Rabobank gelişmekte olan piyasalar stratejisti Piotr Matys, uslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor's ile Moody's'in Türkiye'nin notunu düşürmesinin 'büyük bir sürpriz olmadığını' söyleyerek, "Bu sadece piyasa katılımcıları arasında Türkiye'nin ekonomik aktivitede önemli bir yavaşlamanın önüne geçmesinin olası olmadığını ve TL'nin değerindeki keskin düşüşün finansal istikrarı riske attığını doğruluyor" dedi.
Reuters'ta yer alan habere göre, Türkiye'deki ABD Büyükelçiliği'ne ateş açılmasının iki ülke arasındaki gerilimi daha da artırabileceği riski olduğunu söyleyen Matys, "Trump yönetiminin buna nasıl tepki vereceği çok önemli ve piyasa temel olarak Trump'tan yeni yorumlar bekliyor. Türkiye'de tatilin bugün başlayacak olması nedeniyle likidite oldukça düşük olacak ve acil olarak çözülmesi gereken üç konu hakkında daha fazla haber bekliyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"TCMB arka kapı sıkılaştırması uyguladı ancak resmi bir faiz artışı hala gerekiyor. Buna Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak tarafından vaat edilen mali sıkılaştırmanın eşlik etmesi gerekecek ancak yatırımcılar bir şey yapmadan önce mali önlemler konusunda önemli ilerleme görmek isteyecektir. Hala TL'ye güven yok. Üçüncü konu ise ABD ile ilişkiyi normale döndürme çabası. Yani temel olarak yatırımcılar bu üç temel konuda ilerlemeyi görmeyi bekliyorlar."
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu kamu kurumlarındaki zayıflama ve politika oluşturma öngörülebilirliğindeki azalmayı gerekçe göstererek "Ba2"den "Ba3"e düşürdü ve not görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi.
Standard and Poor's (S&P) da Türkiye'nin kredi notunu TL'deki aşırı oynaklığı gerekçe göstererek bir kademe düşürürken, görünümü "durağan" olarak teyit etti. Türkiye'nin kredi notu böylece BB-'den B+'ya inmiş oldu.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin TL’nin değer kaybına yönelik verdiği yetersiz politika tepkisinin, TL ve ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde istikrara kavuşturmak için tek başına yetersiz kaldığını belirtti.