-Türkiye, OECD Konseyinin 2012 başkanlığına aday PARİS (A.A) - 14.10.2011 - Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin OECD konseyinin 2102 yılı başkanlığı için aday olduğunu açıkladı. G-20 maliye ve ekonomi bakanları toplantısı için Paris'te bulunan Babacan, kaldığı otelde Türk gazetecilerle sohbet toplantısında biraraya geldi. OECD konseyinde dün Türkiye ekonomisi ve dünyadaki ekonomik gelişmelerle ilgili bir sunum yaptığını hatırlatan Babacan, bu toplantı vesilesiyle Türkiye'nin OECD başkanlığına adaylığını da resmen açıkladığını söyledi. Babacan, yakın bir süre içinde OECD'nin kararını vermesini beklediklerini bildirdi. OECD'de yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinde Türkiye olarak gördükleri sorunları ve çözümleri anlattığını ifade eden Babacan, ''Bu toplantıda, ekonomi alanında elde ettiğimiz başarıları, 2012-2014 orta vadeli programımızı anlatma imkanı buldum. Elde ettiğimiz sonuçların reçetesi soruldu. Türkiye'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki aktif politikası da gündeme geldi. Bu konudaki görüşlerimizi anlattım ''dedi. Türkiye'nin ekonomik başarısıyla OECD'de örnek ülke olarak gösterildiğini ifade eden Babacan, ''Türkiye ekonomik göstergeleriyle, OECD'de farklı bir gezegen gibi değerlendiriliyor'' dedi. Babacan, Türkiye'nin bankacılık sektörüne müdahale etmek zorunda kalmayan ender OECD ülkelerinden birisi olduğunu söyledi. Bu akşam Paris'te başlayacak olan G-20 maliye ve ekonomi bakanları toplantısına değinen Babacan, dünya ekonomisinin bir türbülülanstan geçtiği bir dönemde, G-20 bakanlarının yoğun bir gündemle toplanacaklarını ve öncelikle kasım ayı başında düzenlenecek zirvede kabul edilecek eylem planına son şeklin verileceğini hatırlattı. Babacan, gıda ve enerji ham madde fiyatları, bankacılık sektörünün denetlenmesi ve düzenlenmesi konusununu iki günlük toplantılarını öncelikle gündem maddelerini oluşturacağını söyledi. G-20 ülkelerinin özellikle bankacılık sektöründe izledikleri gevşek politikaların bedelini şimdi ödediklerini ifade eden Babacan, ''önlemler işler iyi gittiği dönemde etkili oluyor, işlerin kötü gittiği dönemde etkili sonuçlar almak zor oluyor. İşlerin kötüye gittiği dönemde bankacılık sektörü için alınacak tedbirler bazen bankaları daha da zor durumuma sokuyor'' ifadesini kullandı.