Canan Özdan*
180 bin yatak kapasiteli İstanbul'a gelen turistlerin profilinde ciddi bir değişim yaşanıyor! Bunu hemen her yerde AVM'lerde, eğlence yerlerinde, tarihi ve turistik alanlarda gözlemlemek mümkün.
İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre de İstanbul'a gelen turist profilinde ciddi bir değişim var. Önce verileri paylaşalım: İlk veri sevindirici, zira 2015 yılı Ocak - Mayıs dönemi verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda İstanbul’a gelen yabancı sayısının yüzde 7 artmış olduğunu görüyoruz.
Yılın ilk 5 ayında İstanbul’a gelen yabancıların yüzde 10,3'ünü Almanlar, yüzde 5,5'ini İranlılar, sonra sırasıyla Ruslar, ABD'liler, İngilizler, Fransızlar ve Suudi Arabistanlılar oluşturuyor.
2014'te bu sıralama Almanlar,Ruslar, İranlılar,Fransızlar, Amerikalılar ve İngilizler şeklindeydi..
Veriler şunu söylüyor: ilk beş ay gelen sayılarında geçen yılın aynı dönemine göre; Japonya, Rusya, İtalya ve Libya'dan gelenlerin sayısı azalmış, İran, Irak ve Çin'den gelen turist sayısı artmış.
Burada en dikkat çekici nokta 2013'te 76 binlerde olan Japonya'dan gelen ziyaretçi sayısındaki düşüş. 2014 yılında bu rakam 60 bin 222'ye 2015'te ise 40 bin 317'ye düşmüş durumda!
Geçen yıldan bu yana yüzde 33'lük bir kayıp yaşanıyor. Yılın ilk beş ayı itibariyle Çinli dostlarımız ise Türkiye'yi daha çok sevmiş görünüyor. Aynı dönemde 2013 yılında 47.709 olan Çinli ziyaretçi sayısı 2014'te 67.406, 2015'te ise 98.621'e ulaşmış.
Bu noktada çok övündüğümüz bir "ev sahipliği" hatırlatması yapmakta fayda var: Hatırlanacağı üzere Çin'den Tayland'a kaçan Uygurlu Türkler bir süre orada "esir" muamelesi gördükten sonra başlarına çuval geçirilerek Çin'e iade edilince, İstanbul'da yapılan protesto ve basın açıklaması sırasında göstericiler Beyazıt meydanından geçen Güney Koreli bir kadın turiste saldırmıştı.
Keza, İstanbul Tophane'de Happy China isimli bir Çin lokantası (sonradan öğrenildi ki ahçısı Uygur Türküymüş) bir grup tarafından saldırıya uğramıştı. Başkent Ankara'da Tayland Büyükeliçiliği önünde Uygur Türkleri için düzenlenen eylemde de Çinli sanılan bir turist kadın, eylemciler tarafından tartaklanmıştı.
Bu olayların Temmuz ayında olduğu düşünülürse, yılın ikinci yarısında Çin başta olmak üzere, "ne olur ne olmaz, bizi de Çinli sanabilirler" diyerek Uzak Doğu'dan birçok ülkeden gelen turist sayısında bir azalış görmemiz mümkün.
Bunun yanında son üç yılda Arap ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısında da dramatik bir artış gözleniyor. 2010 yılından bu yana İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçiler içerisinde Arap ülkelerinden gelenlerin oranı yüzde 10 dan yüzde 18,3'e çıkmış durumda. 2013 Ocak-Mayıs döneminde Arap ülkelerinden gelen turist sayısı 589.474 iken, bu 2014'te 712.864,, 2015'te ise 839.996'a ulaşmış durumda.
İran'dan gelen ziyaretçi sayımız ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 252 bin 941 kişi olmuş.
İran'la nükleer müzekerelerin anlaşmayla sonuçlanması nedeniyle yılın ikinci yarısından itibaren ülkemize gelen İranlı turist sayında büyük bir artış görürsek kimse şaşırmasın.
Turist demek ekonomik aktivite demek, cari açığın borçlanmadan finansmanı, daha az işsizlik, daha fazla büyüme demek.
*Bloomberg TV editörü Canan Özdan'ın bu yazısı Business HT'de yayımlanmıştır.