Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Kyoto Protokolü’nü imzalamanın Türkiye açısından “günah çıkarmak” olduğunu öne sürdü.Türkiye’nin son 10 yılda dünyada karbon emisyonu en hızlı artan ülke olduğu belirten Eken, Kyoto Protokolü’ne ilişkin kanun tasarısının TBMM’de kabul edilmesini olumlu bir adım olarak gördüğünü belirtti. Eken, Türkiye’nin son 20 yılda çevre alanında imzaladığı önemli uluslararası doğa sözleşmeleri bulunduğuna dikkat çekerek “Ancak uygulamada ciddi zafiyetler bulunmaktadır. Türkiye daha 10 gün önce 2B ve diğer orman alanlarının satışını kolaylaştıran yasayı onaylamıştır. Son 10 yılda Tuz Gölü dahil olmak üzere 20 gölün kurumasına neden olan su politikaları ısrarla uygulanmıştır. Tüm bunlar Kyoto’nun özüne tümüyle aykırıdır” dedi. Eken, Türkiye’nin BM Biyolojik Çeşitlilik, Avrupa Yaban Hayatı’nın Koruma (Bern Konvansiyonu), sulak alanların korunmasına ilişkin Ramsar sözleşmelerini de imzaladığını belirterek “Örneğin başta Orta Anadolu ve Göller Bölgesi olmak üzere DSİ’nin yaptığı tüm Türkiye’deki sulama barajları ve yatırımları sulak alanların kurumasına neden olduğu için Ramsar Sözleşmesi’ne aykırıdır. Bern Sözleşmesi’ne göre kapsamlı korunan alanlar ağı kurulması lazım. Bu olmadığı gibi korunan alanların münferit olarak sınırları daraltılıyor veya koruma derecesi düşürülüyor. Türkiye’de Bern Sözleşmesi’ne göre korunan 10 kadar kuş türünün nesli tükenmek üzere ama yeterince önlem alınmıyor” dedi. Adaptasyon önlemleri şart Kyoto altında yapılan çalışmaların karbon emisyonunu azaltmak ve adaptasyon önlemleri olmak üzere iki temel gruba ayrıldığını vurgulayan Eken, şöyle konuştu: “Türkiye için iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirecek adaptasyon önlemleri büyük önem taşıyor. Doğa Derneği, suyla ilgili adaptasyon önlemlerinin 2012 beklenmeden hayata geçirilmesini bekliyor. Türkiye su sıkıntısı çeken bir ülke ve bu alanda ciddi bir politika değişikliğine gidilemezse 2030-2050 yıllarında ülkemizi önemli bir su sorunu beklemekte.”