Türkiye'den giden heyetin Washington temaslarından neler bekleniyor?

Türkiye'den giden heyetin Washington temaslarından neler bekleniyor?

ABD'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün malvarlıklarını dondurma yönündeki yaptırım kararının ardından Türkiye'den bir heyet temaslarda bulunmak üzere Washington'a gitti.

Reuters haber ajansı, heyetin bugün ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan ile görüşeceğini bildirdi.

TIKLAYIN - Türk heyeti, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ile görüşecek

ABD, Ekim 2016'dan bu yana tutuklu bulunan Pastör Andrew Brunson'ın tahliye edilmemesinin ardından Türkiye'ye yaptırım uygulama kararı almıştı.

Brunson, Fethullah Gülen Cemaati ve PKK adına suç işlemek ve casusluk suçlamalarıyla toplamda 35 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Brunson, hakkındaki suçlamaları reddediyor ve ABD yönetimi de pastörün suçsuz olduğunu belirterek, serbest bırakılmasını talep ediyor.

Türkiye'den giden heyet ve temaslarına dair bilinen dört başlıkta inceledik...

Heyette kimler var?

Heyetin başkanlığını bu hafta içinde Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevine atanan Sedat Önal yapıyor.

Esasen Orta Doğu uzmanı olan Önal, 2016 yılından sonra dışişleri bakanlığı müsteşar yardımcısı olarak Suriye ile ilgili olarak Türkiye ile ABD arasında yürütülen görüşmeleri yürüten isimler arasında yer aldı.

Hürriyet gazetesinde yer alan haberde, Önal başkanlığındaki heyette üç bakanlıktan dokuz kişi bulunuyor. Heyette temsilcileri bulunan bakanlıklar Dışişleri, Adalet ve Hazine ve Maliye olarak sıralanıyor. 

Heyetin Washington'daki temaslarına bugün başlaması bekleniyor.

Temaslarda hangi konuların ele alınacağı tahmin ediliyor?

Türkiye'den giden heyetin Washington temaslarının gündem maddeleri resmi olarak açıklanmış değil. Ancak taraflardan son dönemde gelen açıklamalar, Pastör Andrew Brunson davası ve buna bağlı olarak ABD'nin iki bakana yönelik uygulamaya soktuğu yaptırımların ana gündem maddesi olacağına işaret ediyor.

Bu konudaki en net açıklamalardan birini ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert yaptı. Nauert dün düzenlediği basın toplantısında, ABD Dışişleri Mike Pompeo ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu arasında bir görüşme gerçekleştiğini ancak uzlaşmaya varılamadığını söyledi.

Nauert, "Gerek Pastör Brunson, gerek (diplomatik misyonlardaki) yerel çalışanlarımız gerekse de diğer ABD vatandaşları için bizim görmek istediğimiz ilerleme eve dönmeleridir. Kaydetmek istediğimiz ilerleme budur ve henüz bu noktaya gelmiş değiliz" dedi.

Nauert'in bu açıklaması, ABD'nin temaslarda yalnızca Brunson'ın değil, tutuklu konsolosluk çalışanları ile diğer vatandaşlarını da gündeme getirdiğinin bir işareti olarak yorumlandı.

TIKLAYIN - ABD: Türkiye ile anlaşmaya varmış olsaydık papaz Brunson evine dönmüş olurdu

Türkiye'de yaklaşık 20 kadar ABD vatandaşının tutuklu olduğu belirtiliyor.

Ayrıca, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen Cemaati ile ilgili açılan soruşturmalar kapsamında ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli Metin Topuz ve Adana konsolosluğunda tercüman olarak çalışan Hamza Uluçay'ın tutuklulukları da halen devam ediyor.

Türkiye ABD'den ne istiyor?

Türkiye'nin taleplerinin ne olduğuna dair ise resmi bir açıklama bulunmuyor. Türkiye, Brunson davasının bir yargı süreci olduğunu ve kararı mahkemenin vereceğini savunuyor. Ancak Washington Post gazetesi, Başkan Donald Trump'ın bir danışmanın Türkiye'nin pazarlık sürecinde sürekli olarak yeni talepler eklediğini söylediğini yazdı.

Gazeteye konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, "Türkiye gerçek bir fırsat kaçırdı. Pastör Brunson pazarlıkta bir koz değildir" dedi. ABD basınında çıkan haberlerde Trump'ın Brunson'ın serbest bırakılması karşılığında İsrail'de Hamas'a maddi yardım yaptığı gerekçesiyle tutuklu bulunan Türkiye vatandaşı Ebru Özkan'ın tahliye edilmesi için devreye girdiği yönünde haberler yer aldı.

Haberlerde, Özkan'ın serbest bırakılmasına karşın Brunson'ın tutukluluğunun ev hapsine çevrilmesinin Türkiye'nin anlaşmaya uymadığı gerekçesiyle ABD yönetiminde tepki doğurduğu ve yaptırım kararı alındığı öne sürüldü. Türkiye ise bu iddiaları reddetti.

Hürriyet'in Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel imzasıyla gazetenin web sitesinde yer alan haberde, görüşmelerde Brunson'a karşılık İran yaptırımlarını delme suçlamasıyla ABD'de hüküm giyen Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın Türkiye'ye gönderilmesi ve bankaya verilecek muhtemel cezanın düşük tutulmasının da gündeme geldiği iddia edildi. Ancak bu haber, daha sonra gazetenin web sitesinden kaldırıldı.

TIKLAYIN - Hürriyet, Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel'in 'Brunson pazarlığı' yazısını kaldırdı

İki ülke ilişkilerinde masada olan sorunlar neler?

Son dönemde birbirlerini müttefik olarak nitelendiren bu iki ülke arasındaki ilişkilerde gerilimin artmasına neden olan tek konu Brunson davası değil.

ABD tarafında, Türkiye bir NATO üyesi olarak Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın alma planları ve yeniden uygulamaya konulan İran yaptırımlarına uymayıp, ticarete devam edeceğini açıklaması rahatsızlık yaratan diğer konular arasında yer alıyor.

Son olarak, Enerji Bakanı Fatih Dönmez, ABD'nin yaptırım uygulama kararının "tek taraflı" olduğunu söyledi ve İran'la yapılan doğalgaz ticaretinin mevcut kontrat hükümlerine göre devam edeceğini belirtti.

Türkiye ise 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterdiği Fethullah Gülen'in iade edilmemesinden ve Suriye'de de ABD'nin çoğunluğunu Kürt silahlı grup Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) verilen destekten duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getiriyor.

Ayrıca, New York'ta görülen davada eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın İran yaptırımlarını yasa dışı yollarla delmek suçundan hüküm giymesinin ardından ABD Hazine Bakanlığı'nın Halkbank'a ceza kesip kesmeyeceği de ikili ilişkiler açısından izlenen bir diğer konu.