Türkiye'de öğrenim gören Ermeni çocukları da karne almak istiyor

Türkiye'de öğrenim gören Ermeni çocukları da karne almak istiyor

Ermeni Patrikhanesi’nin de bulunduğu Kumkapı’da 1830’dan bu yana hizmet veren Özel Bezciyan Ermeni İlköğretim Okulu’nda cuma günü özel bir karne töreni düzenlendi. Bezciyan yönetimi, 2011- 2012 öğrenim yılının başında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel izniyle kapılarını açtığı 12 Ermenistan vatandaşı çocuğa “Başarı Sertifikası” vererek onurlandırdı.

Hürriyet gazetesinin haberine göre; emekliye ayrılacağı için Türkiye Ermenisi çocuklarla son kez bir arada olan müdür başyardımcısı Sinan Savaş’ın “Bu ülkenin her şeyine ses olunuz, soluk olunuz. Siz bu coğrafyanın çocuklarısınız” cümlesiyle biten veda konuşmasının ardından sınıf birincileri sahneye çağrıldı ve ödülleri verildi. Bezciyan’ın 182 yıllık tarihindeki ilk ise bu dakikalardan sonra başladı. Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan’ın yaklaşık 3 yıldır süren çabaları sonucu bu yıl başında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın onayıyla sağlanan “Türkiye’de kaçak ya da çalışma izni alarak yaşayan ailelerin çocuklarını Ermeni Cemaati’ne ait okullara gönderebilmesi” yönündeki imkanın ilk meyvesi alındı. Gerekli yasal düzenlemeler henüz tamamlanmadığı için okullarda resmi kayıtları olmayan, bu nedenle “e- karne” uygulamasından yararlanamayan çocuklar, okulun özverili müdürü İhsabet Çatanaslan’ın kendileri için hazırladığı ve “Başarı sertifikası” adı verilen karnelerini aldı.

Diğerleri gibi karnem olsun

7’nci sınıfa geçen Gakig Ohanyan’a dedesi Leon Ohanyan eşlik ediyor. Dede Leon, “Sayın Başbakan çocuklarımızın bu okullarda eğitim görmesinin yolunu açtı. Rica ediyorum, gerçek bir karne alabilmesinin de yolunu açsa” dedi. Eric Hurşudyan da 2’nci sınıfa geçmiş bir Ermenistan vatandaşı. Babası Edgar, gururla oğlunun başarı sertifikasına bakıyor. Eric, “Burada çok mutluyum. Ama neden ben de diğerleri gibi karne alamıyorum” diye soruyor.

Ben de birinci olabilirdim

Hrant Dink’in yanı sıra Fotoğrafçı Ara Güler ve öykücü Mıgırdiç Margosyan gibi okulun ünlü mezunlarının oturduğu sıralarda oturan Kristina Haçaduryan annesiyle birlikte yaşıyor ve okulun en çalışkan öğrencilerinden biri olarak gösteriliyor. 6’ncı sınıfa geçen Haçaduryan, “Gerçek bir karne alabilseydim ben de sınıf birincisi olabilirdim” diyor.