Türkiye’de yeni hükümete doğru

Türkiye’de yeni hükümete doğru

Hiçbir partiye tek başına hükümet kurma olanağı tanımayan 7 Haziran seçim sonuçlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu ilk resmi görüşmelerini de yapmış oldular. İkilinin bir saat süren görüşmede yeni hükümet senaryolarını değerlendirdikleri belirtilirken, Ankara’da koalisyon seçenekleri ve erken seçim ihtimali meclise giren 4 partide de ayrı ayrı analiz ediliyor. AKP’nin koalisyon yerine erken seçimi zorlayacağına dair bilgilerin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, “Erken seçim, zaman kaybından ve bizlere umut bağlamış halkımızın teveccühüne saygısızlıktan başka bir işe yaramayacaktır” açıklaması geldi. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da, “Ülkede kaosa ve istikrarsızlığa izin vermeyeceğiz” sözüyle AKP’nin olası erken seçim hamlelerine karşı hazırlıklı olduklarının mesajını verdi.

Ankara’da şimdi gözler olası hükümet senaryoları için meclise giren 4 partiye çevrildi. Seçim sonuçlarıyla birlikte tek başına iktidarını kaybeden AKP’de koalisyon seçeneğini tartışmadan önce seçim kampanyası döneminde ortaya atılan azınlık hükümeti formülü üzerinde duruluyor.

Koalisyon mu, erken seçim mi?

Ankara’da AKP’yi yakından takip eden gazetecilerden Sedat Bozkurt, siyasi partilerde yapılan değerlendirmelerle ilgili Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlarken, AKP’de bir yandan Dışişleri Bakanlığı yaptıktan sonra başbakanlık koltuğuna gelen ancak girdiği ilk seçimden yenik çıkan Ahmet Davutoğlu ile ilgili değerlendirmeler yapıldığını, bir yandan da “AKP’yi düzlüğe çıkaracak” hükümet formüllerinin ele alındığını söylüyor. Öyle ki; azınlık hükümetinin ‘mümkün olabileceğini’ ancak o hükümetin AKP’yi de zayıf düşüreceğini dikkate alan partinin önde gelenleri, koalisyon seçeneğinin gündeme geleceğini düşünüyor. Bozkurt, “Koalisyon mu yoksa erken seçim mi” noktasında AKP’ye ‘erken seçimin’ daha yakın durduğunun altını çiziyor.

Muhalefetin tam cephe olarak Erdoğan’ı istemediğine vurgu yapan Bozkurt, “Davutoğlu ya da başka biri şu anda AKP’ye tam hakim olacak güçte değil. Bu tablodan kolay kolay koalisyon çıkmaz. Muhalefet; yolsuzluk dosyalarının gündeme gelmesinde, eski bakanların yargılanmasında ısrarlı olacaktır ki; AKP için koalisyon, yıkım olur. O yüzden AKP, elinden geldiğince erken seçimi zorlayacaktır" diye konuşuyor.

Muhalefetin AKP’yi sıkıştırmanın ötesinde dışlamak, yalnız bırakmak için çok haklı nedenleri olduğuna dikkat çeken Bozkurt, CHP ile HDP’den gelen “Erdoğan’la yokuz” mesajlarının MHP’yi de içine alacak şekilde muhalefeti birleştirebileceğini söylüyor. CHP’den gelen “Ülkeyi hükümetsiz bırakamayız” mesajının ve MHP’den gelen “Seçmen, uzlaşma istiyor” açıklamalarının AKP karşısında muhalefeti daha aktif kılacağını söyleyen Bozkurt, “AKP cephesinden yükselecek, kaos ve gürültü yaratması muhtemel tüm ihtimallere karşı muhalefet etkin hareket etmeyi öğrendi. Ankara’da siyasi trafik, konuşma ve tartışma önümüzdeki süreçte daha da hız kazanacak” değerlendirmesi yapıyor.

Muhalefetin sağduyulu olması şart

İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun, Ankara’da en çok konuşulan HDP destekli, CHP-MHP koalisyonunun ‘çok makul’ bir seçenek olduğunu söylüyor. Deutsche Welle’nin “Çözüm süreci konusunda MHP ile HDP'nin kesin çizgileri var. Birlikte, bir hükümet için uzlaşabilirler mi” sorusunu yanıtlayan Özbudun, “Evet, çözüm süreci konusunda birlikte bir şey yapamazlar ama uzun süredir birlikte karşı çıktıkları AKP yasalarına karşı çok demokratik adım atabilirlir. Önce bunu düşünmelidirler. Muhalefetin, sandıktan çıkan ve siyasetçiyi uzlaşmaya çağıran mesajı çok iyi okuması ve sağduyulu yaklaşması şarttır” diyor. HDP destekli bir restorasyon hükümetinin Türkiye’nin son dönemde yaşadığı geriliklere ‘acil şifa’ olacağını ve ülkeyi rahatlatacağını anlatan Özbudun, özellikle HDP ile MHP’nin bugünkü noktada “farklılıkları abartmayıp, demokrasiye odaklanması” gerektiğini söylüyor.

Hiçkimsenin “koalisyon öcüdür” gibi bir algı yaratmaması, bu yönde yaratılacak hiçbir algıya da itibar etmemesi gerektiğini belirten Ergun Özbudun, “Bu noktada sorumlu davranmak temel esastır. Koalisyon da pek çok ülkede demokrasinin işlemesinin önünü açmıştır, Türkiye’de de böyle olmaması için hiçbir neden yoktur” diyor.

Erken seçim senaryosu da dahil tüm formüllerde “sert ve olumsuz tavır” sergileyen herkesin seçmen tarafından daha ağır cezalandırılabileceğini belirtirken, bu noktada en çok Erdoğan ile AKP’nin hedef olabileceğini vurgulayan Özbudun, “AKP ile Erdoğan, ihlal ettikleri Anayasa’yı yine hiçe saymaya kalkışırlarsa bunun bedelini ağır öderler. Tüm Türkiye, seçimlerle birlikte çözüme ve uzlaşıya odaklanmıştır. Tüm partiler bunun gereğini yapmalıdır” diyor.