Türkiye su zengini değil

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye'nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirterek, “Türkiye, kişi başına düşen bin metreküpün altında kullanılabilir su miktarıyla, 2030 yılında su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelecektir” dedi.

Demir, ikame edilemeyen bir kaynak olan suyun, yaşayan bütün canlılar için en önemli doğal kaynaklardan biri olduğunu hatırlatarak, dünyanın bir çok bölgesinde çekilen su sıkıntısının gelecekte daha çok hissedileceğine dikkati çekti.

“Türkiye sanıldığı gibi su zengini bir ülke değil” diyen ve yakın gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşacağı uyarısında bulunan Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu:“Sadece, içinde bulunduğu coğrafyada Ortadoğu'ya göre avantajlı durumda sayılabilir. Çünkü, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 8 bin ile 10 bin metreküp arasında olmalıdır. Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı ise bin 430 metreküp dolayındadır. 2030 yılında ise nüfusu 100 milyona ulaşacak olan Türkiye, kişi başına düşen bin metreküpün altında kullanılabilir su miktarıyla su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelecektir.”KÜRESEL SU KRİZİDünyadaki su tüketiminin son 50 yılda çarpıcı bir şekilde arttığını da belirten OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demir, 40 yıl sonra su sıkıntısı çeken ülkelerin sayısının 50'yi geçeceğini, bu şartlarda yaşamak zorunda kalan insanların sayısının ise 3.76 milyara yükseleceğini savundu.

Son 20 yılda dünya nüfusundaki artışın suya talebi de artırdığını ifade eden Demir, bunun da küresel bir su krizini gündeme getirdiğini belirtti.

Prof. Dr. Demir, şunları söyledi:“Yetersiz su kaynakları ülkelerin nüfus dengesini derinden etkilerken, küresel ısınmaya bağlı kuraklık da insanlığın en önemli sorunu olarak gündemde yerini almaktadır. Hızla artan dünya nüfusu ve su talebiyle birlikte ekonomik, politik ve çevresel konulardaki mücadeleler ve çekişmeler çok daha yaygın ve ciddi boyutlara ulaşmıştır. Su kaynakları, miktar, kalite ve tüm diğer sektörel kullanımlar açısından birçok ciddi sorunla karşı karşıyadır.”

Su konusunda gelecekte yaşanacak sıkıntıların önüne geçilebilmesi için bugünden bazı tedbirler alınması gerektiğini de belirten Demir, “Bu nedenle mevcut yasal ve kurumsal karmaşanın çözülmesi ve düzenlenmesi için kapsamlı ve bugünün gerçeklerine uygun bir ulusal su yasası, su kaynaklarımızın gelecek nesillere aktarılması için gereklidir” dedi.