Türkiye'de Franchising hızla yaygınlaşıyor ANKARA (A.A)

-Türkiye'de Franchising hızla yaygınlaşıyor ANKARA (A.A) - 26.09.2011 - Türkiye'de bugün itibariyle 35 milyar dolar hacme ulaşan franchising (şirketlerin isim ve markalarını kullandırarak kendi ürünlerini sattırması) yönteminin bu yıl itibariyle yüzde 15-20 oranında artması bekleniyor.  Dünyada 19. yüzyılın ortalarında ABD'de, Türkiye'de ise 1980'lerin ikinci yarısından itibaren ilk uygulamalarının görüldüğü franchising, firmaların markalaşma ve ürünlerinin daha fazla sayıda tüketiciyle buluşturmak için kullandığı bir yöntem olarak güncelliğini koruyor. Bugün itibariyle Türkiye'de bin 876 zincir işletme bulunurken, bunların yaklaşık 24'ünü yabancı, yüzde 74'ünü ise yerli markalar oluşturuyor. Zincirlere bağlı şube sayısının 50 bin civarında olduğu Türkiye'de, franchise veya bayilik veren sayısı bin 471, bunların zincirler içindeki oranı yüzde 78, sadece kendi şubelerini açıp kendileri işleten zincirlerin oranı ise yüzde 22 gibi orana sahip bulunuyor.  Uygulamanın dünya ve Türkiye'deki gelişimi ve geleceğine yönelik AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Franchising Derneği (UFRAD) Başkanı Mustafa Aydın, tüm dünyada kabul gören bir sistem olan franchising yönteminin temellerinin 1863 yılında Singer Dikiş Makineleri şirketinin dağıtım sisteminde yaptığı uygulama ile atıldığını söyledi. Aydın, yöntemin uygulanmasında asıl patlamanın 1950'lerin sonlarında yaşandığını, 1960'larla birlikte girişimciliğin gelişmesini sağlayan önemli bir araç olduğunu kaydetti. Giderek benimsenen ve yaygınlaşan yöntemin bugün ayrı bir uzmanlık alanı olduğunu dile getiren Aydın, bu gelişmelerin etkisiyle 1960'da franchising yönteminin ilk birliği olan Uluslararası Franchise Birliğinin (IFA) kurulduğunu ifade etti.  1970'li yıllarda Avrupa'da hızla yaygınlaşan yöntemin Türkiye'deki uygulamalarının ise 1980'lerin ikinci yarısına rastladığını belirten Aydın, 1991'de yöntemin doğru öğrenilmesini, yürütülmesini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlamak amacıyla UFRAD'ın kurulduğunu söyledi. -''Müşteriler zamanı etkin kullanmak istiyor''- Geçen yıl franchising yöntemi konusunda olsa piyasada yavaş da olsa bir açılma gördüklerini kaydeden Aydın, ''Perakende endeksinin istikrarlı yükselişi de bunu kanıtlıyor. Bu sene pazarın geçen seneye göre yüzde 15-20 aralığında büyümesini bekliyoruz'' dedi.  Son zamanlarda dünyada hizmet sektörünün çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü anlatan Aydın, hizmet sektörünün büyümesine paralel olarak franchising yönteminin de hızla yaygınlaştığını kaydetti. Yöntemin yaygınlaşmasının nedenleri arasında sistem için gerekli sermaye tutarı, girişimcinin motivasyonu, sistemin standart olması, kabul görmüş bir marka ve kontrol mekanizması gibi unsurları sıralayan Aydın, ''Günümüzde müşteriler, zamanı etkin kullanmak istemektedirler. Dolayısıyla en kısa zamanda kaliteli mal ve hizmet satın almak arzu etmektedirler. Bu da kalitesini ve markasını kabul ettirmiş ürünlerin satıldığı mağazalardan alışverişle mümkün olmaktadır. Bu aşamada franchisingin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır'' diye konuştu. Aydın, ''gelecek dönemde ekonomik anlamda büyük potansiyele sahip olan franchising yöntemine daha fazla girişimcinin dahil olarak, kendi işini kurmalarını beklediklerini'' ifade etti. Türkiye'yi franchising ile önce yabancı şirketlerin tanıştırdığını hatırlatan Aydın, buna karşın yerli şirketlerin de satış ve hizmet ağlarını genişletmenin en güvenli yolu olarak bu yöntemi benimsediğini belirtti. -''Vasat yönetilen bir zincir büyüyemez''- Yöntemi benimseyen zincir firmaların gelişmesindeki en önemli etkenin yönetim olduğunu dile getiren Aydın, ''Vasat yönetilen bir zincir büyüyemez, markalaşamaz. Hatta rakipleri büyüdükçe o küçülür. İyi yönetilen bir zincir sıfırdan yola çıksa bile marka olur'' dedi.   AVM'lerin bazı markalara yer vermesinin de zincirlerin gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri olduğunu kaydeden Aydın, müstakil perakendecilerin sürekli yaptıkları hatalar ve ihmallerin franchise zincirlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde ve gelişmesinde etkili olduğunu vurguladı. Kendi şubelerini açan dev zincirlerin ortaya çıkmasının ise franchise zincirlerin bazı sektörlerde gerilemesine neden olduğunu ifade eden Aydın, ''Bunlar, hizmetin yoğun olduğu sektörlerde çıkmıyor, ama ürünün ve fiyatın önde olduğu sektörlerde düşük kar marjıyla çalışabildikleri için karşısında ne müstakil mağazalar, ne franchise zincirler dayanabiliyor'' diye konuştu. Dernek olarak franchise veren zincirlerin ülke ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini tam kurmalarını ve doğru işletmelerini gerekli gördüklerini dile getiren Aydın, ''Dış Ticaret Müsteşarlığı ile birlikte yaptığımız çalışmalar doğrultusunda franchise veren (Türk) firmaların yurt dışı fuar desteği almaları için çalışmalarımız hızla devam ediyor. Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hak ettikleri yeri almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir'' ifadesini kullandı. -Uygulama 3 sektörde hızla yükseliyor- Yöntemin ağırlıklı olarak kullanıldığı sektörler hakkında da bilgi veren Aydın, eğitim, hizmet ve tekstil sektörlerinde hızlı bir yükselme gördüklerini söyledi. Türkiye'nin; istikrarlı ekonomisi, genç nüfusu, Ortadoğu ve Asya pazarlarına açılan konumu itibariyle bu alanda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Aydın, ''Amerika'dan Kanada'ya İspanya'dan Hindistan'a kadar tüm ülkeler ve markaları ülkemiz pazarına girmeyi planlıyorlar'' dedi. Franchising yönteminin yatırımcıya, marka sahibinin yıllarca kurumsallaşmak için çalıştığı bilgi birikimini kullanarak bulunduğu bölgede fırsat eşitliği yaratmasına olanak tanıdığını anlatan Aydın, ''Fırsat eşitliği yaratması ve iş olanakları sağlaması ekonominin tam istihdam seviyesine yaklaşmasına ve ekonomide önemli ölçüde gelişmelere yardımcı olacaktır. Bunun yanında firmalar bu sistemle sadece yurt içinde değil, yurt dışında da markalarını tanıtma fırsatı bularak ülkeye döviz girişini de sağlayacaktır'' değerlendirmesinde bulundu.