Özgürlük Evi (Freedom House) kuruluşunun, "2014'ün En İyi ve En Kötü İnsan Hakları Olayları"nı listesinde Türkiye'de başta Youtube ve Twitter olmak üzere, internete getirilen kısıtlamalar da yer aldı.
Merkezi Washington'daki Özgürlük Evi (Freedom House) kuruluşu, "2014'ün En İyi ve En Kötü İnsan Hakları Olayları"nı açıkladı.
Özgürlük Evi'nin raporunda, "2014'ün En İyi İnsan Hakları Olayları"nı, Brezilya'nın internet kullanma özgürlüğünü yasal güvence altına alması, Hong Kong'un demokrasi hareketi, Endonezya Cumhurbaşkanlığı seçimi, Tunus'taki yeni anayasası ve seçimler, gay ve lezbiyenler için insan haklarının artması olarak sıraladı.
Özgürlük Evi'nin, "2014'ün En Kötü İnsan Haklar Olaylar" listesinde, genel olarak internet erişimine getirilen kısıtlamalar yüzünden Türkiye de yer aldı. Özgürlük Evi, bir karikatür eşliğinde yayınladığı Türkiye ile ilgili bölümde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı zamanında Youtube ve Twitter'a erişimde getirdiği yasaklara değinilerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çalışma arkadaşları Twitter hayranı kişiler değiller. Hükümet lideri ve yakın çevresinin yolsuzluklarına ilişkin kayıtların sitelere sızması üzerine, hükümet Twitter ve Youtube'un fişini geçici olarak çekti. Eylül ayında, Internet Yönetimi Forumu'na ev sahipliği yaptıktan yalnızca birkaç gün sonra, demokratik ölçülerden uzaklaşan başka bir dizi girişimin yanı sıra, Erdoğan internete erişimi kısıtlayan yasayı onayladı" görüşüne yer verildi.
Özgürlük Evi'nin "2014'ün En Kötü İnsan Hakları Olayları" listesinde, Meksika'da ceza adaleti, Nijerya'da Boko Haram eylemleri, Rus hükümetinin yurt içinde ve dışındaki saldırgan tutumu, Çin'de baskıların artması, IŞİD krizi, Mısır'da Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdülfettah el Sisi'nin devlet başkanlığına seçildikten sonraki uygulamaları da yer aldı.
Özgürlük Evi, geçtiğimiz günlerde yayınladığı başka bir raporda da, Türkiye, 'kısmen özgür' ülkeler arasında yer almış, Türkiye'nin 'kısmen özgür' sayılmasında hükümetin Gezi Direnişi sırasında protestoları sert bir biçimde bastırmasının ve AKP'nin özel sektöre, kendi politikaları çizgisinde yer alması için baskı yapmasının büyük rol oynadığı da belirtilmişti.