‘Türkiye’nin en kirli 3. bölgesi İskenderun’daki termik santraller için ÇED raporu alındı mı?’

‘Türkiye’nin en kirli 3. bölgesi İskenderun’daki termik santraller için ÇED raporu alındı mı?’

Hülya Karabağlı / ANKARA

HDP Eş Genel Başkanı ve Mersin Millekvekili Ertuğrul Kürkçü, İskenderun Körfezi'ndeki 13 termik santralinin çevresel etkilerini Meclis gündemine taşıdı. Termik santrallerin denizdeki canlı yaşamını ve de çevreseki tarım alanlarını olumsuz etkilediğini belirten Kürkçü, İskenderun körfezinin, Dilovası ve Aliağa’dan sonra Türkiye’nin 3. kirli noktası olduğunu hatırlattı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'ye,"Bu termik santrallerden kaç tanesi Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) olumlu raporu almıştır?" diye soran Kürkçü'nün soru önergesi ve gerekçesi şöyle:

“İskenderun Körfezi’nde 1 tanesi halen çalışmakta olan, 2 tanesi inşaatı bitmek üzere, 2 tanesi de inşaat çalışmaları yeni başlayan olmak üzere toplam 13 adet termik santralin yapılması planlanmaktadır.

Termik santrallerin soğutma suyuna ihtiyacı olduğundan çoğunlukla deniz kenarına yapılmaktadırlar. Denizden çekilen su, termik santrallerin soğutulmasında kullanıldığı için, yüksek ısıyla denize boşaltılmaktadır. Bu durum, deniz suyunun zamanla ısınmasına sebep olarak su canlılarını olumsuz etkileyip bazı türlerin kısa zamanda yok olmasına neden olabilir. Sugözü termik santralinin deşarj alanında besin zincirinin en önemli öğesi olan planktonlarda belirgin azalma, bunun örneği olarak gösterilebilir. Isı, biyolojik süreçleri hızlandırarak, bazı su bitkilerinin aşırı büyümesine ve dolayısıyla sudaki çözünmüş oksijen miktarının azalmasına sebep olur. Santral bacalarından çıkan kirletici gazların oluşturduğu asit yağmurları ise suların Ph değerlerini değiştirir. Termik santrallerde yakılan kömür büyük miktarlarda küle neden olmakta, külün uzaklaştırılması için kurulan kül barajlarının da çökerek büyük miktarda tarım toprağını kül ile kapladığı bilinmektedir.

İskenderun Körfezi ele alındığında, özellikle Yumurtalık kıyılarında yeralan Yumurtalık lagünü, Akyatan ve Akyayan gölleri bölgenin önemli sulak alanlarıdır, körfezin en güneyinde yer alan Asi Deltası da keza önemli bir sulak alan niteliğinde olup aynı zamanda Chelonia Mydas olarak adlandırılan yeşil deniz kaplumbağalarının da yumurtlama alanıdır. Körfez çevresinde yer alan Dörtyol, Erzin Ceyhan ve Yumurtalık Ovaları bölgenin önemli narenciye ve tarım alanlarıdır. Ayrıca Körfez kıyılarında ihracata dayalı balıkçılık yapılmaktadır. Bütün bu veriler ışığında Türkiye İstatistik kurumunun verilerine göre termik santral sonucu yaklaşık 75 bin kişi ve ailesi olumsuz etkilenecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bugünkü haliyle İskenderun körfezinin Dilovası ve Aliağa’dan sonra Türkiye’nin 3. kirli noktası olduğunu söylemektedir. 25-30 yıllık ekonomik ömrü olan bu santrallerin bu kirlilik oranını artıracağı, milyonlarca yılda oluşmuş ekosistemi, çevre ve insan sağlığını, tarıma dayalı ekonomik sistemi yok edeceği açıktır.

- İskenderun körfezinde yapımına izin verilen kaç adet termik santral vardır?

- Kömüre dayalı enerji üretme yönteminin ekonomik ömrü tespit edilmiş midir? Edilmişse Körfezde yapılmakta olan santrallerin her birinin ekonomik ömrü ne kadardır?

- Bu termik santrallerden kaç tanesi Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) olumlu raporu almıştır?

- Bakanlığınız tarafından bu termik santrallerin bölge tarımına, doğal hayata, deniz hayatına olumsuz etkilerini inceleyen bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışmanın sonuçları nelerdir?

- Bakanlığınız tarafından bu termik santrallerin bölgede yaşayan ve tarıma dayalı geçim sağlayan aileler üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışmanın sonuçları nelerdir?

- Bakanlığınızın tarafından Türkiye’nin 3. kirli körfezi olarak ilan edilen İskenderun Körfezi’nde bu kirliliği artıracağı apaçık olan termik santrallerin yapılma sebebi nedir?”