Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İdlib'de silahlardan arındırılmış bir bölgenin kurulması konusunda İdlib mutabakatına uyulduğunu belirtirken, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı ağır silahların bu bölgeden çekilmesini tamamlandığını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı da Suriyeli muhaliflerin son kalesi olarak kabul edilen İdlib vilayetinden bini aşkın muhalifin çekildiğini aktardı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Çarşamba günü Moskova'da yaptığı açıklamada, Türkiye ile Rusya arasında İdlib konusunda birkaç hafta önce varılan "anlaşmanın uygulandığını" ve bu çerçevede Suriyeli muhaliflerin İdlib'den çekilme sürecinin sorunsuz bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. Bölgenin silahlardan arındırılma sürecinin 15 Ekim itibariyle tamamlanmış olması gerektiğini hatırlatan Lavrov, "bu noktada birkaç günlük gecikmenin önemli olmadığını" söyledi. Söz konusu süreçte en önemli rolü Türkiye'nin oynadığını belirten Lavrov, "Türk ortaklarımızın sarf ettikleri bu çabaları destekliyoruz" şeklinde konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova ise İdlib'de kurulması kararlaştırılan silahlardan arındırılmış bölgeden bini aşkın muhalifin ayrıldığını söyledi. Bakanlığın verilerine göre muhalifler, Türk-Rus anlaşmasının öngördüğü üzere yüzlerce ağır silahı da bölgeden çekti. Muhalif cephenin unsurlarından ve çoğunluğunu Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin sözcüsü Naci Mustafa, bu bilgiye paralel olarak, muhaliflerin ağır silahlarını tampon bölgeden çektiklerini belirtti. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman ise, "Tampon bölgede ağır silah göze çarpmamıştır" açıklamasında bulundu.
Eylül ayının ortasında Rusya ile Türkiye arasında varılan mutabakat çerçevesinde, İdlib'te 15-20 kilometrelik bir silahsızlandırılmış bölge oluşturulması ve "radikal" muhaliflerin 15 Ekim'e kadar bu bölgeden ayrılmalarının sağlanması kararlaştırılmıştı.
Ankara: Sorumluluklarımızı yerine getirdik
Ankara ise Moskova ile varılan mutabakatın gerekliliklerinin yerine getirildiğini açıkladı. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı tarafından Çarşamba günü yayınlanan basın açıklamasında, "Mutabakat gereği; sahanın coğrafi yapısı ile yerleşim alanlarının özellikleri de dikkate alınarak İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde (İGAB) sınırları boyunca 15-20 kilometre derinliğinde Silahtan Arındırılmış Bölge (SAB) oluşturulmuştur" denildi.
Açıklamada, "Garantör ülke olarak Türkiye mutabakattaki sorumluluklarını yerine getirmiş, bu kapsamda, İdlib'de gerginliğin sonlandırılması ve karşılıklı çatışma riskinin ortadan kaldırılması maksadıyla, ağır silahların SAB'tan çekilmesi 10 Ekim 2018 tarihinde tamamlanmıştır" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca "İdlib'de sürdürülebilir ve kalıcı barışın tesisi için mütabakat kapsamında faaliyetlerimiz hız kesmeden sürdürülmektedir" denildi.
"HTŞ'nin stratejisi uzun vadeli"
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'da araştırmacı olarak görev yapan Haid Haid, Rus-Türk mutabakatının en zorlu kısmının Türkiye'nin cihatçıları bölgeden ayrılmaya ikna etme süreci olduğunu ifade etti. Haid, "Ağır silahları çekme maddesinin uygulamaya konulması tabii ki işin en kolay kısmı. İşin daha zor olan kısmı ise, bölgeden güçleri çekmek" dedi.
Washington merkezli kuruluş Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi'nden (CNAS) Nicholas Heras ise, "Heyet Tahrir Şam (HTŞ) İdlib'de uzun vadeli bir strateji uyguluyor" değerlendirmesinde bulundu. "HTŞ, göze batmadıkları sürece Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeybatısındaki faaliyetlerini sürdürmelerine müsaade edeceği görüşünde" diye konuşan Heras, "HTŞ, Türkiye ile ters düşmediği sürece, bu, İdlib'de kalıcı bir şekilde kök salmaları için altın değerinde bir fırsat" dedi.
İdlib vilayetinin yarısından fazlasında kontrolü elinde bulunduran, El Kaide bağlantılı HTŞ, Türkiye ile Rusya arasında varılan İdlib mutabakatına henüz resmi bir tepki vermiş değil. HTŞ, Birleşmiş Milletler, ABD ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.
DW,dpa,rtr/BÜ,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe