Türkiye-Hollanda maçı öncesi Orkun Kökçü BBC Türkçe'ye konuştu: Türk Milli Takımı'nda oynamak en büyük hayalimdi

Türkiye-Hollanda maçı öncesi Orkun Kökçü BBC Türkçe'ye konuştu: Türk Milli Takımı'nda oynamak en büyük hayalimdi

Türkiye-Hollanda arasında İstanbul'da yarın Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak 2022 Dünya Kupası grup eleme maçı, Orkun Kökçü için farklı bir anlam taşıyor.

Hollanda'nın Haarlem kentinde doğan ve futbola bu ülkede başlayan Kökçü, ilk olarak Hollanda Milli Takımı formasını giydi. Uzun süre Hollanda 17, 18 ve 19 yaş altı milli takımlarında oynadı. Şimdi, doğup büyüdüğü ülkeye karşı Türk Milli Takımı formasıyla ilk kez mücadele edecek.

Futbol yaşamını Hollanda'nın köklü kulüplerinden Feyenoord takımında sürdüren başarılı orta saha oyuncusunun 2019 yılında Hollanda'dan gelen teklifi redderek Türk Milli Takımı'nı seçmesi, ülkede tartışmalara neden olmuştu.

Bazı spor medyası ve futbol yorumcuları, Ağustos 2020'de Türkiye A Milli Takımı'na çağrılan Orkun'un bu seçimini, doğup büyüdüğü ve futbola başladığı Hollanda'ya "hakaret" olarak değerlendirmişti.

Tartışmalar hala devam ediyor. Milli futbolcu, Hollanda'daki tartışmalar ve Türkiye-Hollanda maçına ilişkin duygularını BBC Türkçe'ye anlattı.

Orkun ve ailesi ile yüz yüze görüşmeyi planlamıştık ancak koronavirüs salgını önlemleri nedeniyle Feyenoord Kulübü, görüşmenin video konferans aracılığıyla yapılmasını istedi.

Rotterdam ekibinin sahasında 1-1 berabere kaldığı ve Feyenoord'a 1 puanı getiren golü attığı maç öncesi, Orkun Kökçü ile internet aracılığıyla bir araya geldik.

'Kalbimin yarısı hep Türkiye'de'

İlk olarak, neden genç milli takımlarında forma giydiği Hollanda A Milli Takımı yerine Türkiye'yi tercih ettiğini sorduk.

Çocukluğundan bu yana en büyük hayalinin Türk Milli Takımı forması giymek olduğunu belirterek, "Ben hiç kimseyi memnun etmek için bir seçim yapmadım. Hollanda'da doğup büyüsem de kalbimin yarısı hep Türkiye'de. Kendim için, çocukluk hayalimi gerçekleştirmek için bunu yaptım" dedi.

Türk Milli Takımı'nı seçmesi nedeniye yapılan eleştirilere oldukça üzülmüş. Kişisel seçiminin, ırkçılığın sınırlarında dolaşan yorumlara yol açmasına anlam veremiyor.

Konuşurken sürekli gülümseyen bir genç. Olumsuz eleştirilerin çok da üzerinde durmadan, sahada en iyi futbolu sergilemeyi amaçladığını söylüyor.

Çarşamba günü ilk kez Türk Milli Takımı formasıyla Hollanda'ya karşı oynayacak maçın kadrosunda olduğu için çok heyecanlı. İki takım da genç futbolculardan kurulu olduğu için, çok keyifli bir karşılaşma olacağını düşünüyor.

Teknik Direktör Şenol Güneş'in kurduğu takım ve oynattığı futbol ile Hollanda'dan daha iyi olduklarını düşünüyor. Sonra gülerek ekliyor:

"Umarım forma şansı bulurum, Hollanda'yı yeneriz ve böylece çok iyi bir seçim yapmış olduğum anlaşılır."

Pandemi nedeniyle futbol maçlarının seyircisiz oynanacak olması nedeniyle biraz buruk. Olimpiyat Stadı'nda taraftarlar olsa, Hollanda'yı rahat yeneceklerini düşünüyor.

Taraftarlar olmadan oynanan maçların keyif vermediğini, adeta bir antreman havasında geçtiğini söylüyor.

Feyenoord kulübüyle 2023 yılına kadar sözleşmesi bulunan Kökçü'nün bir başka hayali de İngiltere, Almanya, İtalya ya da İspanya kulüplerinden birinde futbol oynamak.

