Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yönetilen 'Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı', haziran ayında toplam 388 çağrı aldı. Bu çağrıların 77’si İstanbul, 26’sı Ankara ve 8’i Adana’dan geldi. Acil yardım hattına gelen çağrıların 100’ü ev içi şiddet ihbarları, 21’i sığınak talebi, 1’i ise acil müdahale gerektiren vaka ihbarı oldu. Gelen aramalara göre ev içi şiddet mağdurlarının büyük çoğunluğu kadınlar oldu.
TKDF tarafından hazırlanan 'Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı' Haziran 2022 raporu yayınlandı. Rapora göre; haziran ayında yardım hattına toplam 388 çağrı ulaştı. 37 farklı ilden gelen çağrıların 77’si İstanbul’dan, 26'sı Ankara'dan, 8'i ise Adana’dan iletildi.
Ayrıca 34 farklı şehirden çağrılar geldiği belirtilen raporda diğer iller şöyle sıralandı:
“Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak, Van, Aksaray, ve Osmaniye.”
En çok çağrının geldiği İstanbul ilinde acil yardım taleplerinin ilçelere göre dağılımı ise şöyle:
“Ataşehir, Beykoz, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sultanbeyli, Tuzla, Ümraniye, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Esenler, Esenyurt, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kağıthane, Küçükçekmece, Sultangazi ve Zeytinburnu.”
Raporda, çağrıların şehir ve ilçeler arasındaki dağılımına ilişkin, “Şehirlerin gelişmişlik seviyeleri, sosyoekonomik durumları fark etmeksizin farklı şehir ve ilçelerden şiddet ihbar çağrıları gelmiştir” değerlendirmesi yapıldı.
15 Ekim 2007’den günümüze ev içi şiddet hattına gelen toplam çağrının 84 bin 753 olduğu belirtilen raporda; bu çağrılar içerisinde Türkiye’nin tüm illerinden gelen ihbarlarla birlikte çok sayıda ülkeden (Almanya, Fransa, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Hollanda, Avustralya, Amerika, Suriye, İsviçre, İran, Tunus, İngiltere, İsveç, Romanya, Libya, Japonya, Ukrayna, Gürcistan, Kenya, Kanada, Kazakistan, Yunanistan, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Kıbrıs) gelen ev içi şiddet ihbarları da yer alıyor.
Haziran ayı içerisinde Ev içi Şiddet Acil Yardım Hattı’na ihbarı gelen toplam 139 vakanın 100’ü ev içi şiddet ihbarlarından oluştu. Raporda; ihbarlar ev şiddeti, sığınak talebi, acil müdahale kategorilerine ayrıldı:
“Bu şiddet ihbarlarının 63’ü eş şiddeti ihbarlarıdır. 21 çağrı sığınak talebinde bulunmuştur. 1 acil müdahale gerektiren vaka ihbarı olmuştur. 99 çağrıya hukuki bilgilendirme yapılmıştır. 40 çağrı karakola, 34 çağrı ise barolara yönlendirmiştir. Haziran ayı içerisinde hatta gelen şiddet ihbarlarında belirtilen mağdurların yaşları 2-66 arasında değişmiştir.”
Raporda, gelen ihbarların gösterdiği sonuç olarak ev içi şiddetin mağdurlarının büyük çoğunluğunu kadınların (yüzde 92,9) oluşturduğu vurgulandı. Bu oranı yüzde 2,4 ile kız çocukları ve yüzde 1,6 ile erkek çocukları izledi. Cinsiyet fark etmeksizin şiddet mağduru olarak belirtilen çocukların oranı yüzde 4,0 olarak kaydedildi.
Raporda, ihbar edilen vakaların psikolojik, fiziksel, sosyal, cinsel ve ekonomik şiddetten oluştuğu tespit edildi. Şiddet biçimlerine ilişkin şu detaylara verildi:
“İhbar edilen şiddet vakalarının önemli çoğunluğu psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarıdır (psikolojik şiddet yüzde 44,94; fiziksel şiddet yüzde 31,46). Bu şiddet türlerinin dışında gelen çağrıların yüzde 11,8’i sosyal şiddet, yüzde 4,49’u cinsel şiddet ve yüzde 7,30’u ekonomik şiddeti ihbar eden çağrılar olmuştur. Burada şunu belirtmekte fayda bulunmaktadır: Her ne kadar analiz yaparken şiddet türlerini birbirlerinden kavramsal olarak ayırmak kolayken, gerçek hayatta bu durum o kadar kolay olmamaktadır.
Çoğu vakada birçok şiddet türü birlikte yer alabilmektedir, fakat bir ya da iki tanesi mağdur üzerindeki derin etkileri nedeni ile diğerinden öne çıkmakta ve mağdur tarafından dile getirilmektedir. Aynı zamanda fiziksel şiddet dışındaki şiddet türleri mağdurlar tarafından bilinmiyor olabilir. Ayrıca, farklı şiddet türleri biliniyor olsa dahi ihbarda bulunmak, o konuda yardım talep etmek için yeterince acil ve ciddi bir durum olarak değerlendirilmiyor olabilir.”
Raporda; şiddet mağdurlarının, en fazla yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğradıkları belirtilerek şu tespitlere yer verildi:
“Acil yardım hattına gelen çağrılar göstermektedir ki; kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en güvenli yer olduğunu varsaydığımız ev içerisinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireyleri tarafından uygulandığını göstermektedir.
Eşler yüzde 53,4 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır. Eşleri, yüzde 13,7 ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Aile içerisinde genel anlamda aile, baba, ağabey, abla, kız ve oğlan çocuklar şiddet uygulayanlar olarak mağdurlar ya da ihbarda bulunanlar tarafından belirtilmiştir. Ayrıca, gelen ihbarlar göstermektedir ki, kadınlar eşleri ve ev içerisindeki birinci derece akrabaları dışındaki şahıslar tarafından da şiddet görmektedir. Arada bir evlilik bağı olmadan da kadınlar duygusal ilişki içerisinde oldukları erkeklerin şiddetine maruz kalmaktadırlar. Bu bakımdan eski eş (yüzde 6,8), erkek arkadaş (yüzde 1,9), eski erkek arkadaş (yüzde 1), nişanlı/sözlü (yüzde 1) verileri önemlidir.” (ANKA)