Türkiye Ormancılar Derneği, 26 Eylül Dünya Çevre Sağlığı Günü nedeniyle bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda, orman alanlarının ranta açılmasından kaynaklı, 81 ilin 75'inde öldürücü hava kirliliği yaşandığı bildirildi.
Birgün'den Demet Sargın'ın haberine göre, çevre talanı devam ederse 2023 yılından itibaren Türkiye’de, başta büyük kentlerde olmak üzere su kıtlığının yaşanacağının altının çizildiği raporda, toplu ölümlerin yaşanabileceği uyarısı yapıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, uluslararası kuruluşlar ve Türkiye Ormancılar Derneği’nin verilerine göre, çevre kirliliğinin ortaya çıkardığı kara tablo şöyle özetlendi.
27.5 milyon ailenin oksijeni kesildi: Türkiye'de son dönemde 550 bin hektarlık orman arazisi maden ve turizm tahsisleri gibi kullanımlar nedeniyle yok edildi. Bu alan, İstanbul’un yüzölçümünden fazla. Yok edilen ağaç sayısı ise 55 milyonun üzerinde. İki ağacın 4 kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşıladığı düşünüldüğünde, yok edilen ormanlarımızla 27,5 milyon ailenin bir yıllık oksijeni kesildi.
Su kıtlığı kapıda: Yok edilen ormanlarla birlikte Türkiye artık su fakiri bir ülke konumuna gelmiş durumda. 2023'te su kıtlığı baş gösterecek. Yurdun dört yanı HES'lerle çevrildi: En temiz su havzaları HES projeleri ile yok ediliyor. DSİ verilerine göre 2018'de 595 HES faaliyette. 83’ü inşa halinde olmak üzere 639 HES bulunuyor.
80 milyonun hayatı tehdit altında: Türkiye nüfusunun yarısı, Dünya Sağlık Örgütü ölçütlerine göre havası kirli ortamda yaşıyor. Büyük kentlerde yaşayanlar yılda 250 gün ölümcül kirli hava solumakta. Önlem alınmaz ve orman talanı sürerse İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Amasya, Manisa, Bursa, Denizli, Niğde, Tekirdağ, Hatay, Yalova, Sivas, Kahramanmaraş, Kütahya, Sakarya, Kırklareli, İçel ve Samsun’da salgın hastalıklar ortaya çıkacak, solunum yolu enfeksiyonu, kanser, erken bebek ölümleri ve sakat doğumlarda artış olacak, hasta, yaşlı ve çocuklarda toplu ölümler yaşanacak.
İstanbul zehir soluyor: Dev inşaat projeleri, hafriyat kamyonları, 3 milyon 571 bin araçtan çıkan egzoz gazı, İstanbul halkına adeta zehir soluttu. Kanser vakalarında yükseliş gözleniyor.
Kirli su denize dökülüyor: Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre atık suyun yüzde 40’ı denize, yüzde 48’i akarsuya, yüzde 3’ünü baraja, yüzde 2’sini göl ve göletlere boşaltılıyor. Üstelik bu suların ancak yüzde 45’i gelişmiş arıtmaya tabi tutuluyor.
5 maddede çevre kirliliğine çözüm
Ormanları ranta açılması derhal durdurulmalı.
İnşaat halindeki HES projeleri bir an önce durdurulmalı, planlanan HES projeleri iptal edilmeli, ekosistem duyarlı yeni bir enerji politikası geliştirilmeli.
Şehir merkezlerindeki inşaat ve kentsel dönüşüm projeleri gözden geçirilmeli, çevre sağlığını tehdit edenler durdurulmalı ya da yıkılmalı.
Şehirlerdeki kamyon, kamyonet ve iş makinalarına yeni bir trafik düzeni ve emisyon standardı getirilmelidir.
Yoksul halka kalitesiz kömür dağıtımından derhal vazgeçilmeli, gerekiyorsa doğalgaz yardımı yapılmalı.