Avrupa Birliği destekli Press for Freedom (Basın için özgürlük) raporuna göre, Türkiye'de medyaya yönelik baskının artmasıyla birlikte yılın ilk dört ayında işsiz kalan sayısı 894'e ulaştı. Yine 2016'nın ilk dört ayında 74 gazeteci hakkında adli işlem yapıldı.
Cumhuriyet'ten Ozan Cepni'nin haberine göre, Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı, “Basın özgür olmadıkça, doğal olarak toplum da özgür olamayacaktır” dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in katıldığı törenle açıklanan rapora göre, yılın ilk dört ayında, iki gazete ve bir haber ajansı daha kayyum yönetimine devredildi. 894 gazeteci işsiz kalırken bir televizyon kanalı da “ilgili işlemler tamamlanmadığı” iddiasıyla uydu frekans sözleşmesi yenilenmeyerek karartıldı.
İşte 4 ayın özeti:
Sadece Nisan ayında en az 160 gazetecinin işten çıkartıldığı tespit edildi. Böylece yılın ilk dört ayında işini kaybeden gazeteci sayısı 894’e ulaştı. Mart ayında işini kaybeden 53 gazeteciyle kıyaslanırsa Nisan ayında işini kaybeden gazeteci sayısındaki artış yüzde 200’ü aştı. Şubat ayında Ethem Sancak’ın sahibi olduğu ve hükümete yakın yayın politikası yürüten Star gazetesi, Kanal 24, Akşam, Güneş ve 360 kanallarının da içinde bulunduğu grupta “yeniden yapılanma” uygulanmasıyla toplam 160 basın emekçisinin işine son verildi. Habertürk TV “yeni yapılanma” gerekçe gösterilerek üç sunucusuyla yollarını ayırdı. Star gazetesinin ise eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, üç dönem AKP İzmir Milletvekilliği yapan eniştesi Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nun yazılarına son vermesi “yüksek tepelerdeki çekişme sonucu” olarak değerlendirildi. Bu üç aylık dönemde, üç gazeteci işinden ayrılma durumunda kalırken toplam 733 gazetecinin de işini kaybettiği açık kaynaklardan ÖİB raporlarına geçirildi.
İnternet erişim yasakları konusunda da Nisan ayında tırmanış devam etti ve erişim yasaklı site sayısı 104 bin 904’e ulaştı. Rapora göre, “Bir haber sitesinin Nisan ayında, Haziran seçimlerinden sonraki dönemde, 34’üncü kez kapatılması hem düşündürücü hem de endişe verici” oldu.
Rapora göre, 2016 Ocak-Nisan döneminde akreditasyon, yayın engeli veya erişim engellenmesi şeklinde toplam 645 sansür olayı yaşandı. Ocak ayında 40, Şubat’ta 133 ve Mart’ta 250 olan sansür olayı sayısı, Nisan ayında 222 oldu. Raporda 2014’ün tümünde 93, 2015’te 940 olarak görülen sansür uygulaması toplamının ilk dört ayda 645’e ulaştığına işaret edilerek “herhangi bir demokrasi iddiasındaki ülke için ayıp sayılacak bu uygulama son aylardaki endişe verici trendini göstermektedir” denildi.
2014 Mart-2016 Nisan ayları arasındaki dönemde, 74’ü son dört aylık dönemde, 25’i Nisan ayında olmak üzere, gazetecilerle ilgili 716 adli işlem yapıldı. Altı basın kuruluşuna ve 14 gazeteciye yönelik şiddet uygulandı. 2014 başından bu yana 21’i basın kuruluşlarına yönelik olmak üzere gazetecilere en az 200 saldırı oldu. Bu saldırılardan ikisi medya kuruluşlarına ve 3’ü kadın gazetecilere yönelik olmak üzere yedisi Mart ayında yaşanırken Nisan ayında üç erkek gazeteciye şiddet uygulandı, Suriyeli bir gazeteci Gaziantep’te infaz edilerek öldürüldü.
"Gazeteciler haber peşinde koşar"
Özgürlük için Basın raporunda Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT Tırları haberleri nedeniyle yargılandıkları dava sürecine de geniş yer verildi.
Raporda, “Haber takip etmekte olan veya haber yazan, yayınlayan gazeteciler ve gazete yöneticilerine “terörist” veya “casus” muamelesi yapılması o ülkenin özgürlük ortamındaki durumu sergiler niteliktedir” ifadeleriyle, gazetecilere açılan davaların “haber yazma hakkı” davaları olarak görülmesi gerektiği vurgulandı. Dündar ve Gül’ün yargılanma süreçlerinin adım adım anlatıldığı raporda ayrıca, gazetecilere yönelik davalar, suçlamalar da Türkiye’de basın özgürlüğü açısından bir “akıl tutulması” olarak yorumlandı.