'Türkiye, Öcalan konusunda üzerine düşeni yaptı'

'Türkiye, Öcalan konusunda üzerine düşeni yaptı'
T24 - AİHM, İmralı'da tutuklu bulunan terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmadığı gerekçesiyle yaptığı dava başvurusunu reddetti. Kararda "yeniden yargılanma prosedürünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan adil yargılanma hakkı kapsamına girmediğine" hükmedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'deki yargılanma sürecinin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi gündeminden düşürülmesine karşı yapılan başvurunun incelenmeye alınmasını reddetti. Gerekçeli kararda, Bakanlar Komitesi'nin, 2007 yılındaki gündemden düşürme kararını, yargılamanın iadesi talebinin reddine dair ulusal mahkeme kararını ayrıntılı olarak inceledikten sonra, 2005 tarihli AİHM hükmünün, Türkiye tarafından gereği gibi uygulandığından tatmin olarak verdiği görüşüne vardı. 'Yeniden yargılanma, sözleşmedeki adil yargılanma kapsamına girmiyor'Bugünkü kararda, yeniden yargılama prosedürünün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan adil yargılanma hakkı kapsamına girmediğine hükmedildi. AİHM, oy birliği ile aldığı bu karar için Türkiye'den savunma dahi talep etmeye gerek duymadı. AİHM'nin kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311/2. maddesinin değiştirilmesi çabalarına engel olan endişeleri de bertaraf eden bir gelişme olarak değerlendiriliyor. 'Tutukluluk koşulları Avrupa standardında'AİHM'nin Öcalan başvurusuna ilişkin 12 Mayıs 2005 tarihli kararı, Türkiye'nin, kararın uygulanmasından doğan önlemleri yerine getirdiği tespit edilerek, uygulamanın denetlenmesiyle görevli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 14 Aralık 2007 tarihinde gündemden düşürülmüştü. Öcalan'ın avukatları tarafından bunun üzerine, 12 Mayıs 2005 tarihli kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olarak icra edildiği iddiasıyla AİHM'ye başvuru yapılmıştı. Avrupa Konseyi'nin İşkenceyi Önleme Komitesi de geçen hafta yayımladığı bir raporda, Öcalan'ın tutukluluk koşullarının Avrupa standartlarında olduğunu belirtmiş ve terör örgütü başının tecrit edildiği yönündeki iddialara karşı son noktayı koymuştu.