Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı var

Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı var

T24- İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Sivil bir anayasanın yapılması şart. Ama partiler arasında bir mutabakat olmadığından böyle bir talebimiz şu an yok" dedi.Atalay, İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, ''Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'' kapsamında yapılan çalışmalar ve bundan sonra atılacak adımlara ilişkin bilgi verdi. ''Milletin birliği ve dirliği için başlattıkları kardeşlik projesini kararlı bir şekilde devam ettirdiklerini'' anlatan Atalay, bunun birinci boyutu olarak ifade ettikleri ''terörün sonlandırılmasına'' yönelik olarak gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde sonuç alınacak önemli ve çok ileri çok kapsamlı çalışmalara yaptıklarını belirtti. Bakan Atalay, şunları söyledi: ''İçerde ve dışarda şu anda bütün kurumlarımızla birlikte çok kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz ve olumlu sonuçlar aldıkça kamuoyuyla paylaşacağız. Ama şunu bir kez daha ifade etmek isterim ki terörün sona erdirilmesi için gereken ne varsa onu yapıyoruz. Bütün en ileri adımları atıyoruz ve bu ince ince dokunarak devam ediyor. Bunun pek çok boyutları var ve bütün boyutlarıyla bu yürütülüyor. Türkiye'ye dönük terör zaman zaman komşu ülkelerden bazı Avrupa ülkelerinden destek görmüştür, yani dışardan destek görmüştür. Şu anda, Türkiye eski Türkiye değil, Türkiye güçlü bir ülke ve uluslararası alanda bu gücünü, Türkiye ye dönük terör desteklerini bitirmek için sonunda kadar kullandı kullanıyor, kullanacağız. Bu noktada gerçekten çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Bu uluslararası boyutu da dahil biz şunda kararlıyız, son PKK bildirisinde de bu ifade edilmiştir, Türkiye bu terörü artık taşımayacak. Bunun için çalışıyoruz.''Atalay'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

- Biz bu süreci kararlı şekilde devam ediyoruz. Terörün sonlandırılmasına yönelik olarak sonuç alınacak önemli çok ileri kapsamlı çalışmalar yapıyoruz.    TERÖRÜ SONA ERDİRECEĞİZ

- İçerde ve dışarıda kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Terörün sona erdirilmesi için gereken ne varsa onu yapıyoruz. Bütün en ileri adımları atıyoruz ve ince ince dokunarak devam ediyor. Bunun pek çok boyutları ve bütün boyutlarıyla bu yürütülüyor. TARİHİ BİR OTURUM GERÇEKLEŞTİRDİK

 - İkinci boyuta geldiğimizde 13 Kasım 2009’da Meclis’te tarihi bir oturum gerçekleştirdik. Kısa orta ve uzun vadede hangi adımları atacağımızı da detayıyla verdik. Burada verdiğimiz programa uygun olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hepsini tek tek takip ediyoruz. oradaki ifadelerimiz bizim taahhütlerimizdir.CEZAEVLERİNDE KÜRTÇE KONUŞULACAK

- Cezaevlerindeki hükümlülerin yakınlarıyla farklı lehçelerde konuşmasını sağlayan yönetmelik yürürlüğe girmiştir. TRT, TRT-6’yla yayına başlamıştı. Şu anda özel televizyon ve radyolarda farklı dil ve lehçelerde 24 saat yayın yapılabilir. Üniversiteler bünyesinde farklı dil ve lehçelerde enstitü araştırma merkezi kurulması yönünde YÖK’ün tasarrufları var.

- Terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde, vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını kolaylaştıracak adımlar atılmaktadır. Yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye indirilmesi amacıyla genelgeler hazırlanmıştır. Bu önemlidir. Bunlar ülkemizin değişik kesimleri için hayatı çok kolaylaştıran çok önemli, idari tasarruflarla sağlanabilecek tedbirlerdir. Biz bunları önemsiyoruz. Özellikle günlük hayatta ülkemizin her köşesinde insanımızın rahat edeceği adımları atmaya devam ediyoruz.

- Bunlar yasal değişiklik gerektiren adımlardır. 18 YAŞ ALTI  ÇOCUK MAHKEMESİNDE YARGILANACAK

- 18 yaş altındaki tüm çocukların çocuk mahkemesinde yargılamaya yönelik kanun tasarısı Meclis’e gönderilmiştir. İnsan haklarıyla ilgili yeni mekanizmaların kurulması bu sürecin en önemli sonuçlarından biridir. İnsan haklarını birey boyutunda daha da böyle hücrelere kadar hissedilir şekle getirecek bazı tasarıların hazırlığı içerisindeyiz.

