Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na 130 bin liralık 'gönüllü doktor' cezası

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na 130 bin liralık 'gönüllü doktor' cezası

Gezi Parkı protestoları sırasında yaralılara tedavi desteği veren Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV), “Kayıtdışı ve gönüllü doktor çalıştırdığı” gerekçesiyle 130 bin lira ceza kesildi. “Ceza, kasıtlı ve intikam amaçlı” diyen vakfın itirazları sonuç vermedi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verdiği ceza kesinleşti.

 

Gezi günleri

 

Ahmet Keskin’in Taraf’ta yer alan haberine göre, işkence başta olmak üzere insan hakkı ihlallerini belgelemek ve bu suçların mağdurlarını tedavi etmek amacıyla 1990’da kurulan ve Gezi Parkı protestoları sırasında yaralananları tedavisinin yapıldığı  TİHV protestoların sürdüğü 18-21 Haziran 2013 tarihleri arasında SGK tarafından denetime alındı. SGK, vakfa gönüllü katkı veren doktor Levent Kutlu’nun primlerini SGK’ya yatırmadığı gerekçesiyle TİHV hakkında tutanak tuttu. Ardından da vakfa 130 bin lira idari para cezası kesti.

Kutlu, TİHV’de 1994’ten bu yana gönüllü hekimlik yapıyor ve ağırlıkla da işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyonu ve bunların raporlaştırılmasıyla uğraşıyordu. Daha önemlisi Kutlu’nun gönüllülük mesaisi dışında asıl işi de vardı. Üstüne üstlük bu durum SGK’nın kayıtlarında da görülüyordu. Kutlu, bir işyerinde işyeri hekimi olarak çalışıyor, yani primleri o işveren tarafından zaten yatırılıyordu. TİHV yöneticileri, aylarca SGK’ya bu durumu anlatmak için uğraştı, doktor Kutlu’nun vakfın tam zamanlı çalışanı olmadığını, dolayısıyla bir usülsüz işlemleri bulunmadığına yönelik belgeli itirazlarda bulundu. Ancak, SGK yetkililerine söz dinletemedi. Vakfın hukuki girişimleri de sonuç vermedi. SGK, idari para cezası uygulama kararından geri dönmedi. Dolayısıyla Vakfa 130 bin liralık idari para cezası kesinleşti.

Buna göre TİHV’nin işkence gören veya tecavüz gibi başka ciddi hak ihlalleri yaşayanların tedavisinde kullanacağı parası, devlete gidecek. TİHV parayı ödeyemezse bu kez icra da gündeme gelebilecek. Bu ağır cezanın gerçeğe aykırı olarak kasıtla ve cezalandırma amacıyla verildiğini düşünen ve bunu Gezi’nin intikamı olarak da gören TİHV yönetimi 18 Mart’ta konuyla ilgili kapsamlı basın açıklaması yapmaya karar verdi. TİHV yöneticileri bu toplantıda maruz kaldıkları uygulamanın ayrıntıları konusunda bilgi paylaşımında bulunurken, buna karşı ne yapacaklarını da açıklayacak.

TİHV’e yönelik bu tartışmalı yaptırım kararı akıllara İzmir’de polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun’un ailesi tarafından kurulan ve kolluk kuvvetlerince öldürülenlerin kayıtlarını tutan ve bu öldürmeleri sorgulayan  vakfın kapatılması için harekete geçilmesi talimatı verildiğini getirdi.