TÜRKİYE'NİN MAVİ MARMARA RAPORU ANKARA (A.A)

-TÜRKİYE'NİN MAVİ MARMARA RAPORU  ANKARA (A.A) - 11.02.2011 - Türkiye'nin Mavi Marmara Saldırısıyla ile hazırladığı nihai raporda, yardım konvoyunun yola çıkmasından önce Türk, İsrailli ve Amerikan yetkililer arasında, "Konvoyun zorlayıcı bir engellemeyle karşılaşması halinde rotasını Mısır'ın El Ariş limanına çevireceği hususunda anlaşmaya" varıldığı belirtilerek, olayların İsrail'in bu anlaşmaya uymadığını ortaya çıkardığı kaydedildi. İsrail'in Mavi Marmara saldırısının ardından, BM Güvenlik Konseyinin kabul ettiği Başkanlık Açıklaması uyarınca, BM Genel Sekreterinin talebiyle oluşturulan Soruşturma Paneline Türkiye'nin sunduğu nihai rapor açıklandı. Nihai raporun 45 maddeden oluşan sonuç bölümünde, raporda belirtilen hususlar ışığında, Komisyonun bazı "nesnel ve hukuki" sonuçlara vardığı belirtildi. Uluslararası insani yardım konvoyunun "bir sivil inisiyatif" olduğu ve barışçıl amaç güttüğünün belirtildiği raporda konvoyun İsrail açısından tehdit teşkil etmediği vurgulandı. Raporun sonuç bölümünde konvoyun yola çıkışı ve ardından İsrail tarafından gemilerle iletişimin kesilmesi şu ifadelerle anlatıldı: "Konvoy tarafından kullanılan tüm Türk limanları, Uluslararası Gemi ve Liman Yönetimi Güvenliği Sertifikasına sahipti. Türk limanlarından yola çıkan tüm katılımcılar, gemiler ve eşyalar uluslararası standartlara uygun olarak tüm sınır ve gümrük kontrollerine tabi tutulmuştur. Gemilerde ateşli silah bulunmamaktaydı. Konvoyun yola çıkmasından önce Türk, İsrailli ve Amerikan yetkililer arasında, konvoyun zorlayıcı bir engellemeyle karşılaşması halinde rotasını Mısır'ın El Ariş limanına çevireceği hususunda anlaşmaya varılmıştı. Olaylar İsrail'in bu anlaşmaya uymadığını ortaya koymuştur. Başka önleme başvurmadan önce İsrail kuvvetleri tarafından gemiyi denetleme ve aramaya dair girişimde bulunulmamıştır. İsrail kuvvetleri gemilerin iletişim olanaklarını kesmiştir. Bu ise gemileri, yolcuları ve mürettebatı risk altında bırakmıştır. İsrail kuvvetleri, gemilerle kurulan son irtibattan yaklaşık 2 saat sonra konvoya karşı saldırı başlatmıştır. Saldırı en yakın sahilden 72 deniz mili uzaklıkta, uluslararası sularda gerçekleşmiştir. İsrailli askerler geminin kontrolünü ele geçirdiğinde dokuz yolcu ölmüştü. İsrail bir insanoğlunun temel hakkı olan 'Yaşam Hakkını' ciddi şekilde ihlal etmiştir." -"ÖLEN DOKUZ YOLCU TOPLAM 30 MERMİ YARASI ALMIŞTIR"- Ölenlerden beşinin yakın mesafeden açılan ateşle başlarından vurulduğunun kaydedildiği raporda, "Furkan Doğan'a üçü başına olmak üzere toplam 5 mermi isabet etmiştir. İlk mermi ayağına isabet eden Furkan Doğan'ın düşmesi üzerine, iki İsrail askeri onu tekmelemiş ve kendisine infaz tarzında ateş etmiştir. Fotoğrafçı Cevdet Kılıçlar da uzak mesafeden atılan ve alnının ortasına isabet eden tek kurşunla öldürülmüştür. Ölen dokuz yolcu toplam 30 mermi yarası almıştır" denildi. Saldırı nedeniyle 50'yi aşkın yolcunun farklı ciddiyet derecelerinde yaralandığının belirtildiği raporda, yaralı yolculardan birinin hala