Her yıl Hollanda'da lig şampiyonluğun önemli adaylarından biri olan Feyenoord, bu sezon istediği futbolu ortaya koyamıyor. Amaçlarının, en azından UEFA Avrupa Ligi'ne katılarak, orada elinden geleni ortaya koymak olduğunu söylüyor.

Orkun Kökçü, Avrupa'da kendisini kanıtladıktan sonra ileride Türkiye liginde top koşturmak istediğini de ekliyor. Türkiye'de futbola olan ilgi Orkun'u çok heyecanlandırıyor.

Orkun, ailesiyle birlikte yaşıyor. Boş zamanlarını ailesi ile birlikte geçiriyor. Azerbaycan Milli Takımı ve Sabah takımında gorma giyen ağabeyi Ozan Kökçü de 6 aylığına Hollanda 2. Ligi ekiplerinden Telstar'a kiralık olarak gelmiş.

Annesi Sibel Kökçü'nün yemeklerini çok seviyor. Bütün ailenin bir arada olduğu yemek sonrası annesi, babası ve ağabeyi ile oyun oynayıp sohbet etmek en büyük keyfi.

Baba Kökçü çocuklarıyla gurur duyuyor

Orkun'u antrenmana yolcu ettikten sonra söyleşimizi babası Halis Kökçü ile sürdürüyoruz. Milli takımlarda top koşturan iki çocuğun babası olduğu için gururlu. Ancak bu sürece gelmek hiç de kolay olmamış.

Eşi Sibel Köklü ile nasıl özverili bir süreçten geçtiklerini anlatıyor. Büyük oğlu Ozan, Telstar altyapısında oynarken, bir özel firmanın düzenlediği sokak futbolu turnuvası sonrası bütün hayatlarının değişmesini sağlamış. Ozan, Orkun, Halis Kökçü ve arkadaşlarından kurulu 5 kişilik takım, turnuvanın şampiyonu olmuş.

Maç sonrası yanlarına gelen FC Groningen takımının yetenek avcısı, ağabey Ozan Kökçü'yü işaret ederek, "Bizim takımı düşünmez mi?" demiş. İşleri için sık sık yaşadıkları Haarlem kentinden 200 kilometre uzaklıktaki Groningen'e giden Halis Kökçü, bir gün FC Groningen takımına uğrayarak olanları anlatmış.

Orkun Kökçü

Hollanda 1 Ligi (Eredivise) takımı, Ozan'ı antremana çağırmış. Oynadığı futbol büyük beğeni alınca takıma kabul edilmiş. Kökçü ailesi, Ozan için Groningen'de yaşamaya başlamış. O sırada daha küçük olan Orkun da, saha kenarında ağabeyinin antremanlarını izlerken, topla oynamaya başlamış.

Groningen kulübünün genel koordinatörü, aynı zamanda futbolcular Ronald ve Erwin Koeman kardeşlerin babası Martin Koeman'ın gözü, bir gün gün saha kenarındaki Orkun'a ilişmiş. Gelip Halis Kökçü'ye, "Bu çocuk her iki ayağını da çok iyi kullanıyor. Antrenmanlara gelsin" demiş.

FC Groningen altyapısında tüm dikkatleri üzerine çeken Orkun, 2014 yılında Feyenoord Gençlik Akademisi'ne çağrılmış. Bu Kökçü Ailesi için bölünmeyi de beraberinde getirmiş. baba Halis Kökçü, Groningen'de Ozan'la kalırken, anne Sibel, Rotterdam'a daha yakın olan Haarlem kentindeki evlerine dönmüş.

Her haftasonu antrenmanlar için 80 kilometre uzaklıktaki Rotterdam'a Orkun'u götürüp, akşam da eve dönmüş. Bu durum 3 yıl sürmüş. O zorlu sürecin ardından Ozan da Feyenoord'a transfer olunca, Köklü ailesi yeniden bir araya gelmiş.

Halis Kökçü, yaşanan zorluklara rağmen çocuklarının geldiği noktadan dolayı mutlu. O nedenle Çarşamba akşamı oynanacak karşılaşma onun için büyük önem taşıyor. Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesindeki akrabaları gibi, Haarlem'deki ailesinin de Türkiye-Hollanda maçını "tüyleri diken diken" olmuş vaziyette izleyeceklerini söylüyor.