Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenç, Türkiye'nin kilo haritasını ortaya çıkardı. Buna göre, Ankara da kilo konusunda kötü sınav veriyor. Obezite oranı Ankara'da yüzde 30'ları aşıyor. Dr. Ergenç, İstanbul'un kilo oranı en yüksek bölge olduğunu dile getirerek, “Bölgesel dağılıma bakıldığında İstanbul ve Batı Karadeniz bölgesinin en kilolu bölgeler olduğu göze çarpıyor" dedi. Ankara'nın da kilo konusunda kötü sınav verdiğini paylaşan Ergenç, “Ankara Orta Anadolu Bölgesi olarak geçiyor. Biraz daha hamur işi ve tatlı tüketiminin daha fazla olduğu bölgeler arasına giriyor. İzmirlilerin İstanbul'a göre biraz daha rahat, özgür bir kent olma fırsatını kullandığını dile getiren Dr. Tufan Ergenç, İzmir'in en zayıf iller arasında yer aldığını ve obezite oranının da yüzde 28'de kaldığını ifade etti.
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenç, 'Türkiye Beslenme ve Sağlık Verileri'ne göre ülkemizin yaklaşık 4 milyon ton fazla kilosu olduğunu söyledi. Listede en kilolu il ise fast food ve hızlı beslenmesiyle dikkat çeken İstanbul oldu. Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenç, obezitenin oldukça yaygın bir rahatsızlık olduğunu söyleyerek, “Türkiye verilere göre erkeklerin yüzde 20,5'i; kadınların ise yüzde 40'ı obez olarak belirlenmiştir. Bu anlamda yaklaşık her üç insanlardan birinde obezite söz konusudur diyebiliriz. Toplamda ise Türkiye toplumunun yüzde 30'u obezdir. Morbid obez dediğimiz ameliyat adayı ve aşırı kilolu kişiler toplumun yüzde 3'üne tekabül etmektedir. Bunu total ağırlığa vurduğumuz zaman 85 milyonluk ülkemizde ortalama bir hesap yaparsak, 4 milyar kilogram ya da 4 milyon ton fazla kilomuz var diyebiliriz” diye konuştu.
Dr. Ergenç, İstanbul'un kilo oranı en yüksek bölge olduğunu dile getirerek, “Bölgesel dağılıma bakıldığında İstanbul ve Batı Karadeniz bölgesinin en kilolu bölgeler olduğu göze çarpıyor. Bu bölgeleri sırasıyla Doğu Karadeniz, Batı ve Orta Anadolu bölgelerinin izlediğini görüyoruz. En zayıf iller ise Orta Doğu, Güneydoğu ve Kuzey Doğu Anadolu ve Ege Bölgesi olarak sıralanmaktadır. Burada protein ve sebze, zeytinyağ ağırlıklı beslenme alışkanlıklarının etkisinin büyük olduğunu görüyoruz” dedi.
İstanbul'un en kilolu iller kategorisinde başı çekmesinin nedenlerini de paylaşan Dr. Ergenç, İstanbul'da obezite oranının yüzde 33 olduğunu söyledi. İstanbulluların özellikle fast food ürünlere yöneldiğine işaret eden Dr. Ergenç, “İstanbul'da hem nüfus yoğunluğu çok fazla hem zaman çok daha hızlı ilerliyor. İstanbullu daha hızlı yaşamak ve daha hızlı beslenmek zorunda kalıyor. Genellikle sabah kahvaltısından mahrum kalıp, çok kısa bir süre zarfında da öğle yemeklerini tüketmek zorunda kalıyorlar. İstanbul'da hep kısıtlı zamanlarda beslenme hakim ve fast food alışkanlıkları da çok fazla. Yani nüfus yoğunluğunun fazla olması ve yemek için ayrılan sürelerin kısa olması İstanbul'da da beraberinde obeziteyi getiriyor” ifadelerini kullandı.
İzmirlilerin İstanbul'a göre biraz daha rahat, özgür bir kent olma fırsatını kullandığını dile getiren Dr. Tufan Ergenç, İzmir'in en zayıf iller arasında yer aldığını ve obezite oranının da yüzde 28'de kaldığını ifade etti. İzmirlilerin daha geniş zamanlarda yemek yeme faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydeden Ergenç, şunları söyledi:
“İzmir'de deniz imkanımız çok fazla bulunuyor. Neredeyse 7/24 yüzme imkanına sahibiz, her hafta sonu herkes bu aktiviteye ulaşabiliyor. Zeytinyağlı beslenme ve deniz mahsullerine ilgi yine diğer illere göre İzmir'de daha fazladır. Bu sayede de İzmir en zayıf iller arasında yer alıyor.”
Ankara'nın da kilo konusunda kötü sınav verdiğini paylaşan Ergenç, “Ankara Orta Anadolu Bölgesi olarak geçiyor. Biraz daha hamur işi ve tatlı tüketiminin daha fazla olduğu bölgeler arasına giriyor. Bu bölgelerde obezite oranının yüzde 30'ları aştığını görüyoruz” dedi.
Dr. Ergenç çocuklarda da obezite oranına dikkat çekerek, Türkiye'de artık her 2 çocuktan birinin obez olduğunu kaydetti. Çocukların beslenmeleri konusunda aileleri uyaran Dr. Ergenç, “Yapay içeriklerden içinde ne olduğu bilinmeyen besinlerden çocuklar uzak tutulmalıdır. Aileler hazır gıda tüketimine dikkat etmeliler. Artık dünyada obezite ne yazık ki bir baş belası diyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı bu konuda sürekli bir faaliyet çizelgesi oluşturuyorlar” ifadelerini kullandı.
Dr. Ergenç, kilo almamak ve sağlıklı beslenmek konusunda da uyararak, “Sabahöğünleri kesinlikle atlanmamalı.Özellikle yumurta, peynir süt ürünleri mutlaka tüketilmeli. Günde bir kez protein ağırlıklı beslenme adına et ve tavuk ürünleri tüketilmeli. Akşam yemeğinde ise hafif bir tercih yapılmalıdır” dedi.
Sadece Türkiye'de değil dünyada da obezitenin ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Dr. Ergenç, “Obezite sıklığı dünya üzerinde yüzde 30'lar düzeyinde ve obezitenin artış hızının yüksekliği dikkat çekici durumda. Özellikle 2008 yılından 2012 yılına kadar obezitede artış hızı inanılmaz fazla. 2008 yılında tüm dünyada 400 milyon kadar obez bulunurken bu rakam 2012 yılında neredeyse iki katına çıkmış ve 800 milyonu aşmış durumda bu nedenle obezite bir dünya problemidir. Obezitenin özellikle Tip2 Diyabet, Hipertansiyon ve İskemik kalp hastalıklarının üzerindeki olumsuz etkisi düşünüldüğünde tablo oldukça ürkütücü. Her yıl yaklaşık 1 milyon ölümün birebir obezite nedeniyle gerçekleştiği tahmin edilmektedir” diye konuştu.
Obezite nedeniyle gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse Sağlık Bakanlığının çeşitli kampanyalar düzenlediğini belirten Op. Dr. Tufan Ergenç, obeziteye her yönüyle dikkat çekmek için kitap yazarak, ücretsiz olarak vatandaşların bilgilenmesi için internet sitesinde yayına sundu.