T24 - İngiliz gazeteleri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dün açıkladığı 9 maddelik Suriye yaptırımlarını değerlendirdi. Times gazetesi haberin başlığını, "Türkiye'nin 2,3 milyar dolarlık ticareti kesmesi, Esad'ın boynundaki ilmiği iyice sıktı" diye attı.Ankara'nın mali yaptırım kararının, Suriye liderinin geçen hafta Başbakan Erdoğan tarafından Adolf Hitler'le mukayese edilmesi ardından geldiği belirtilen haberde, kısa süre önce iki lider arasında bir hayli yakın olan dostluğun tümüyle düşmanlığa dönüştüğü tespitine yer verilmiş. Haberde ayrıca, Ankara'nın mali yaptırım kararının Washington'da olumlu karşılandığı belirtilmiş. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi'nden yapılan açıklamada "Türkiye'nin Suriye halkına uygulanan zulme karşı gösterdiği liderlik Esad rejimini yalnız bırakacaktır" denildiği aktarılmış.'Suriye yaptırımları engellemek amacıyla tutsakları salıverdi'Konuyla ilgili Finacial Times'ın haberinde ise Ankara'nın mali yaptırım kararının, iki ülke ilişkilerinde yaşanan yüz seksen derecelik değişimin son perdesi olduğu belirtilmiş. "Şam'la uzun yıllardır zayıf olan diyaloğun güçlendirilmesi Türk dışişlerinin komşularla sıfır sorun siyasetinin en büyük başarası olarak gösterilirken, mali yaptırımlar ilişkilerin tümüyle koptuğu anlamına geliyor" denilmiş.Daily Telegraph haberinin başlığı ise "Suriye yaptırımları engellemek amacıyla tutsakları salıverdi." Haberde, Şam'ın Arap Biriliği tarafından onaylanan mali yaptırımlara mani olmak amacıyla, yüzlerce "eline kan bulaşmamış" olarak tanımlanan siyasi suçluyu serbest bıraktığı söylenmiş. Şam'ın yaptırımları engelleme çabalarının kısmen işe yaradığını zira Arap Birliği'nin mali yaptırımların başlangıç tarihini cumartesiye ertelediğinin söylendiği haberde Ankara'nın ise yaptırımlar için düğmeye bastığı belirtilmiş.Türkiye'nın yaptırım kararının Suriye'deki muhaliflere güçlü bir manevi destek sağlayacağını, şimdiye dek Esad'a arkasını dönmemiş olan iş-ticaret dünyası üzerinde ise etkili olabileceği söylenmiş.Haberde ayrıca, Türkiye'nin yaptırımlarda çok ileri gitmeyerek, Suriye'nin kuzeyine sağladığı elektriği kesmediği belirtilmiş.Dersim tartışmasıIndependent'in köşe yazarlarından Adrian Hammilton, bugünkü yazısını Türkiye'de son haftalara damgasını vuran Dersim tartışmalarına ayırmış, yazının başlığı "Türkiye'nin geçmişinden uzaklaşması, geleceğinin anahtarıdır".Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, 1930ların sonunda Dersim'de yaşanan ve açıklanan resmi belgelere göre on üç binden fazla kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili olarak devlet adına özür dilemesinin, göz ardı edilmeyecek kadar önemli olduğunu belirten yazar bu hareketin iki sonucuna dikkat çekmiş.
Hammilton ilk olarak 1915 Ermeni tehciri ya da Kürtlere yapılan zulüm konularında da benzer özür tavrı takınılıp takınılmayacağını sormuş? İkinci olarak ise Dersim özrünün doğrudan olmasa da o dönemin lideri Mustafa Kemal'e yönelik bir eleştiriyi barındırdığını söylemiş.Erdoğan'ın özrüne, CHP tarafından kendilerine yönelik bir siyasi hamleden ibaret olduğu eleştirisinde, başbakanın gittikçe artan muhalefete tahammülsüzlüğüne bağlı olarak haklılık payı bulunduğu belirtmiş.Hammilton, Mustafa Kemal'in Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü ardından modern, batı çizgisinde, laik ve geçmişini reddeden bir ulus kurma idealini büyük ölçüde gerçekleştirdiğini ve yıkılan birçok imparatorluğun beceremediği bu proje sebebiyle 20. yüzyılın en önemli devlet adamlarından biri olduğunu söylemiş.Ancak bu sürecin azınlıklara ve özgürlüklere hoşgörü pahasına gerçekleştiğini eklemiş. Şimdi neredeyse yüzyıl sonra Türkiye'nin Osmanlı'dan beri tecrübe etmediği bölgesel güç olma ve ılımlı İslam modeli teşkil etme gibi bambaşka bir noktada bulunduğunu belirten Hammilton, bu arada ülke içinde yaşanan dönüşümün dışarıdan bakan gözler tarafından yeterince fark edilmediğine dikkat çekmiş ve yazısını şöyle bitirmiş:"Yaşanan süreç bir değişimdir, etkileyici olduğu kadar da belirsizdir. Ve orta doğuda tarih, hiçbir yerde olmadığı kadar büyük önem taşır. Geçmişiyle yüzleşen Türkiye, geleceğine hazırlanıyor."