Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Güllü: Hangi erkek, buluşmaya yanında 19 santimlik bir bıçakla gider; yargı da fail kadar suçlu!

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Güllü: Hangi erkek, buluşmaya yanında 19 santimlik bir bıçakla gider; yargı da fail kadar suçlu!

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Orhan Munis'in TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı öldürmesi davasında cinayetin, "duygusal çöküntü ve hiddetin etkisiyle" işlendiği gerekçesiyle, tasarlayarak değil kasten öldürme suçunun oluştuğuna karar vermesine tepki gösterdi. Güllü, “Sorarım Yargıtay'ın koltuğunda oturan değerli hakimlere: Hangi erkek buluşmaya giderken yanında 19,5 santimlik bir bıçakla gider? Sizlerin verdiği kararın, Türkiye'de milyonlarca kadının yaşam hakkını engelleyecek bir emsal karar olduğunu anlamakta neden bu kadar zorlanıyorsunuz?” diye konuştu.

Ankara Yenimahalle'de 13 Eylül 2014'te TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı öldüren Orhan Munis'in yargılandığı dava ile ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararını verdi. T24'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Munis, yanına bıçak almasını "Kurban almaya gidiyordum" diye açıkladı. Mahkeme, Munis hakkında tasarlayarak öldürme değil öldürme suçundan ceza verdi. Karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Yargıtay Başsavcılığı ise, karara itiraz etti. Yargıtay Ceza Kurulu, 5’e karşı 14 oyla Yargıtay Başsavcılığı’nın itirazını reddetti, sanığın bileğine bağladığı 19,9 santimetrelik bıçak olmasına rağmen, 'tasarlamanın koşullarının oluşmadığı' savunuldu. 

TIKLAYIN - Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun skandal kararına göre, kadın evlenmeyi kabul etse katil cinayeti işlemeyecekti!

"Hangi erkek, buluşmaya yanında 19 santimlik bir bıçakla gider?"

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü, kadınların aleyhindeki bu kararın emsal olacağını belirterek karara tepki gösterdi. Güllü, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: 

"19 buçuk santimetrelik bıçakla görüşmeye gittiği kadını 15 kez bıçaklayıp ölümüne sebep olan erkek için 'hayatın olağan akışı' gibi bir karar çıktı. Yargıtay, tasarlayarak, planlayarak bir öldürme değil o gün o saatin içinde reddedilmenin getirdiği bir sinir buhranı içinde öldürülmüştür. Sorarım Yargıtay'ın koltuğunda oturan değerli hakimlere; hangi erkek buluşmaya giderken yanında 19,5 santimlik bir bıçakla gider? Bunu mu düşünemediniz? Sizlerin verdiği kararın, Türkiye'de milyonlarca kadının yaşam hakkını engelleyecek bir emsal karar olduğunu anlamakta neden bu kadar zorlanıyorsunuz? 

"Yargı, fail kadar suçludur"

İktidarın bakış açısının da etken olduğunu biliyoruz ama iktidar düşüncesinin Yargıtay Ceza Kurulu'nu etkilediğini de çok net gösteren bir karar. Bu kararı alanlar hakkında sorgulama, yargılama yapılmasından yana tavır koyacağımızı söylüyorum. Bu süreç içerisinde hepimiz için sahada, yargıda, kollukta, kurumlar arası ya da iktidarların partilerin de kadınları eşit birey olarak görmesinin gerekliliğini önemle çiziyorum. 

İktidar hala kendi oyun alanı içinde topu çevirmekle meşgul ama o çevrilen toplarla uğraşırken bu tarafta kadınların geride kalan hayatlarının bedelini kim ödeyecek? Burada fail tek başına değildir iktidar yanındadır derken çok haklıyız. İktidarın failliğini aslında sağlayan kolluk ve yargıdır. Bugün yargının aldığı karar da bıçak darbelerini saklayan fail kadar suçludur.”