"Türkiye sadece Erdoğan ve AKP değildir; pireye kızıp yorgan yakmayın"

"Türkiye sadece Erdoğan ve AKP değildir; pireye kızıp yorgan yakmayın"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Avrupa Parlamentosu’nun müzakerelerin dondurulmasına ilişkin tavsiye kararını “Gerçekte Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP iktidarının hedefinde hiçbir zaman AB üyeliği olmamıştır. AP bilmelidir ki, Türkiye sadece Erdoğan ve AKP değildir. Bu ülkenin, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, ifade özgürlüğüne inanan ve savunan, bu uğurda mücadelesine devam eden milyonlarca gerçek yurtsever insanı vardır” sözleriyle değerlendirdi. Torun, AP’ye “Pireye kızıp yorgan yakmayın” çağrısında bulundu.

Torun’un yaptığı yazılı açıklama şöyle:

“AP’nin Türkiye’de yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü alanlarındaki gerilemeleri gerekçe göstererek aldığı bu karar, ‘Pireye kızıp yorgan yakmaktır.’ Türkiye 53 yıl önce uygar dünyanın bir parçası olmak için bu yola çıkmıştır.  Gerçekte Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP iktidarının hedefinde hiçbir zaman AB üyeliği olmamıştır. AP bilmelidir ki, Türkiye sadece Erdoğan ve AKP değildir. Bu ülkenin, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, ifade özgürlüğüne inanan ve savunan, bu uğurda mücadelesine devam eden milyonlarca gerçek yurtsever insanı vardır. Bu karar bu değerlere inananlara ağır bir darbe olmuştur. Son derece üzücüdür. 

AKP’nin görevde bulunduğu 2002’den bu yana Türkiye’deki yabancı yatırımların neredeyse yüzde 70’i Avrupa’dan gelmiştir,  ihracatımızın yüzde 50’si Avrupa’ya yapılmıştır,  ithalatın yüzde 60’ı AB ülkelerinden yapılmaktadır, turizm gelirlerimizin büyük bölümü Avrupa ülkelerinden gelmektedir. 6 milyona yakın yurttaşımız Avrupa’ da yaşıyor, Avrupa Konseyi’ne üye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atmış bir Türkiye’nin bu gerçeklerini unutarak, ortaya konulan bu kabadayı yaklaşımlar, atılan bu salvolar, meydan okumalar Erdoğan’ın ve hükümetin kendine güvensizliklerinin, komplekslerinin açık bir tezahürüdür. Rusya ile yaşananlar unutulmamalıdır, bir sürü tehditler savrulmuş,  sonunda ancak özür dilenerek ilişkiler düzeltilmiştir. Bu davranışlar Türkiye’yi ekonomisinde ciddi belirsizlikler ve katlanılamayacak ekonomik maliyetler taşıma riskleriyle baş başa bırakacak. Bu kendini bilmez meydan okumaların iç politikaya yönelik mesaj vermekten başka amacı yoktur.

Erdoğan ve AKP, Avrupa’yı FETÖ, PKK, PYD ve İSİD terör örgütlerine ev sahipliği yapmakla suçlamadan önce, kendileri ne kadar ev sahipliği yaptılar bunu hatırlasınlar, kim PKK ile masaya oturdu, kim pazarlıklar yaptı, kim IŞİD’e destek verdi, yardım ve yataklığı kim yaptı,                      15 Temmuz’da yaşanılanlara kim sebep oldu, yüzlerce şehit kimin siyasi çıkarları uğruna ortaya konulan çapsız politikalar yüzünden verildi, bütün bunları fütursuzca kim yaptı bunu bir hatırlasınlar, 15 Temmuz’u fırsata dönüştürüp, şimdiye kadar yapılan tüm faşizan uygulamaları daha da ağırlaştıran Erdoğan ve AKP değil de  kimdir? 

Uluslararası güç kaynaklarına sahip değilken, nükleer enerjiniz yokken,  finans gücünüz zayıfken, büyük bir teknoloji gücünüzde yokken, Avrupa Parlamentosunun kararı karşısında efelenmek Türkiye’yi felakete  sürüklemekten başka bir şey değildir.Bu kararın resmi bir karara dönüşmemesi için CHP tüm gücüyle mücadelesine devam edecektir. İnanıyorum  ve umuyorum ki önümüzdeki süreçte Avrupa Parlamentosu da dengeleri gözden geçirecek, diktatörlüğünü ilan etmeye çabalayan bu zatın boş tehditlerini dikkate dahi almayacak, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanmış,  yolu  çağdaşlık yolu olan Türk ulusunun hak ettiği yerde olacağı kararları alacak iradeyi gösterecektir.”