-Hükümetimiz milletimizi layıkıyla temsil etmek için çalışmalarını devam ettiriyor. Türkiye’nin en itibarlı şekilde temsil edilmesi için çaba veriyoruz. Son 7 yıldaki çabalarımız ülkemizi hem bölgesinde büyük bir güç hemde küresel bir aktör haline gelmiştir.İÇ SORUNLARI CESARETLE ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ

-Bütün bunları yaparken ülkelerin kendi iç sorunlarını çözmesi ve bunları iyi yönetmesi yani içerdeki ev ödevini iyi yapması da çok önemlidir. Biz bu iç sorunlarımızı da cesaretle çözmeye çalışıyoruz. Hükümetimiz sorunlardan kaçan değil sorunları çözen bir iktidardır. Biz bunu ilke edindik. Risk almaktan kaçan değil millet adına sorumluluklarının farkında olan ve bunları üstlenen bir iktidarız.  

Çünkü biz çözümü ne kadar büyütürsek sorunu o kadar küçülteceğimize inanıyoruz. Çözümsüzlüğü politika olarak benimsemedik. Kınayıcıların kınamasından, felaket senaryolarından çekinmeyerek sorunların üzerine gittik. Ak Parti hükümetleri olarak geçmiş iktidarlarının yaptığı gibi biz kanayan yaralarına dokunmayabilirdik. Ama biz başta da söylediğim gibi farkı bir iktidarız. Sorunları iyi analiz eden teşhis eden ve birbir çözen bir hükümetiz. Daha fazla yıllarca devam eden kanın akmasına da seyirci kalmadık kalmayacağız.

- Bazen içeriği bilinmiyor gibi ifadeler kullanılıyor. Bunlardan birincisi terörün sona erdirilmesi. İkincisi ise demokratik standardımızın yükseltilmesi. HUZURLU BİR ÜLKEDE YAŞAYACAĞIZ

- Bu iki hedefin gerçekleşmesi halinde, kader birliği yapmış olan milletimizin tüm fertleriyle daha huzurlu özgür bir ülkede yaşayacağı açıktır. Ayrıca kardeşliğimizi perçinleyecek bu hedeflere aklı başında hiç kimsenin karşı çıkacağına da ihtimal vermiyoruz. Bu nedenle biz milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Burada hedefimiz sonsuzca kardeşlik.  - Kurumlarla ilgili kanun çalışmalarının önemli ölçüde tamamlandığını biliyoruz. İhtiyari protokolün onaylanmasına ilişkin kanun tasarısı Meclis’e gönderildi. Meclis’te önceliklerimiz arasında olacaktır. Türkiye insan hakları kurumu’nun kurulmasına yönelik kanun tasarısı haftaya Meclis’e gidebilir.

- Diğer ikisi, bağımsız kolluk gözetim komisyonu hakkındaki kanun taslağının çalışması tamamlandı ve ilgili kamu kurumlarına gönderildi. Tasarılarda ilgili kurumların görüşlerinin alınması önemlidir. Çok gecikmeden bunu

- Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu’na ilişkin kanun tasarısı da tamamlanmak üzere, haftaya da bunu ilgili kuruluşların görüşlerine göndereceğiz.

- Şu geçen sürece meclis’teki bu konuların sunumundan sonra, tüm bu kanun tasarılarının hazırlanması sürecinde biz, katılımcı yöntemi mümkün olduğunca uygulamaya çalıştık. STK’larla, akademisyenlerle toplantılar yaptık, önerilerini aldık. Sivil katılımı da dahil ederek yürütüyoruz bu çalışmayı.

- Yapılan bu değişiklikler, etnik kökeni, siyasi tercihi ne olursa olsun herkesin temel hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlamaktadır. Vatandaşlarımızın bütününü kapsamaktadır. Bu mekanizmalar herkese hitap ediyor.

- Bu adımlar uluslar arası insan hakları hukuku’na bağlı devletimizin attığı atacağı adımlardır.

