Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırındaki Kobani’de Kürtlerle IŞİD militanları arasındaki çatışmalar sokak aralarına yayılırken Kobani’nin düşmesi korkusu büyüyor. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun hava saldırılarının IŞİD’in ilerleyişini durduramaması kara harekatı baskısını artırdı.
BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Kobani’yi savunmak için uluslararası eyleme geçme çağrısı yaptı. Uluslararası toplumun bir başka kentin IŞİD’in eline geçmesine izin veremeyeceğini belirten Mistura, IŞİD’cilerin donanım açısından adil olmayan bir avantaja sahip olduğunu belirterek ”Kürtler normal silahlarla savaşırken IŞİD’in elinde tanklar ve havan topları var. Kobani’deki Kürtler büyük bir cesaretle kendilerini savunuyor. Ama bunu artık yapamayacakları bir ana yaklaşıyorlar” uyarısında bulundu. Türkiye'nin Kobani'den kaçanlara insani yardım alanındaki çabalarını öven Mistura, “Ancak şu an ihtiyaç olan somut eylemdir” diye konuştu.
“Kobani için çok geç”
Analistler kara birliklerinin takviyesi olmadan IŞİD’i durdurmak için uluslararası koalisyonun yapabileceği fazla bir şey olmadığı konusunda hemfikir. Kobani’deki çatışmaların sokaklara yayılması, hava saldırılarında sivil ölüm endişesini de beraberinde getiriyor.
Beyrut merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Middle East Center’dan analist Mario Ebu Zeyd, IŞİD güçlerinin Kobani’deki ilerleyişinin, hava saldırılarının işe yaramadığının bir kanıtı olduğunu belirterek, “Bu aşamada Kobani’yi kurtarmak için çok geç” diyor.
Savunma alanında çalışmalar yapan düşünce kuruluşu Royal United Services Enstitüsü’nün direktörü Michael Clarke de hava saldırılarının IŞİD savaşçılarının rahatça hareket etmesini önlediğini ve onları taktik değiştirmeye zorladığını belirterek, “Ancak onları kesinlikle tahrip edemedi. IŞİD’i yok etmenin tek yolu karada aynı güçte bir güçle karşı koymak” diye konuşuyor.
Türkiye’nin isteksizliği
Clarke, Kobani’yi kurtarmanın tek yolunun ya Kürtlere acilen ağır silah takviyesi yapılması ya da Türkiye’nin sınıra yığdığı tanklarını harekete geçirmesi olduğunu belirtti ve “Askeri açıdan bakıldığında eğer sınırı geçme kararı alınırsa Türk ordusu IŞİD’i Kobani’den rahatça çıkarmaya muktedirdir” diye konuştu.
Clarke, Türkiye’nin isteksizliğini ise şu nedenlere bağlıyor: “Türklerin sadece oturup seyretmeyi tercih edebilecek olmasında her tür neden mevcut. Birincisi bir başka ülkeyi işgal ediyor olacaklar. Ve diğer yanda ciddi kavga içinde bulundukları bir Kürt azınlığa yardım ediyor olacaklar.”
“Diğer Müslüman ülkeler de katılmalı”
Londra merkezli düşünce kuruluşu Quilliam’dan kıdemli araştırmacı Erin Marie Saltman da IŞİD’e karşı herhangi bir ilerleme kaydedilecekse Türkiye’nin yanı sıra diğer Müslüman ve Ortadoğu ülkelerinin de ‘yere postal basması’ gerektiğini belirterek “IŞİD’e karşı ne kadar fazla Ortadoğu ülkesi harekete geçerse IŞİD’in ‘tüm Müslümanlar için bir İslam Devleti’ propagandası da inandırıcılığını o kadar yitirirr” görüşünü savunuyor. Saltman, IŞİD’in, normal bir ulusal ordu tarafından kolayca yenilemeyecek kadar güçlü olmadığını da sözlerine ekledi.
Bağdat’a dikkat!
Saltman, Kobani’ye bu kadar odaklanılıp Bağdat’ın unutulmaması uyarısında da bulunarak uluslararası koalisyon Kobani’yle meşgulken IŞİD savaşçılarının Bağdat civarında yeni bölgeleri eline geçirebileceğini söyledi. Saltman, özellikle de Bağdat dışındaki havaalanının IŞİD’in yakın gelecekte hedef alacağı önemli bir yer olduğuna dikkat çekti.
Clarke ise IŞİD’i yok etme çabaları konusunda durumun iyiden ziyade kötüye gideceğini belirtiyor ve “Çünkü uluslararası koalisyon siyasi olarak birlik içinde değil… Kağıt üzerinde olduğu kadar sağlam değil” diyor.
Carnegie Middle East Center'dan analist Mario Ebu Zeyd ise IŞİD’in Türkiye sınırındaki Kobani’yi ele geçirmesi durumunda bunun Avrupa’da istikrarı da tehdit edeceğini belirtti ve “IŞİD, kontrolündeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını karaborsaya sürmek için savaşabilir. Türkiye ve Avrupa’ya miitanlarını sızdırmaya çalışabilir” diye konuştu.