Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyeleri, 6 Nisan 1909’da katledilen ve ilk öldürülen gazeteci olarak bilinen Hasan Fehmi Bey için Çemberlitaş Sultan 2’nci Mahmut Türbesi’ndeki mezar başında anma töreni düzenledi. 2005’ten bu yana her yıl 'Öldürülen Gazeteciler Günü' olarak da anılan günde yapılan törene TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ile gazeteciler katıldı
Hasan Fehmi Efendi'nin mezarına çiçek konulmasının ardından konuşan Olcayto, şunları söyledi:
"1909'da Hasan Fehmi Bey, o zamanın iktidarını eleştirdiği bir yazı yüzünden bir asker tarafından köprü üzerinde öldürülür. İlk gazeteci cinayetidir bu. Hasan Fehmi Efendi'den sonra bugüne kadar 67 gazeteci öldürüldü çeşitli vesilelerle. İşin başka üzücü yanı da bu 67 gazetecinin pek çoğunun maalesef dosyaları halen faili meçhul olarak biliniyor. Üzerindeki sis perdesi halen kalkmadı. Abdi İpekçi’nin öyle, Hrant Dink’in halen devam eden bir davası var. Tetikçi var ama azmettirenler yok. Üzerindeki sis perdesi kalkmıyor. Neden öldürüldü, niçin öldürüldü sorgulanamıyor ve böyle davalar uzuyor ya da zaman aşımından Abdi İpekçi’de olduğu gibi ortadan kalkıyor."
'Öldürülen gazeteciler' sözü soğuk bir söz zaten. Gazeteci neden öldürülür? Çünkü gazeteci iktidarların en korkulu meslek grubudur. Neden korkulur? Çünkü gazeteciler eleştirir, araştırmacı habercilik yapar dolayısıyla iktidarın bilinmesini istemediği birtakım işleri ortaya çıkarır ve halkla yoğun bir iletişim kurar. Onun için de pek sevilmez. Yalnız Türkiye’de değil bütün dünyada da böyle. Çoğunlukla Rusya’da ve ABD’de öldürülen gazeteci sayısı pek çok. Kimi haberler yüzünden, kimi ortaya çıkardıkları gerçekler yüzünden.
"Türkiye’de yeni bir dönem açılırsa ilk yapılacak şey bana göre faili meçhul dosyaların yeniden araştırılması. Onun için biliyorsunuz Meclis'te pek çok önerge verildi. Ama iktidar partisinin ve iktidarın küçük partisinin iş birliğiyle bu önergeler reddedildi. Artık tüm dünyada gizlilik giderek kalkıyor. Çünkü medya, sosyal medya, araştırmacı gazetecilik, gazetecilik öldü diyenlere rağmen tam tersine hızla ilerliyor. Bu dosyaların indirilmesi hem bizim Türkiye olarak içimizi rahatlatacak hem de ölenlerin ailelerinin içini asıl rahatlatacak. Bu en büyük dileğimizdir. Umuyoruz ki bundan sonra yapılacak birtakım düzenlemelerle öldürülen gazeteci sayısı nasıl düştüyse bu araştırmalar yapılarak bir sonuca varılacak. Çok şey söylemek mümkün ama bu seçim öncesi belki sırası değil. Biz hiçbir siyasal partinin yanında olmadık biz sadece gazetecilerin varlığı için varız. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu amaçla çalışırız. Bu tutumumuzu bundan sonra da sürdüreceğiz." (ANKA)