Türkiye'nin zekat potansiyeli 50 milyar dolar

Türkiye'nin zekat potansiyeli 50 milyar dolar

Sinem ERYILMAZ - Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL, (DHA) - İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye’nin Ekonomik Problemleri ve İslam İktisadının Çözüm Önerileri” isimli çalıştayda konuşan TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz, Türkiye\'nin zekat verme potansiyelinin yaklaşık 50 milyar dolar olduğunu belirtti.

Yeryüzünde 1 milyara yakın insan açlık sınırının altında yaşıyor ve her yıl milyonlarca çocuk bu sebepten dolayı ölüyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Türkiye\'nin en zenginlerinin serveti geçen yıla göre 18,5 milyar dolar artarak 121,4 milyar dolara yükseldiğini baz alırsak, zekat müessesesinin gelir adaleti için kurumsallaşması büyük önem arz ediyor. Hatta sadece yastık altında bekleyen altınların zekâtı bile Türkiye’deki yoksulluğa kesin bir çözüm getirebilir. Bu anlamda akademisyenler tarafından araştırma sonuçlarına dayandırılarak, Türkiye\'nin zekat verme potansiyelinin yaklaşık 50 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ), Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) iş birliği ile “Türkiye’nin Ekonomik Problemleri ve İslam İktisadının Çözüm Önerileri” başlıklı bir çalıştay düzenlendi. İZÜ Altunizade Yerleşkesi’nde bu yıl ikincisi gerçekleştirilen çalıştayda önemli üniversitelerde görev yapan, ekonomi alanında uzman akademisyenler görüşlerini paylaştı.

Türkiye\'nin yaklaşık 50 milyar dolarlık zekat verme potansiyeli olduğunu belirten TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz, \"Türkiye\'de halkımızın büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için zekat mükellefiyeti ile karşı karşıyalar. Biliyorsunuz ki zengin olanların her yıl malının yüzde 2,5\'ini yoksullara dağıtmak durumunda. Bu dinimizin bir emri. Fakat Türkiye\'de bu müesseseleşmiş değil. Gönüllülük esasıyla oluşturulmuş bir mekanizma. Bu zekat fonlarına ilginin bu etkinliklerle daha fazla arttırılabileceğini, yoksulluğun azaltılmasında çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Türkiye\'de de bu tür çalışmaların yapılması lazım. Yani zekatın topluma aktarılmasından aracı kurumlara ihtiyacımız var\" diye açıklamada bulundu.

SORUNLAR İSLAMİ PERSPEKTİFLE ELE ALINDI

İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut çalıştayda İslami anlamdaki birikimin ekonominin iyileştirilmesi için nasıl kullanılması gerektiğinin konuşulacağının altını çizerek şunları söyledi:

\"Türkiye\'de krizler neden teğet geçiyor? İnsanların bu İslami birikimi, değerler sistemimiz, kültürümüz, dünya görüşümüz çok önemli. Bu boyuttan başlamak üzere İslami finans, zekat, ahlak, hukuk alanlarıyla ilgili daha sağlıklı bir ekonomi, istikrar, huzur ve refahın bir arada gelişeceği ekonomik yapının inşası için bunu akademisyenlerimizle enine boyuna tartışıyoruz. Türkiye\'nin dış ticaret, cari açığı, enflasyon, işsizlik, gelir dağılımı sorunu var. Tüm bu sorunlara İslami perspektifle İslam iktisadı birikimini yansıtabilirsek çok daha dengeli, sürekli bir kalkınma ve çok daha huzurlu, müreffeh bir ekonomik yapı inşa ederiz diye düşünüyoruz.\"

\"TÜRKİYE SİSTEMİ GEÇ ÖĞRENDİ AMA FIRSATA ÇEVRİLEBİLİR\"

Küresel gelir eşitsizliğinin son 20-30 yılda dünya tarihinde görüşmemiş bir noktaya geldiğini söyleyen İZÜ İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, \"Bu açıdan \'İslam İktisadı nasıl çözümler üretebilir?\' başlığıyla çalıştayı organize ettik. Sadece Türkiye\'de değil diğer ülkelerde de İslami finansın son dönemde giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Türkiye\'de bu anlamda yeni gelişmeler de söz konusu. Kamu ilk defa katılım bankacılığına girerek Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım\'ı sektöre kazandırdı. Yeni başka gelişmeler de bekliyoruz. O açıdan Türkiye\'de bu potansiyelin giderek daha iyi kullanıldığına şahit oluyoruz\" dedi.

Türkiye\'nin İslam finansı alanına geç girdiğini ancak bu durumun fırsata çevrilebileceğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, \"Diğer ülkelerin yaptığı hatalardan ders alarak sistemi iyi kurgulamamız gerekiyor. Dolayısıyla bu çalıştayın da esas itibariyle temel amacı Türkiye\'de bu problemlerin çözülmesine yönelik kurumsal yapıyı doğru biçimde ortaya koymaktır\" diye konuştu.