Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan satınalma gücü paritesine göre Türkiye, 65 puan ile Avrupa Birliği (AB) ortalamasının yüzde 35 altında kaldı. Ekonomik kriz yaşayan Yunanistan da 67 puanla Türkiye'nin önünde yer alıyor.
Dünya gazetesinin haberine göre, Eurostat'ın satınalma gücü paritesine (SGP) göre kişi başına gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi 2017 yılı geçici sonuçlarına göre 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 65 oldu ve AB ortalamasının yüzde 35 altında kaldı.
Karşılaştırmalarda, 28 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) kapsandı.
Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 253 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 29 ile Arnavutluk oldu. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 153 üzerinde, Arnavutluk ise yüzde 71 altında değere sahip oldu.
Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 28 Avrupa Birliği ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye için 68 oldu ve AB ortalamasının yüzde 32 altında kaldı. Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 132 ile Norveç, en düşük ülke ise 37 ile Arnavutluk oldu.
Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi, 2017 yılı geçici sonuçlarına göre 46 oldu. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 46 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi.
Satınalma gücü paritesi ayrıntılı olarak tanımlanmış mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanmaktadır. Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabilmektedir.
Ünlü ekonomist Prof. Acemoğlu: Mucize bir çıkış mümkün değil, negatife gidiş engellenemez boyutta Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına gayri safi yurt içi hasıla temel alınırken, tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsamaktadır.
Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesidir. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre pahalı, 100’den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre ucuz olarak ifade edilmektedir.