Türkiye'de yetişkin nüfusun yaklaşık üçte biri obez

Türkiye'de yetişkin nüfusun yaklaşık üçte biri obez

Son 40 yılda Türkiye'de obezite oranında büyük bir artış kaydedildi.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2016'da kadınların yüzde 39,2'si obez, yüzde 69,3'ü şişman ve obez grubunda sınıflandırıldı.

Erkeklerde ise bu oran sırasıyla yüzde 24,4 ve yüzde 64 olarak gerçekleşti.

1975'ten bu yana dünya çapında obezite üç kat arttı.

2016 verilerine göre, 18 yaş ve üstü 1,9 milyar yetişkin şişman, bunların 650 milyonu ise obez.

Yani yetişkin nüfusun yüzde 39'u şişman, yüzde 13'ü ise obez.

Dünya nüfusunun çoğunluğu, obezite ve şişmanlığa dayalı ölümlerin zayıflıktan kaynaklı ölümlerden daha fazla olduğu ülkelerde yaşıyor.

2016'da 5 yaş altı 41 milyon çocuk şişman veya obez grubunda yer aldı.

Aynı yıl 5-19 yaş grubunda ise 340 milyon kişi bu grupta yer aldı.

Fakat obezite önlenebilir bir durum.

Şişmanlık ve obezite, vücutta sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde fazla yağ birikmesi olarak tanımlanıyor.

Yetişkinlerde şişmanlık ve obezite sınıflandırması için genel olarak kilo-boy oranını belirleyen vücut kitle endeksi kullanılıyor. Bu endeks, kilo cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünmesi ile bulunuyor (kg/m2).

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, şişmanlık ve obeziteyi belirleyen rakamlar şöyle:

Yetişkinlerde vücut kitle endeksi 25 ve üstü olanlar şişman, 30 ve üstü olanlar obez olarak tanımlanıyor.

Ancak vücut kitle endeksi kaba bir ölçüt olarak ele alınıyor; zira şişmanlık derecesi kişiden kişiye değişebiliyor.

Genel olarak obezite ve şişmanlığın temel nedeni, harcanan kaloriden daha fazla kalori alınmasıdır.

Dünyada fazla yağ içeren enerji yoğun gıdaların tüketimi artarken , hareket gerektirmeyen işlerin çoğalması, ulaşımdaki değişim ve kentleşme nedeniyle fiziksel aktivitede azalma oldu.

Beslenme ve fiziksel aktivitedeki bu değişim, kalkınma ve sağlık, tarım, ulaşım, kentsel planlama, çevre, hazır gıda üretimi, pazarlama ve eğitim gibi alanlarla bağlantılı çevresel ve toplumsal değişikliklerden kaynaklanıyor.

Yüksek vücut kitle endeksi, bulaşıcı olmayan bazı hastalıklar için büyük bir risk faktörüdür:

Yüksek vücut kitle endeksi bu hastalıklara yakalanma riskini de artırıyor.

Sağlıklı yetişkinlerin günde 2000 kalori tüketmesi tavsiye ediliyor.

DSÖ, şekerli içeceklerin tüketimi ve sağlığa etkileri konusunda dünya çapında önlemler alınması çağrısı yapıyor. Şekerli içeceklerin tüketimini azaltmak için özel vergi uygulanması, böylece obezite, tip 2 diyabet ve diş çürüklerinin azaltılması. Meksika, Fransa ve Macaristan'da şekerli içeceklere vergi uygulaması başlatıldı. İngiltere'de ise bu uygulamaya 6 Nisan'da başlanacak. DSÖ verileri bunun tüketimi azalttığını gösteriyor.

Gıdalarda besin değerlerini gösteren etiket kullanımının yaygınlaştırılması tavsiye ediliyor. DSÖ, paketlenmiş gıda ürünlerinin ön yüzünde toplam kalori, doymuş ve trans yağlar, şeker ve tuz içeriğine dair bilgi verilmesini öneriyor.