Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafından NATO Madrid Zirvesi’nde 28 Haziran 2022 tarihinde imzalanan Üçlü Muhtıra çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Mekanizma’nın ilk toplantısı Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de 26 Ağustos’ta düzenlendi. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine onay verilmesi karşılığında Türkiye’ye verdiği taahhütlerde ise henüz somut adım atılmadı.
Sputnik'ten Turan Salcı'nın haberine göre; üç ülkenin süreci yürütmek için kurduğu Daimi Ortak Mekanizma’nın ilk toplantısının sonucunu değerlendiren DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman, süreç ilerlemezse Türkiye’nin atacağı bazı adımlar olduğunu vurguladı.
PKK, PYD/YPG ve FETÖ terör örgütlerine verdiği destek dolayısıyla İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularını veto edeceğini açıklayan Türkiye, 28 Haziran’da Madrid’de gerçekleştirilen NATO zirvesinde iki ülke ile birtakım taahhütlerin bulunduğu bir anlaşma imzaladı. Ancak mutabakat imzalansa da İsveç ve Finlandiya, Türkiye’ye taahhüt ettiği konularda henüz somut adım atmadı.
Bu kapsamda Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafından mutabakat çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Mekanizma, ilk toplantısını bugün Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de gerçekleştirdi.
Daimi Ortak Mekanizma toplantısında Türk heyetine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, İsveç heyetine Başbakanlık Devlet Sekreteri Oscar Stenström, Finlandiya heyetine Dışişleri Bakanlığı’da Daimi Devlet Sekreteri Jukka Salovaara başkanlık etti.
Yapılan açıklamaya göre; görüşmelerde, Daimi Ortak Mekanizma’nın çalışma esasları belirlendi, Üçlü Muhtıra’da kayıtlı taahhütlerin hayata geçirilmesine yönelik gelişmeler gözden geçirildi ve önümüzdeki dönemde atılması gereken somut adımlar üzerinde duruldu.
Açıklamada, “Finlandiya ve İsveç, Üçlü Muhtıra’da kayıtlı, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle tam dayanışma ve işbirliği sergileyecekleri, PKK terör örgütü başta olmak üzere milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verecekleri, PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamayacakları yönündeki taahhütlerini yinelemişlerdir. Mekanizma kapsamında ele alınan konularda somut ilerleme kaydedilmesi için ilgili kurumlar arasında teknik düzeyde işbirliğinin yoğunlaştırılması konusunda mutabık kalınmıştır” ifadelerine de yer verildi.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan anlaşmada ise “Ülkeler Washington Antlaşması'nda belirtilen ilkelere ve değerlere bağlılıklarını ifade ederler. İttifakın en temel unsurlarından biri, üye devletlerin milli güvenliğinin yanı sıra uluslararası barış ve istikrara doğrudan tehdit teşkil eden terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve iş birliğidir. Müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç'e tam destek verir” ifadelerine yer verilmişti.
Anlaşmanın imzalanmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada; “İsveç ve Finlandiya ile mutabakatta yer alan uygulamaları takip edip, adımlarımızı buna göre atacağız. İsveç'in verdiği sözü şudur, 73 teröristin Türkiye'ye iadesi sağlanacak” demişti.
Türkiye bu kişiler ile ilgi Türk mahkemelerinde alınan kararları, muhatabı olan ülkelere gönderildi. Terör örgütü üyeliği ve eylemleri yargı organları tarafından karara bağlanan kişilerin iadeleri istendi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise; İsveç ve Finlandiya’nın, terör örgütleri bağlantılı kişilere ilişkin iade taleplerine 'resmi bir yanıt' vermediklerini açıkladı.
Daimi Ortak Mekanizma’nın ilk toplantısının ardından yapılan açıklamayı ve süreci değerlendiren Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, “Daimi ortak mekanizmanın ilk toplantısında somut bir adım atılmasını zaten beklemiyorduk. İki tarafın da mutabakat metninde yer alan konuları taahhüt etmiş olması ve aynı noktadan başlanacağının teyidi olması açısından bu toplantı önemli. Yeni bir şeyler söylenmemesi ilk toplantı olduğundan çok negatif karşılanan bir şey değil. Fakat bugüne kadar yapılmayan şeylerin bir değerlendirmesinin yapılmaması ve bu konuda bir yorum yapılmaması belki bu toplantı açısından üzerinde durmamız gereken konu olabilir” ifadelerini kullandı.
“Eğer bu süreç ilerlemezse Türkiye’nin atacağı bazı adımlar var” diye devam eden Sakman, “Birinci olarak mutabakat metninin imzalandığı toplantıda moderatör görevinde yer alan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve NATO sürece dahil edilebilir. Bu sürecin sonuçta NATO çerçevesinde gittiğini düşünürsek verilen sözlerin tutulmasında NATO arabulucu olabilir veya Türkiye bu iki ülkeyle ayrı ayrı ikili ilişkiler üzerinden değerlendirmeler yapabilir. Ama iki ülkenin dosyaları ayrılarak üyelik süreçlerinin değerlendirilmesi hangisi daha ilerdeyse onun önceliklendirilmesi gibi süreçler olmayacaktır. Bununla birlikte Türkiye sonuçta parlamentosundan onay süreci geçirmedi bunu olabildiğince uzatıp somut bir şeyler görmeyi bekleyebilir. Bu zaten baştan beri Türk tarafının üzerine basa basa söylediği bir nokta. Parlamento süreci başlayana kadar somut adım atılması beklenebilir” dedi.