-Türkiye'nin hidrolik enerji potansiyeli ANKARA (A.A) - 27.09.2011 - Türkiye'nin su kaynaklarına dayalı elektrik enerjisinde, kurulu güç potansiyeli 40 bin Megavat (MW) olarak hesaplanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye azımsanmayacak bir hidrolik enerji potansiyeline sahip bulunuyor. 2010 yılı sonu itibariyle 210 milyar kilovatsaate (kWh) yakın enerji tüketimi içerisinde ise hidroliğin payı yüzde 25. Yenilenebilir enerjide en önemli potansiyel olan hidrolikle Türkiye'nin potansiyeli, teorik olarak yıllık 433 milyar kWh, teknik olarak 216 milyar kWh, ekonomik olarak da 130-150 milyar kWh olarak öngörülüyor. Bunun kurulu güç karşılığı ise yaklaşık 40 bin MW. Halen ekonomik potansiyelin yaklaşık yüzde 30'una denk gelen 16 bin 250 MW'lik kapasite işletmede, yüzde 15'lik kapasite ise inşa halinde bulunuyor. Kalan potansiyelin ise farklı seviyelerde proje halinde olduğu belirtiliyor. Türkiye'de hidrolik ve hidrojeolojik özellikler açısından 26 ana havzada yer alan birçok akarsu ve dere nehir tipi hidroelektrik santrallerinin inşası için elverişli bulunuyor. -Avantajları ve dezavantajları- Hidroelektrik santrallar; yenilenebilir olmaları, yerli doğal kaynak kullanmaları, işletme ve bakım giderlerinin düşük olması, fiziki ömürlerinin uzun oluşu, en az düzeyde olumsuz çevresel etki yaratmaları, kırsal kesimlerde ekonomik ve sosyal yapıyı canlandırması gibi nedenlerle diğer enerji üretim tesislerine göre üstünlük arz ediyor. Bu faydaların yanı sıra çevreye bazı olumsuz etkileri de olabiliyor. Hidrolik enerjide baraj göllerinin geniş yüzey alanları buharlaşmayı artırdığı için tarım arazilerinde tuzlanma ve çoraklaşmaya neden olabiliyor. Ayrıdan sudan kaynaklanan paraziter hastalıklar artabiliyor. Küçük HES'ler de akıntı hızlarını kestiği için etraftaki yeşil alanların susuz kalmasına neden olabiliyor.