Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Şerefhan Aydın, 2015 yılında Diyarbakır’ın tarihi Sur İlçesi’nde yaşanan olaylardan sonra sokağa çıkma yasağının devam ettiği 6 mahallede ve çevresinde devam eden inşaat çalışmalarına tepki gösterdi. Ağır iş makinelerin yarattığı titreşimin, Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi Surların yıkımına davetiye çıkardığını belirten Aydın, Millet Parkı Projesi kapsamında Sur’ların hemen dibine dökülen betonların da tarihi dokuya telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini söyledi.
Aydın, “Tarihi değerlerimizi korumak, iyileştirmek, bakımını yapmak ve onarmakla UNESCO’ya ve insanlığa karşı sorumluluğu bulunan Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kriterleri yerine getirmiyor. Alenen suç işleniyor” dedi.
2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilen Diyarbakır Surları, geçen hafta yağmur ve bakımsızlık nedeniyle yaşanan çökmelerle gündeme gelmişti. Ben u Sen Burcu’nun bulunduğu bölgedeki çöküntü, kentteki STK’ları harekete geçirdi. Diyarbakır Barosu, Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası’nın öncülüğüne “Surlarımıza Sahip Çıkalım” adı altında kampanya başlatıldı. Surlar ve Hevsel Bahçeleri’nin korunması için önemli çalışmalar yapan ve tüm süreçleri yakından takip eden Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, UNESCO’ya taahhüt edilen sözlerin yerine getirilmediğini söyledi.
Aydın, şunları kaydetti:
“Dünyanın sayılı eserleri içerisinde olan bir değerimiz var ancak Türkiye’nin ciddiyetsiz yaklaşımı var. Sur olaylarında bu yaklaşımı gördük. Çatışmaların bittiğinin ilanı ile birlikte Sur içerisinde yıkım alanına meslek örgütleri veya tarafsız bir kurumun orada gözlem yapılmasına izin verilmedi. Aslında 6 mahalle kurtarılabilirdi. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yaptığı araştırma sonucunda bu alanın sadece yüzde 17’sinde ağır hasar olduğu tespit edildi. Geriye kalan, yıkılan yüzde 87’lik kısmın kurtarılabilir, ayağa kaldırabilir bir durumu vardı. Ama yetkililer ne yaptı? Bazı mahallelerin yüzde 100’ü, bazılarının yüzde 90’ı yıkıldı. Bunlar içinde tescilli ve tescile değer yapılar vardı. 6 mahallede 247 tarihi yapı yıkıldı. Tescilli bir bölgede yapılacak her çalışmada Kurul’un onayı gerekiyor. Biz bu konu üzerine dava açtık. Öncelikle ağır iş makineleri girdi. Defalarca çağrı yaptık. Uzman heyetler gözleminde bir çalışma yapılmalıydı. Tarihi tescilli yapıların olduğu bölgeye ağır iş makineleriyle çalışmalar yapılınca oluşan titreşimden diğer yapılar da etkilendi. Sur’un çok yakınında yapılan Millet Bahçesi projesinin çalışmalarında da ağır iş makineleri kullanılıyor. Bunun Sur’a verdiği zarar hesaplandı mı? Kurul ve Çevre Şehircilik Bakanlığı bu projeye nasıl izin veriyor?"
UNESCO’nun Kültürel Miras Listesi’nde olan Hevsel Bahçeleri çevresinde yapımı devam eden Millet Bahçesi Projesi’ne de dikkat çeken Şerefhan Aydın, “Sur ile Hevsel Bahçeleri arasına istinat duvarları yapılmaya çalışıyor. Bu yapılar Hevsel ile Sur’un birleşmesine gölge düşürecek. Sur’ların hemen dibine betonlar dökülüyor. Yapılacak tüm çalışmaların ve projelerin tarihi dokuyu bozmadan yapılmasını istiyoruz. Çünkü bu tarihi dokuyu gelecek nesillere de aktarmalıyız. Yapılan projelerin iptali için dava açacağız” ifadelerini kullandı.