'Türkiye'de Suriye'ye müdahale konusunda yanlış beklenti yaratıldı'

'Türkiye'de Suriye'ye müdahale konusunda yanlış beklenti yaratıldı'

BBC Türkçe'den İlhan Tanır, Başkent Washington'da Seta düşünce kuruluşunda uzman olarak çalışan Kadir Üstün'ün, "Türkiye'de Suriye saldırısı ile ilgili çok üst düzeyde ve yanlış bir beklenti yaratıldı. Halbuki müdahalenin Suriye içinde süregiden iç savaşa değil, kimyasal silah kullanımına karşı yapılması bekleniyor" dediğini aktardı.

BBC Türkçe'den İlhan Tanır'ın analizi şöyle: 21 Ağustos’ta Şam’ın doğu bölgelerinde meydana gelen saldırıdan 10 gün sonra, Washington'da Suriye bir müdahale yapılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dışişleri Bakanı John Kerry dün BM’yi beklemenin gereksizliğine vurgu yaptı, ABD’nin yeteri kadar bilgiye ulaştığını söyleyerek Beşar Esad yönetimini saldırıdan tıklayın sorumlu tuttu.

Kerry’nin konuşmasının hemen ardından Beyaz Saray'dan üst düzey yetkililerin katıldığı bir telekonferans yapıldı.

Görüşmede ABD istihbaratının aldığı bilgiler doğrultusunda 21 Ağustos tarihli kimyasal saldırı sonrasında Suriye güçlerinin "dur" emri aldığı ve ondan sonra da kimyasal silah saldırısını durduğu, bunun da bir emir-komuta bağlantısını kanıtladığı ifade edildi. Washington’daki Suriye maratonu bununla bitmedi.

Başkan Barack Obama, Baltık liderleri ile görüşmeden önce Suriye ile ilgili kısa bir açıklama yaptı, bir kez daha son kararını vermediğini ifade etti.

Ancak Suriye’nin kimyasal silah saldırısının dünyaya meydan okumak olduğunu ve Amerika’nın İsrail, Türkiye ve Ürdün gibi müttefiklerini tehdit ettiğini de vurguladı. Obama ayrıca "Birçok kişi birşeyler yapılması gerektiğini söylüyor, ama kimse de birşey yapmak istemiyor" dedi.

 

Erdoğan'ın konuşması dikkat çekti

 

Diğer taraftan Başbakan Erdoğan'ın "Müdahale 1-2 günlük olmamalı, rejimi bırakma noktasına getirmeli" çağrısı başkent Washington’da dikkat çekti.

Örneğin CNN’de Anderson Cooper’ın sunduğu akşam haber kuşağında, Ortadoğu uzmanı Fuad Ajami ile birlikte Erdoğan’ın uyarısı masaya yatırıldı, Türkiye’nin de daha aktif olması gerektiği ifade edildi.

Başkent Washington'da Seta düşünce kuruluşunda uzman olarak çalışan Kadir Üstün, Türkiye’nin F16 savaş jetleri veya herhangi bir başka askeri yolla bu harekata katılmasının beklenilmediğini söylüyor.

Ancak müttefik güçlerin saldırısında savaş jetleri kullanıldığı takdirde, bu jetlerin Türkiye hava sahasını kullanmasının ihtimaller dahilinde olduğunu kaydediyor.

AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen Washington'daki Seta'da çalışan Üstün'e göre "Türkiye'de Suriye saldırısı ile ilgili çok üst düzeyde ve yanlış bir beklenti yaratıldı. Halbuki müdahalenin Suriye içinde süregiden iç savaşa değil, kimyasal silah kullanımına karşı yapılması bekleniyor."

Üstün'e göre Suriye'de olanlar, Türkiye'nin çok uzun süredir ifade ettiği "Suriye'de olanlara daha aktif şekilde müdahale edilmeli" görüşünün doğruluğunu, ABD'nin de uzak kalma politikasının yanlışlığını gösterdi.

 

'Olabilecek en kötü senaryo'

 

Amerika liderliğindeki saldırının önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor olsa da, bu saldırının çapı, donanma güçlerinden atılması beklenen füzelere uçakların katılıp katılmayacağı gibi taktiksel bilgiler açıklanmış değil.

Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın da açıkça söylediği gibi, sınırlı olması beklenen saldırının kapsamının artırılmasını istiyor.

Üstün’e göre Ankara sadece bir ‘vur-kaç’ saldırısı değil, muhalefeti güçlendirmeyi de amaçlayan, daha geniş çaplı stratejilerin geliştirilmesini talep ediyor. Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, hafta içinde Cenevre 2 sürecini desteklediklerini ifade etmişti. Misilleme olur mu?

BBC Türkçe’ye konuşan Türkiye’den bazı diplomatik kaynaklar, kısa veya uzun bir saldırının Suriye’deki durumu daha da kötüleştirme ihtimali sorulduğunda, Suriye’de olabilecek en kötü senaryonun şu anda yaşandığını belirtiyor.

Bu kaynaklara göre Suriye rejiminin yaptığı kimyasal saldırının karşılığını görmesi gerek. Yine aynı diplomatik kaynaklar, Suriye’nin Türkiye’ye bir misilleme yapmasının da beklenmediğinin, Türkiye’nin hem NATO üyeliği hem de ordusunun gücünü göze alarak, Esad’ın yeni bir cephe açacağına ihtimal verilmediğinin altını çiziyor.

 

Anketlerde ibre değişiyor

Washington’daki Woodrow Wilson düşünce kuruluşunda İran üzerine çalışmalar yapan Michael Adler'in BBC Türkçe’ye verdiği özel mülakata göre ise "Suriye'ye yapılacak saldırının büyüklüğü, İran'dan doğrudan cevap gelip gelmemesi adına önemli bir kriter olacak.’’

Adler de "Suriye'ye büyük çaplı saldırı düzenlenmezse, ABD'nin caydırıcılığı adına olumsuz bir gelişme olacak." görüşünde.

Diğer taraftan, NBC’nin yaptığı son anketlere göre 10 gün önce Suriye’ye müdahale isteyen Amerikalıların oranı Reuters'e göre sadece %9 iken, şimdilerde %42’ye yükseldi. Karşı olanlar ise %60 düzeylerinden, %50’ye indi.

Bu haftasonu Amerika’da "İşçi Bayramı" olduğundan Pazartesi gününü de kapsayan uzun bir tatil var. Beyaz Saray’dan dün gece gönderilen gündemde, Başkan Obama’nın Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri kamuoyuna açık hiçbir programının olmaması dikkat çekti.