komada olduğu kaydedildi. Saldırıya katılan İsrail kuvvetleri hakkında bilgilerin de verildiği nihai raporda, şu ifadelere yer verildi: "Saldırı, firkateynlerden, zodyaklardan, helikopterlerden, denizaltılardan ve tam donanımlı seçkin komando birliklerinden oluşan çok büyük bir İsrail kuvveti tarafından gerçekleştirilmiştir. Saldırı öncesinde İsrail kuvvetleri, yakın zaman içerisinde güç kullanılacağının belli edilmesi amacıyla, havaya ateş açmak gibi mutad uyarı yöntemlerine uygun bir şekilde hareket etmemiştir. İsrail kuvvetleri öncelikle Mavi Marmara'ya zodyaklardan çıkmaya çalışmışlardır. İsrail kuvvetleri bu aşamada silahla ilk atışları yapmışlardır. İsrail saldırısının niteliği ve boyutu yolcular arasında paniğe yol açmıştır. Hayati tehlike algılayan yolcular meşru müdafaada bulunmuşlardır. İsrail askerleri, yolcuların meşru müdafaaya geçmesi üzerine, en az şiddet içeren seçeneği tezekkür etmek amacıyla durumu yeniden değerlendirmeye yönelik ara vermemiştir. İsrail kuvvetleri güvertedeki yolculara zodyaklar ve helikopterlerden gerçek mühimmat kullanarak ateş açmış ve ilk zayiatlara neden olmuştur." -"SALDIRININ BAŞLAMASIYLA ROTA DEĞİŞTİRİLMİŞTİ"- Raporda, saldırı başlar başlamaz Kaptanın Mavi Marmara gemisinin rotasını İsrail kıyılarının ters istikametinde, Batı yönünde 270 dereceye değiştirdiği ancak, İsrail firkateynlerinin sancak yönünde uç kısımdan yaklaşarak, konvoyun yönünü İsrail'e çevirmeye zorladıkları belirtildi. İsrailli askerlerin helikopterlerden Mavi Marmara'ya halat kullanarak indiklerinin kaydedildiği nihai raporda, "Üç asker, yolcular tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Bu askerler ölümcül olmayan yaralarının tedavisi amacıyla alt güvertelere taşınmışlardır. İsrailli askerler, üst güverteye indikleri andan itibaren ayrım gözetmeksizin ateş ederek yolcuları öldürmüş ve yaralamışlardır" denildi. İsrail askerlerinin "kurşun yağmurunun, yolcuların beyaz bayraklar sallamalarına ve geminin anons sistemi üzerinden muhtelif lisanlarda yapılan teslim olduklarına dair duyurulara rağmen" devam ettiğinin vurgulandığı raporda, şunlar belirtildi: "İsrail kuvvetleri diğer gemilere de saldırmıştır. İsrail askerleri tarafından uygulanan şiddet konvoyun her gemisinde vuku bulmuştur. Konvoydaki yaralı sayısı çeşitli milletlerden toplam 70'i aşmıştır. Hiçbir durumda yolcular İsrailli saldırganlara karşı ateşli silah kullanmamıştır.  İsrail askerleri tüm konvoyu kontrolü altına aldığında, gemiler İsrail'in Aşdod limanına yönlendirilmiştir. Saatler süren Aşdod yolculuğu sırasında, kaptan da dahil olmak üzere Mavi Marmara'da bulunan yolcular ve diğer gemilerdeki bazı yolcular ciddi derecede fiziksel, sözlü ve psikolojik kötü muameleye maruz kalmıştır. Bu kötü muameleler hapishanelere/hastanelere nakil esnasında ve Ben Gurion Havaalanı yolunda da, yolcular sınır dışı edilmek üzere uçaklara binene dek sürmüştür. Bu süreç boyunca, konvoyda temsil olunan milletlerin neredeyse tümünden yolcular ayrım gözetilmeksizin İsrail kuvvetlerinin yoğun şiddetine maruz kaldılar."