyeti BM kararlarında yatıyor”
Hangi bankalar yasaklı?
ABD yönetiminin 1 Temmuz’da çıkardığı İran Yaptırım Yasası (CISADA) ile finansal ilişkileri yasakladığı bankalar şunlar: Bank Sepah, Bank Melli, Arian Bank, Kargoshae Bank, Bank Mellat, Persia International Bank, PLC, Export Development Bank of Iran, First East Export Bank, Post Bank, Bank Saderat. Listede Bahreyn’e kayıtlı Future Bank ile Venezuela’ya kayıtlı Banco Internacional de Desarollo bankaları da yer alıyor.
Kimlerle görüştüler?
ABD enerji ve finans alanındaki yaptırımları anlatmak için Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, BAE, Japonya, Kore, Lübnan, Bahreyn, Ekvator ile görüşmeler gerçekleştirmiş. Gelecek hafta da Çin’e gidecekler. AB’nin 27 üyesinin aldığı yaptırım kararları dışında Avustralya ve Kanada da kendi yaptırım kararlarını açıklamış durumda.