Türkiye'deki basın özgürlüğü KPK toplantısında BRÜKSEL (A.A)

-Türkiye'deki basın özgürlüğü KPK toplantısında BRÜKSEL (A.A) - 29.11.2011 - AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'de basına hiçbir şekilde hükümet kaynaklı bir baskı olmadığını vurgulayarak ''Basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu hangi ülkede, basın özgürlüğü tehlikede diye nara atabilirsiniz'' diye sordu Avrupa Parlamentosu'nun (AP) evsahipliğinde düzenlenen 67'inci Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında konuşan Bağış, ''Daha birkaç ay önce Türk milletinin yüzde 50 oyunu alan ve 9 yıl boyunca tarihte görülmemiş bir reform sürecine imza atan AK Parti Hükümeti’nin basın özgürlüğüne aykırı tutum ve davranışlar içine girebileceğini düşünmek bir tutarsızlıktır'' ifadesini kullandı. Türkiye'de basının özgür olmadığı iddialarının ''Türkiye'deki vesayetçi sistemin kalıntılarının yürüttüğü bir manipülasyondan'' ibaret olduğunu kaydeden Bağış, ''Bu manipülasyona Avrupa Birliği’nin alet edilmeye çalışılması ve bunda da nisbi ölçüde başarıya ulaşılması düşündürücüdür. Açık söylüyorum, biz özgürlükler konusunda sınır tanımayan bir anlayışı temsil eden bir siyasi hareketten geliyoruz. AK Parti yıllarca çile çekmiş, özgürlüklerin kısıtlanmasından büyük zarar görmüş ve bugün özgürlüklerin kıymetini en iyi anlayacak bir harekettir, böyle bir kadrodur. Bu manipülasyonlara karşı şu gerçeği dile getirmek zorunda kalıyoruz. Türkiye’de gazetecilik yaptığı için hapse atılan, tutuklanan tek bir gazeteci dahi yoktur'' şeklinde konuştu. Egemen Bağış, ''Bugün tutuklu olarak yargılanan, hüküm giyen gazetecilerin hepsi de farklı suçlardan hüküm giymişlerdir veya yargılanmaktadır. Gazeteci olduğu için, basın mensubu olduğu için eğer bir kişinin suç işleme özgürlüğüne sahip olması savunuluyorsa biz orada olmayız, bunu savunmayız. Bu kampanyayı yürüten ve buna alet olan çevrelere sesleniyorum. Basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu hangi ülkede, basın özgürlüğü tehlikede diye nara atabilirsiniz? Özgürlüklere inancı kalmamış hangi yönetim anlayışında yıllardır konuşamadıklarını konuşabilir, her konuyu özgürce tartışabilirsiniz?'' dedi. ''Türkiye’de basın özgürlüğünün gerçek anlamda tehdit edildiği, sansürün bir yöntem olarak kabul gördüğü ve uygulandığı, medyanın tektipleştirmenin bir aracı olarak kullanıldığı'' dönemleri gördüklerini anlatan Bağış, ''Ama biz o dönemleri bugün tarihin tozlu sayfalarına çoktan havale ettik ve bir daha da o tozlu raflardan indirilmesine müsade etmeyiz. Türkiye’de artık tabular yıkılırken, özgürlüklerin hinterlandı sürekli genişlerken basın özgürlüğü tehdit altında şeklinde bir kampanya yapmak asla iyi niyetli bir yaklaşım değildir, basın özgürlüğünden yana bir tutum da değildir'' ifadesini kullandı. Bağış AB'ye, Türkiye kamuoyundaki olumsuz bakışı değiştirmek için ''vizeleri kaldırmayı, terör suçlularını Türkiye'ye iade etmeyi, Kıbrıs sorununda üçüncü bir yol takip etmeyi, Türk liderlerini AB zirvelerine davet etmeyi ve katılım müzakerelerinde fasıllara getirilen siyasi engelleri kaldırmayı'' önerdi. Bağış, oturumun ardından AB Genişleme Komiseri Stefan Füle'yle görüştü.