ABD merkezli yayın kuruluşu CNN'in internet sitesinde Türkiye'nin koronavirüs salgınıyla mücadelesini konu alan bir makale yayımlandı.
Türkiye'nin birçok açıdan diğer ülkelerden farklı bir yol izlediğine dikkat çekilen yazıda, bazı uzmanlar kısmi sınırlamaların sonuç verebileceğini belirtirken kimi uzmanlar ise vaka sayısı dikkate alındığında bunun riskli olabileceğini söylüyor.
Haberde özetle şöyle deniyor:
"Hafta içinde sokağa çıkma yasağı sadece 20 yaş altını ve 65 yaş üstünü kapsıyor. Teoride diğer tüm vatandaşlar dışarı çıkabiliyor. Ama birçok küçük işletme kapalı, restoranlar sadece paket servis hizmeti veriyor, parklara gidilmiyor ve bankaların mesai saatleri sınırlı.
"Buna tezat bir şekilde, ekonomik açıdan zarar görmek istemeyen diğer işletmeler ve fabrikalarla birlikte inşaatlarda da faaliyetler eskisi gibi devam ediyor.
"Bazı uzmanlar risk altındakilerin korunması ve dışarı çıkanların gerekli önlemleri almaları koşuluyla, Türkiye'deki gibi kısmi sınırlamaların başarılı olabileceğini söylüyor.
"İngiltere'deki Lancaster Üniversitesi virologlarından Dr. Muhammed Munir, 'Bu alternatif bir strateji' diyor ve sağlıklı insanların alışveriş için dışarı çıkmalarında sorun olmadığını belirtiyor.
"Dr. Munir şöyle devam ediyor:
"'Hastalığa yakalananların yüzde 80'i iyileşti. Dolayısıyla başka sorunları olmayan sağlıklı kişiler için bu kesinlikle faydalı bir şey. Tecridin tek faydası hastalığın yayılma hızını azaltması ve hastaneler üzerindeki baskıyı hafifletmesi.'
"Kent Üniversitesi'nden viroloji uzmanı Dr. Jeremy Rossman ise Türkiye'nin her gün açıkladığı sayılar dikkate alındığında bunun şüpheli olduğunu belirtiyor.
"Dr. Rossman kısmi sınırlamaların, sadece ilk aşamada ve vaka sayısı düşükken ya da ülkenin vaka sayısında zirveyi görmesi ve tam tecritten çıkmaya başlarken uygulanmaya başlaması halinde etkili olabileceğini söylüyor:
"'Türkiye seviyesindeki ülkelerin çoğu tam tecrit uyguluyor. Kısmı izolasyon yararlı olabilir, çünkü bir taraftan salgın kontrol altında tutulurken diğer taraftan bazı ekonomik faaliyetlerin sürmesi sağlanabilir. Ama bu, halkın kurallara nasıl uyduğuna, işyerlerinde fiziki mesafeye ve el hijyenine ne kadar riayet edildiğine bağlıdır. Fakat Türkiye'deki mevcut oranlara bakınca bunun yeterli olmaması riski var.'
"Teyit edilmiş vaka sayısında Türkiye ilk 10 ülke arasında. Hastalığa yakalananların sayısı her gün 4 binden fazla artıyor. Ölüm oranı başka yerlerdekinden çok düşük ve bu şüpheyle karşılanıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ölü sayısına ilişkin resmi verilerin klinik ve radyolojik bulguların güçlü bir şekilde Covid-19'a işaret ettiği fakat testlerin negatif çıktığı vakaları kapsamadığını söylüyor.
"Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise Türkiye'de ölüm oranının düşük olmasını (yüzde 2'nin biraz üzerinde) ülkenin sağlık hizmetleri kapasitesinin yüksek olmasına ve diğer ülkelerden farklı bir tedavi protokolü uygulamalarına bağlıyor."
"Koca, diğer ülkelerin aksine Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesinin genel test ve belirti sonrası testler yerine temas zincirinin tanınmasına (filyasyon) odaklandığını, daha uzun süreli yüksek akımlı oksijen tedavisiyle entübasyonu geciktirdiklerini ve bunun daha iyi sonuç verdiğini söylüyor.
"Fahrettin Koca ayrıca, sıtma ilacı hidroksiklorokin ve Japonya menşeili antiviral bir ilaç olan favipiravir'i diğer ülkelerdekinden çok daha erken dönemde kullandıklarını belirtiyor.
"Dr. Munir, sıtma ilacının kullanılmasına karşı çıkan çok sayıdaki uzmandan biri. Munir, hidroksiklorokinin risklerinin sağlayacağı faydadan fazla olabileceğine dikkat çekiyor:
"'(Bu ilaçla) tedavinin çok az etkisi var: Hidroksiklorokinle Covid-19 hastaları iyileşmiş olsa bile bir yıl sonra kalp sorunları başlayabilir, körlük ortaya çıkabilir. Bu yüzden ilacın yaygın kullanım için onaylanmasını sağlayacak kadar bulgu yok.'
"Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Nuri Aydın ise, 'Hayat kurtarmaya çalışıyoruz. Hastaların yoğun bakım aşamasına gelmeden önce hidroksiklorokin alan hastaların yoğun bakımda daha az kaldıklarını gördük' diyor.
"Prof. Aydın, henüz bulgularını yayımlamaya yetecek kadar veri olmadığını belirterek 'Gerçek sonuçları zaman gösterecek' diye konuşuyor.
"Aydın bir şeyi daha farklı yaptıklarını; hastaları sırtüstü değil, çoğunu yüzüstü yatırdıklarını ve bunun iyi sonuçlar verdiğini söylüyor.
"Türkiye ayrıca iyileşen kişilerden alınan plazmaları hâlâ hastalıkla mücadele eden kişilerde kullanmaya başladı. Hükümet yoğun bakım yatak kapasitesinin hâlâ yüksek olduğunu yatak sayısında da sıkıntı olmadığını söylüyor.
"Ve ilk vakasını Mart ortasında açıklayan Türkiye'nin hazırlık yapmaya zamanı oldu. Türkiye'nin hastane sistemi o kadar iyi ki tıp turizmi ülkesi oldu.
"Covid-19 salgını karşısında Türkiye hızla kişisel koruyucu ekipman üretimi ve dağıtımı programları geliştirdi. İngiltere, İspanya ve İtalya dahil 30'dan fazla ülkeye yardım gönderdi.
"Bu iyi niyet ve dayanışma jesti, belki de Türkiye'nin NATO'daki müttefikleriyle yıpranan ilişkilerini düzeltmeyi hedefliyor."
CNN'in haberinde, 70'li yaşlarda olduğu belirtilen Sadet Şeker adlı bir kadının sözleri de yer alıyor:
"Sadet Şeker, eşini yıllar önce kaybetmiş. Çocuklarıyla her gün telefonda konuşuyor. Onlara en son 2-3 ay önce sarılmış. Çocuklarının İstanbul'da mı olduklarını soruyoruz. 'Evet İstanbul'da' diyor ve gözleri doluyor. Hem çok yakınlar hem de çok uzaklar. Çocuklarını ne kadar yakın zamanda görebileceği Türkiye'nin Covid-19 stratejisinin başarılı bir kumar olup olmayacağına bağlı."