Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporu’nun açıklanmasından önce yürütülen müzakerelerde ciddi pazarlıklar yaşandığı iddia edildi.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer bugünkü (15 Ekim 2012) yazısında; Güneydoğu’da ortaya çıkarılan toplu mezarlar, Sedat Selim Ay’ın İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atanması, temel eğitimi kesintili hale getiren 4+4+4 yasası ve Ergenekon ve Balyoz davaları konularında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne gösterdiği tepkiyi yazdı.
İlerleme raporu bölümlerinde değişiklik yapıldığı öne sürülen konular şöyle:
Ergenekon-Balyoz davası:
İlk hali: “Hükümetin yargı üzerindeki etkisi ve dava süreçlerindeki eksikler ile soruşturmaların geniş çerçevesi nedeniyle bu davalar hakkındaki şüpheler artıyor”
Değiştirilen hali: “Türkiye’deki demokratik kurumların düzgün işleyişine ve hukukun üstünlüğüne duyulan güvenin güçlendirilmesi bakımından bir fırsat teşkil eden bu davalar, yargı süreçlerinin geniş kapsamlı olması ve söz konusu süreçlerle ilgili eksikliklere yönelik ciddi endişeler yüzünden gölgede kalmıştır.”
4+4+4 maddesi:
İlk hali: “Kız çocuklarının ilköğretime devam oranları üzerinde etkisi olacağından kaygı duyuluyor”
İlerleme raporundaki bu madde Türkiye’nin girişimleriyle daha sonra kaldırıldı.
Sedat Selim Ay savunması:
İlk hali: “Geçmişte işkence ve tecavüz suçlamalarına maruz kalmış bir polis amirinin İstanbul’da terörle mücadele biriminde kilit bir göreve atanmasını tüm partiler eleştirdi”
Türkiye, İlerleme Raporu’nda yer alan bu maddeye “AB Komisyonu bazı basın organlarında eski terör mahkûmlarının verdiği ifadelere dayanarak bu eleştiriyi yapıyor. Bahsedilen kişi hakkında ne verilmiş bir yargı kararı ne de AİHM kararı vardır. Bu atama tamamen terörle mücadeledeki deneyimine dayanarak yapılmıştır. Karar ulusal makamların idari tasarrufu olup Türkiye’nin bir iç işidir” diyerek itiraz etse de Avrupa Birliği bunu reddetti.
Toplu mezarlar:
İlk hali: “Güneydoğu Anadolu’daki toplu mezarlar yeterince soruşturulmamıştır”
Türkiye, Avrupa Birliği’nin bu görüşüne de itiraz etti. İtiraz metninde “Raporunuzdaki ‘toplu mezar’ ifadesi kabul edilemez. Bu iddia temelsizdir. Kazılar sırasında ya da bir inşaat sahasında tesadüfen bulunan insan kemikleri ya da kimliği belirsiz mezarlar toplu mezar diye adlandırılamaz” ifadesi yer alsa da Avrupa Birliği metni değiştirmedi.