Gelişmiş ülkelerde 100 litreye ulaşan ve hatta üzerine çıkan yıllık kişi başı süt tüketimi Türkiye'de 25 litreyi geçmiyor. Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tülay Özcan, "21 Mayıs Dünya Süt Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'de çocuklar başta olmak üzere süt tüketiminin çok az olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerde böylesine önemli bir besin kaynağının tüketimine ayrı bir önem verildiğini dile getiren Özcan, İtalya'da yıllık kişi başına süt tüketiminin 63, İngiltere'de 100 ve Finlandiya'da 139 litre olduğunu bildirdi. Avrupa ortalamasının 70 litrenin üzerine ulaştığını vurgulayan Özcan, Türkiye'de ise bu rakamın 25 litreyi geçmediğini anlattı. Sütün genellikle kalsiyum kaynağı olarak bilindiğini ancak çocukların 1 bardak süt ile protein, mineral ve vitaminler aldığını belirten Özcan, şunları kaydetti: "Süt, kalsiyum, fosfor, potasyum. Çinko gibi mineraller, A, D, E ve K vitaminlerince çok zengindir. Özellikle çocukların ve gençlerin protein gereksinimi oldukça fazladır. Büyüme çağında çocuklar, yetişkinlerden daha fazla proteine ihtiyaç gösterirler. Çünkü gıda proteini vücuda özgü kas proteinine dönüşmektedir. Çocuklarda alınan proteinin üçte ikisinin hayvansal kaynaklı olması gerekmektedir. 5-11 yaş grubu çocuklarda yarım litre süt, tavsiye edilen protein alımının büyük çoğunlukla yüzde 30-40'ını karşılamaktadır." Bugün gelişmiş ülkelerde süt ve ürünlerinin toplumun temel besini durumunda olduğunu belirten Özcan, şöyle devam etti: "Süt, canlının büyümesi ve gelişmesi için başta gelen besinlerden biridir. Süt bileşimi gereği, canlı vücudun gereksinimlerini oluşturan besin maddelerinin hemen hemen tamamını tam ve yeterli oranda karşılayabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre 1 litre süt yetişkinlerin günlük kalsiyum ve fosfor gereksinimlerinin tamamını, 10-12 yaşları arasındaki çocuklarda ise tamamına yakın bir kısmını karşılıyor. Yine 1 litre süt, yetişkin ve çocukların günlük B2 vitamininin (riboflavin) ve B12 vitamininin (kobalamin) gereksinimlerinin tümünü, günlük proteinin ise yarısını oluşturuyor." Sinir ve beyin gelişimi Sütün başlıca karbonhidratı olan laktoz ya da süt şekerinin, doğada yalnız sütte bulunduğunu vurgulayan Özcan, "Laktoza beslenme bakımından önem kazandıran bileşen galaktozdur. Bu madde, sinir ve beyin oluşumunda rol oynar. Hatta çok sayıda araştırmacı beyin gelişimi ile o canlının sütündeki laktoz miktarı arasında ilişki bulunduğunu saptamışlardır" dedi. Süt proteinlerinin ise bireyin büyümesi, dokuların yapımı ve yıpranmış olanların onarımı için mutlaka gerekli olduğunu belirten Özcan, "Büyüme, gelişme ve dokuların yenilenmesinde kullanılan yapı elementleri amino asitlerdir. Süt, vücudun kendi proteinlerini yapabilmesi için gerekli tüm amino asitleri içermektedir" diye konuştu. (AA)