Cumhuriyet yazarı Hakan Kara, akıllı gözlük ve kulaklıkla, görmeyenlerin yaşamlarını kolaylaştırabilecek bir sistem geliştiren Squib Shaikh'ın “Görsel dünyayı, işitsel bir deneyime dönüştürmek” sözünü hatırlatarak, "Shaikh görme engelli olabilir ama uzağı görebiliyor. Daha da ötesi görmekle kalmıyor, geleceği şekillendiriyor. Türkiye’de kaç siyasetçi, Shaikh kadar uzağı görebiliyor?" diye sordu.
Hakan Kara'nın "Geleceği görmek" başlığıyla (01Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Görme yeteneğini 7 yaşında yitirmiş. Körler okulunda bilgisayarla tanışmış. Okuldaki arkadaşlarıyla birlikte o bilgisayara “konuşan bilgisayar” adını takmışlar. Çünkü bilgisayar onlara öyküler okuyormuş. Öylesine etkilenmiş ki o bilgisayardan, hayal kurmaya başlamış:
“Keşke bir cihaz olsa ve bana çevremde var olan şeyleri anlatsa...”
Squib Shaikh büyümüş, üniversiteye gitmiş, bilgisayar programcısı olmuş. Yapay zekâyla ilgilenmeye başlamış. “Görmeyen insanların çevrelerinde var olan şeyleri algılamalarını nasıl sağlayabilirim” sorusuna yanıt aramış. Bugün yaptığı işi şöyle açıklıyor:
“Görsel dünyayı, işitsel bir deneyime dönüştürmek.”
Bizler için hayatın sıradan, basit ayrıntılarının ne denli önemli olduğunu anlatıyor Shaikh. “Bir ses duyduğunuzda oraya bakıyorsunuz ve ne olduğunu görüyorsunuz. Biz ise o sesin kaynağı acaba neydi diye merak içindekalıyoruz” diyor.
Shaikh’in öyküsünü YouTube’dan izliyorum. Sokakta bir yandan yürüyor bir yandan anlatıyor. O sırada bir ses duyuluyor. Shaikh başını sesin geldiği yöne doğru çeviriyor. Gözündeki siyah gözlüğün kenarına dokunuyor. Taktığı “Akıllı gözlük” o an bir fotoğraf çekiyor. Ardından kulağındaki kulaklıktan bir ses geliyor:
“Genç bir oğlan, kaykayla havaya sıçrama hareketini yapıyor.” Shaikh akıllı gözlük ve kulaklıkla, görmeyenlerin yaşamlarını kolaylaştırabilecek bir sistem geliştirmiş. Yazılımı sahiden de ilginç.
Sonraki sahnede Shaikh’i iki kişiyle toplantı yaparken izliyoruz. Arka fondan onun sesi duyuluyor:
“Bazen projelerimi insanlara anlatıyorum. Fakat konuşurken hep merak ediyorum, insanlar beni sahiden dinliyorlar mı diye. Öyle ya belki de uyuyorlardır. Sonra anlattıklarım onları nasıl etkiliyor diye de merak ediyorum.”
Shaikh toplantıda konuşurken yine gözlüğünün kenarına dokunuyor. Kulaklıktan şöyle bir ses geliyor: “İki kişi var karşında. Sağındaki sakallı bir erkek. 45 yaşlarında. Halinden hoşnut görünüyor. Solundaki kişi bir kadın, 20 yaşında. Mutlu. Gülümsüyor.”
Shaikh’in geliştirdiği sistem bulut teknolojisini kullanıyor. Gözlük, fotoğraf ya da görüntüyü internette, bulutta yer alan yapay zekâ yazılımına gönderiyor. Yazılım, görüntüyü inceledikten sonra orada var olanı sözlü olarak Shaikh’in kulaklığına iletiliyor.
Yapay zekâ yazılımı eğitilebiliyor da. Böylece arkadaşlarınızı tanıyabiliyor. “Karşıdan arkadaşın John geliyor” diyor mesela. Lokantadaki mönüyü sesli olarak okuyan yapay zekâ, yoldaki tabelaları da anında okuyor. Markette ürünün barkodunu gördüğünde, anında ürün ile ilgili bilgi veriyor.
Etkileyici bir yazılım. Henüz piyasaya çıkmadı. Ancak benzer işlevleri yerine getiren bir cep telefonu yazılımı piyasaya çıktı. “Seeing AI” adıyla iPhone’lar için ücretsiz olarak AppStore Amerika mağazasından indirilebiliyor. Yukarıda anlattığım her şeyi yapıyor. Şimdilik sadece İngilizce çalışıyor.
Bu yazılımların ve aygıtların sayısı önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edecek kuşkusuz. Türkiye’de görme engelli insan sayısının 500 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Dünyadaki rakam ise 285 milyon.
Shaikh projesini anlatırken:
“Böyle bir projeyi hayata geçirebildiysem, bu benden önce pek çok mühendis ve bilim insanının yaptığı çalışmalar sayesindedir” diyor. Newton’un o ünlü sözünü anımsıyorum. 1676’da meslektaşı Robert Hooke’a yazdığı bir mektupta Newton şöyle diyordu:
“Eğer daha uzağı görebildiysem bu, benden önceki devlerin omuzlarında durduğum içindir.”
Shaikh görme engelli olabilir ama uzağı görebiliyor. Daha da ötesi görmekle kalmıyor, geleceği şekillendiriyor.
Türkiye’de kaç siyasetçi, Shaikh kadar uzağı görebiliyor?