Hilal Köylü
Türkiye'de 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi, bu kez de "hayali seçmeler" tartışması başladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demoratik Partisi (HDP) ve İYİ Parti seçmen listelerine yönelik usulsüzlükler tepit ettiklerini açıklıyor.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın seçmen listelerinden hayali seçmen avı Adalar İlçesi’nde başladı. HDP, 2018'te 5 bin 201 seçmen sayısına sahip Şırnak’taki seçmen sayısının 7 bin 163’e çıktığını belgeledi. İyi Parti, Bitlis’te 45 farklı aileden oluşan 80 kişinin yaşadığı 90 metrekarelik bir daire buldu.
Muhalefet, 31 Mart yerel seçimlerine giden süreçte nerdeyse her gün, her dakika 'sahte seçmen' belirlerken, İçişleri Bakanlığı 'seçmen kaydırmaları en aza indirgemek' için çalışmaların sürdüğünü açıklamakla yetiniyor.
Muhtarlıklardaki seçmen listelerinin askıdan indirileceği, seçmen kayıtlarının sorgulanmasının sona ereceği günü daha önce 17 Ocak olarak duyuran Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da, bu tarihin ötelenmesini isteyen muhalefetin beklentisini geri çevirdi. Yani artık kesin seçmen listelerinin ilan edilmesine saatler var.
YSK, "Partilerin itirazları tek tek inceleniyor" açıklaması da yaptı ancak muhalefet "Türkiye’nin her yerinden sahte seçmen fışkırıyor. 31 Mart seçiminin şeffaf ve güvenli olacağını söylemek mümkün değil" görüşünde birleşiyor.
İstanbul’un Adalar İlçesi’ndeki sahte seçmen skandalını gündeme taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Sultanbeyli, Sultangazi, Ümraniye, Bağcılar ve Pendik başta olmak üzere birçok ilçeden Adalar’a seçmen kaydırıldığına dikkat çekti.
DW Türkçe'ye konuşan Tekin, Adalar’da Kasım 2018’te 11 bin 862 olan seçmen sayısının, askıya çıkan seçmen listesinde 899 kişilik artış gösterdiğine, 12 bin 761 kişilik bir liste tespit ettiklerini dile getirdi.
Bu duruma "56 milyon seçmenini güncelleyememiş bir ülke hiçbir şey olamaz" sözleriyle isyan eden Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005’te Türkiye’nin elektronik devlet sistemine geçtiğini duyurduğunu hatırlatıyor ve "13 yıldır bu ilkellikle mücadele ediyorsak bu bir fıtrat meselesidir" dedi. Bu durumun teknolojiyle, insan kapasitesiyle ilgisinin olmadığını belirten Tekin, "Çünkü ülkeyi yönetenler böyle istiyor" diye konuştu.
CHP’nin sahte seçmen tespiti İstanbul Adalar’la sınırlı değil. Beyoğlu’nda dört katlı bir binanın olmayan beşinci katındaki seçmenler muhtarlık listesinde bulundu. Üsküdar’da boş bir binada seçmenler tespit edildi. Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde 5 bin 800 olan seçmen sayısının 24 Haziran’dan bu yana bin 700 kişilik bir artış gösterdiği YSK’ya rapor edildi.
DW Türkçe'ye konuşan CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut da, "Türkiye’nin her yerinde ama her yerinde aynı usulsüzlük yaşanıyor. Acaba neden diye sormaya gerek var mı" çıkışında bulundu. Bulut, boş araziden, tamamlanmamış inşaatlardan, olmayan binalardan, olmayan dairelerden sahte seçmenlerle karşılaştıklarını belirtirken, nüfus müdürlüklerinin ve iktidarın bu usulsüzlüklere göz yumduğunu ancak kendilerinin YSK’ya itirazlarını kabul ettirmekte kararlı olduklarını vurguladı.
HDP'li Meral Danış Beştaş, "Bingöl’de bir kapıcı dairesinde 224, Diyarbakır Hani’de bir evde 208, Hakkari’de bir adreste bin 108 seçmen tespit ettik" diye konuştu.
Seçmen kaydırmalarını, sahte seçmen tespitlerini meclis gündemine de taşıyan Beştaş, hükümetin bu duruma el koyması, YSK’nın harekete geçmesi yönündeki çağrılarının yanıtsız kaldığına dikkat çekiyor. Beştaş DW Türkçe'ye, "Siirt’te 528 seçmen, Şırnak Beytüşşebap’ta 526 seçmen aynı adreste, Iğdır polis evinde 374 kişi kalıyor. Siirt ve Şırnak’ta belirlediğimiz adreslerde seçmen olanların hiçbiri o ilin adresine kayıtlı kişiler değil. Bunlar neden geldi, ne oldu da aniden yaşadıkları kentlerden buralara gelip seçmen oldular? Görülen o ki AKP, bunları biz getirdik, bize oy kullanacaklar demek istiyor" açıklamasını yaptı.
Beştaş’a göre seçmen sayılarındaki bu değişiklikler, seçim sonucunu doğrudan etkileyecek nitelikte.
HDP, konuyu gündemden düşürmemeye kararlı. HDP TBMM Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, YSK’nın seçmen kayıtlarında siyasi partilerin tespit ettiği "hayali seçmen ve seçmen kaydırmaların" Meclis tarafından da araştırılmasını istedi. Bilgen, Meclis Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesinde "YSK seçmen kayıtları, seçimlerde usulsüzlük iddialarını güçlendiriyor. Seçimlerin şeffaf olması elzemdir. Tüm şaibe ve usulsüzlüklerin araştırılması amacıyla meclis araştırması açılmalıdır" dedi.
YSK’daki CHP temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, DW Türkçe'nin seçmen listelerinde neden usulsüzlükler yaşandığı sorusunu, "Muhtarlar ve siyasi partiler yüzünden" sözleriyle yanıtladı.
Muhtarların, kendi koltuklarını korumak için örneğin 200 seçmeni olan bir köye, bir başka köyden ya da yerleşim yerinden yüzden fazla seçmen yığması yaptıklarını anlatan Yakupoğlu, "Muhtarlık çok cazip onlar için. Net 2 bin 200 lira maaş alıyorlar. Devlet onların sigortasını ödüyor. Ömür boyu silah taşıma ruhsatları var. Sık sık umreye gidebiliyorlar. Kendilerine göre seçmen yaratmak peşindeler" dedi.
Siyasi partilerin de çok az farkla kazandığı ya da kaybettiği yerlere "seçmen yığdığını" söyleyen Yakupoğlu, "Hiçbir seçimde böyle bir şey yaşanmadı. Bir taraftan partiler, bir taraftan muhtarlar seçmen yığdılar. Sonuç ortada" çıkışında bulundu.