- Bu mekanizmaların en az üç ortak özelliği var. Bunların tamamının öznesi insan olan, kurumsal yapılardır. İkincisi, bu dört mekanizma bağımsız mekanizmadır. Hepsi bağımsızdır. Hiçbir organdan emir ve talimat almadan faaliyet göstereceklerdir. Üçüncüsü de bunlar kendiliğinden, başvuru üzerine çalışacak mekanizmalardır.

- Türkiye İnsan Hakları Kurumu, hemen her demokratik ülkede bulunan bir kurumdur. Bildiğiniz gibi başbakanlık bünyesinde faaliyet gösteren bir insan hakları başkanlığı’mız vardır. Ancak bu kurumumuzun bağımsızlık ve tarafsızlığı taşımadığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Biz bu nedenle bağımsız olarka çalışacak yeni bir kurum oluşturuyoruz. İnsan hakları kurumu, toplumda hak arama bilincinin gelişmesinde görevleri de olacaktır. Bu kurumların etkili şekilde çalışmasının toplumumuza büyük faydası olacaktır. Bu kurumlar sayesinde AİHM önünde, ülkemize yapılan şikayetlerde büyük azalma bekliyoruz. Ülkemizi yüklü miktarda tazminata mahkum edildiği düşünüldüğünde önemi büyüktür. KANUN ÖNÜNDE HERKES EŞİTTİR

- Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu: Herkes ayrım edilmeksizin kanun önünde eşittir. Bağımsız bir mekanizma oluşturuyoruz. Bu gerçekten Türkiye’de insan hakları ve demokrasiyi yükseltme bakımından büyük bir adımdır. Bu kurum her türlü ayrımcılığın önlenmesi için, ihlalin ortadan kaldırılması için görev yapacaktır. Bu kurul, sembolik yetkilerin ötesinde önemli yetkilere sahip olacaktır. Kurumun kararları tüm devlet organlarını bağlayacak düzeyde olacaktır. Ayrımcılığa tabi tutulduğunu düşünen bütün vatandaşlarımız başvurabilecektir. Kurulun kararları, bilirkişi raporu olarakta kabul edilecektir.  

Kolluk Gözetim Komisyonu: İşkenceye sıfır tolerans politikamızı başarıyla uygulamaktayız. Bunun son örneklerinden biri de bu komisyonun kurulmasına yönelik kanun çalışmasıdır. Kamu kurumlarından, üniversitelerden temsilciler görev yapacaktır. Komisyon bir yandan ihlal iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmaları izleyecek, diğer yandan bizzat kolluk hakkında idari soruşturmanın başlatılmasını isteyebilecektir. Esasen bu komisyn hem vatandaşlarımızı koruyacak, hemde kolluk görevlilerimizi koruyacaktır. Kolluk görevlilerinin güvenlik personelinin, vatandaşa zaman zaman kötü muamele ettiği vs biz bu konuda bir çok tedbirler aldık. 2009’da bütün polis merkezleirmizi yeniden gözden geçirdik. Standartlar getirdik, kamera sistemi getirdik. Bu da daha ileri bir mekanizma. Kötü muamelede elbette yargı yolu var. Ama aynı zamanda idari olarakta disiplin soruşturması yapılıyor. Ben yeni bir uygulama getirdim. Önce açığa alıyoruz, sonra inceleme yaptırıyoruz. Sonunda durum ortaya çıktığında da uygulama yapıyoruz. Şimdi bağımsız bir mekanizma getiriyoruz. Bunu sadece vatandaşın hakkını korumak için de ifade etmiyorum, diğer yandan güvenlik güçlerimiz için de bir güvence olacaktır.- Tüm bu mekanizmalar herkes için daha fazla hak ve özgürlük anlayışını hayata geçiren koruma mekanizmalarıdır. Bunlar baştan beri sürdürdüğümüz demokrasi sürecinin parçalarıdır. Biz partimiz kuruldığında bu hedefleri koyduk. 58. hükümetten itibaren çok ileri adımlar attık. Bu getirdiğimiz 4 mekanizma, demokratikleşme alanında çok ileri çok rafine tedbirlerdir. Çok ince ayarlardır. Bireyi koruyacak, bireyin hakkını aramasına imkan verecek gelişmelerdir. Bunun çok iyi algılanmasını gerçekten önemli görüyorum. Milli iradeye dayanan demokratik hukuk devletinin tüm kurallarıyla işlemesi için çok önemli adımlar attık, devam edeceğiz.

