Gaziantep'te yaşanan son olayı yakından inceleyen Doç. Dr. Mehmet Nuri Gültekin, “Suriyeliler'in kalıcı olabileceğini hesap etmek gerekiyordu. Hükümet acilen toplumsal entegrasyon sağlayacak bir adım atmalıdır. Iraklılar'ın da gelişi işi daha çetrefilli hale getirecektir. Türkiye, Filistin sorunu gibi bir ciddi sorunla karşı karşıyadır” diye konuştu.
Gaziantep'te pazartesi gecesi Şahinbey ilçesinde Hıdır Çalar, evini kiralayan Suriyeliler tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bu cinayet üzerine ilk kez Türkiye'deki yerel halk ile Suriyeliler arasında son aylarda yaşanan kavgalar ölümle bitmiş oldu. Gaziantep Valisi Erdal Ata, adli bir olayı toplumsal bir olaya dönüştürmek isteyenler olduğunu öne sürerek, sağduyu çağrısında bulundu. Vali Ata'nın, “Meydana gelen olayın art niyetli kişiler tarafından kullanılarak toplumsal bir olay haline getirilmesine asla müsaade edilmeyecektir” açıklamasına karşın Gaziantep'teki gerilim ve Suriyeliler'e yönelik protestolar bitmedi.
Amerikanın Sesi’nden Yıldız Yazıcıoğlu’nun haberine göre, Suriyeliler'in yaşam koşullarını yakından takip eden akademisyenlerden Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Nuri Gültekin, Türkiye'nin uzun vadeli bir problem ile karşı karşıya olduğunu ve bu nedenle de uzun vadeli çözüm gerektiğini vurguladı.
Gültekin, Gaziantep'teki son gerilim konusunda Türkiye'deki basına pek yansımasa da Kilis'te, Kahramanmaraş'ta kavgalar yaşanmaya devam ettiğini belirtti. Gültekin, halkın tepkisini, “Suriyeliler'e yönelik öfke bireysel kavga ile başlasa da şimdi toplumsal çatışmaya dönüşmesi sürpriz değil. Suriyeliler, Türkiye'nin en yoksul mahallerinde en yoksul gruplar olarak yaşamaya başladı. En önemlisi de asgari ücretle yaşayanlar açısından Gaziantep gibi illerde kiralar, Suriyeliler nedeniyle yükselmiş görünüyor. Yine günlük iş ücretlerindeki düşüş de Suriyeliler kaynaklı görülüyor” sözleriyle değerlendirdi.
Gültekin, “Suriyeliler'in kalıcı olabileceğini hesap etmek gerekiyordu. Hükümet acilen toplumsal entegrasyon sağlayacak bir adım atmalıdır. Iraklılar'ın da gelişi işi daha çetrefilli hale getirecektir. Türkiye, Filistin sorunu gibi bir ciddi sorunla karşı karşıyadır” dedi.
Karar verici mekanizmalardaki yetkililerce Türkiye'nin acilen Suriye ve Irak politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Gültekin, Suriyeliler'in Türkiye'de kalıcı olacağını artık dikkate alarak adım atılması çağrısında bulundu.
Suriyeliler için AKP hükümetinin uyguladığı açık kapı politikasının kontrolsüz hayata geçirildiğini belirten Gültekin, Iraklılar konusunda da uzun vadeli yaklaşım gerektiğini yineledi.
Irak'taki nüfus hareketliliğini yakından izleyen İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır da, “Bölgede büyük bir trajedi söz konusu. Suriye'deki göç ardından da Irak'ta göç başladı. Türkiye'de dahil olmak üzere komşu ülkelere ciddi bir göç baskısı var. Silopi'de şimdilik 2 bin kişi olduğu biliniyor” diye konuştu.
ABD başta olmak üzere uluslararası topluma acilen Irak'a sistematik insani yardım çağrısında bulunan Çorabatır, Türkiye'nin ise acilen politika belirlemesi gerektiğini ifade etti. Suriyeliler'de olduğu gibi açık kapı politikası mı uygulanacak yoksa nasıl göç nasıl karşılanacak bunun belirsizliğini gidermek gerektiğini kaydeden Çorabatır, Gaziantep'te dünden beri yaşanan tepkileri de şöyle değerlendirdi:
“Yaklaşık 4 yıldır Suriyeliler için geçici koruma statüsü sürüyor. Artık kalıcı bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Iraklılar için de nasıl hareket edileceği önem taşıyor. Mesela Musul'dan gelen ilk Iraklı grup, hukuki boşluktan yararlanarak direk Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne sığınmacı başvurusunda bulundu. Ancak bu hak Suriyeliler'e tanınmamıştı.”