- Demokratik açılım Ak Parti’nin kurulmasıyla başlamıştır. Partimizin varlık nedenlerinden en önemlisi demokrasi açığını kapatmaktır. YAŞANAN TRAJİ KOMİKTİR

- Bu gerçekler ortadayken yaşanan bir tartışma traji komiktir.  Ülkemizin polis devletine doğru gittiğini iddia ediyorlar. İnsanın ciddiye alası bile gelmiyor. Türkiye neredeyse, demokratik standartlarını en uç noktalara doğru götürüyor. Yeni bir temcit pilavıyla karşı karşıyayız. Çok ucuz bir sosyal mühendislik projesi. İşte sivil darbe, sivil faşizm gibi, özünde çelişkili ifadeler yeniden gündeme getirilmeye başlanıyor. Aslında bunlar bazı siyasetçilerin ve partilerin klasiğidir. Geçmişte de bunlar olmuştur.

- Bunların hepsi önceden biraz çalışılmış, yapaylığı sırıtan, düşünce asaletinden de yoksuldur. Sığ ve yapan olduğundan da ömrü bir haftayı geçmiyor. Ülkemizde tartışmamız gereken şey, ülkemizin standartlarının daha nasıl yükseltebiliriz kaygıları olmalıdır. Bizim derdimiz milletimiz tarafından çok iyi biliniyor. Bizi anaların vicdanı çok iyi anlıyor. Girdiğimiz yol, başbakanımızın ifade ettiği gibi, analar daha fazla ağlamasın ve daha güçlü bir Türkiye ortaya çıksın yoludur. Bunun en büyük karşılığı milletimizin vicdanıdır. Türkiye normalleştikçe büyüyor.

- Dere yatağında akmaya başladı, bırakın Türkiye’de tekrar demokratik alanların sınırlanması veya işte sivil dikta vs. bu bizim getirdiğimiz mekanizmalar ve Ak Parti’nin 2002’den bu yana yaptığı uygulamalarla, bırakın şimdileri gelecekte de bunların heveslileri olsa bile dönemeyeceklerdir. Türkiye öyle mesafe aldı. Onun için diyorum dere yatağı akmaya başladı, Türkiye büyüyor. Bizim görevimiz bu.

- Bu idare işkenceye sıfır tolerans. Şu anda Türkiye’de işkenceyle ilgili dava yok denecek kadar azdır. Kolluklarla ilgili olan tedbirler almaktadır. Bağımsız kolluk denetim ve gözetim mekanizması kuruyoruz biz. Polis devleti olanlar bu mekanizmayı kurmazlar. Yani bunlar milletimizin kafasını karıştırmaya yönelik bazı suçlamalar. Türkiye’de artık o yollar geride kaldı. Türkiye’de artık herkes herkesi düşünüyor ve konuşuyor. Biz yeter ki bu özelliğini daha da takviye edelim. KARANLIK ODA KALMASIN

- Karanlık odalar kalmasın, karanlık kapıların ardında bir şey kalmasın. Her şey şeffaf ve açık. Biz baştan itibaren Türkiye’nin demokratikleşmesi için büyük çaba sarf ediyoruz. Biz hepimiz birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Hepimiz birlikte Türk milletiyiz.

- Vatandaşımızın kadim kardeşlik hukuku ve engin ön görüsü bu söylemleri boşa çıkarıyor. Çözümün karşısında durmak, çözümü baltalamak, kitleleri galeyana getirme çabası anlaşılır değildir. Birileri bunu yapıyor. Milletimiz basiret sahibidir. Ben özellikle bir toplum araştırmacısı olarak, bizim milletimizin, Türk milletinin bu özelliğine karakterine çok güveniyorum. Oynanan oyunları dönen dolapları çok iyi biliyor. Bu sorunları, siyasi rüştünü ispatlayamamış siyasi partiler, marjinal gruplar çözemez. Bu konular geniş ufuk vizyon ister. Bu sorunlar ancak öyle çözülür. Bugün mikro boyutta boğulanlar var. Özden uzaklaşmamak lazım. Bu süreçler kolay süreçler değildir. CESARETLE ÇÖZÜLÜR

- Bu sorunlar ancak hükümetimizin ortaya koyduğu ufuk vizyon samimiyet ve cesaretle çözülür. Bizim farkımız bu. Ak Parti kendisini iktidar yapan gücün farkındadır. Ak Parti’ye oy veren vermeyen her vatandaşımızın şikayeti derdi, bizim derdimizdir.