Türkiye'nin 18 Mart günü Suriyeli mülteciler sorunun konuşulduğu Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nde önerdiği “1'e 1 değişim formülü” bugün hayata geçti. AB-Türkiye anlaşması, Avrupa'ya yasadışı mültecilerin kitlesel hareketini durdurmayı hedefliyordu.
Bianet'in haberine göre, Türkiye zirvede “insan kaçakçılığı zincirinin kırılması ve yasa dışı göçün kontrol altına alınması” amacıyla bu formülü gündeme getirmişti.
Anlaşma kapsamında, Türkiye'den Yunanistan'a ulaşmış ancak iltica başvurusunda bulunmamış ya da bulunup da başvuruları kabul edilmemiş mülteciler bugünden itibaren Türkiye'ye geri gönderiliyor.
Brüksel’de 18 Mart’ta Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı Türkiye- AB Zirvesi'nde taraflar arasında sağlanan mutabakat, çerçevesinde Yunanistan Midilli, Sakız, Sisam, İleryoz ve İstanköy adalarını boşalttı. 20 Mart'tan itibaren Ege Denizi'ni geçerek buraya gelen mültecilerin Türkiye'ye geri dönüşleri için inceleme başlatmıştı.
1 Nisan Cuma günü Yunanistan parlamentosu, mültecilerin Türkiye'ye gönderilmesiyle ilgili bir yasa tasarısını 107'ye karşı 169 oyla kabul etti.
Almanya da kararın geçmesinin ardından açıklama yaparak mültecileri alacak ilk AB ülkesinin kendisi olacağını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü yaptığı açıklamayla, Suriye'ye mültecilerin Türkiye'den geri gönderildiğini ifade etti. Türkiye Dış İşleri Bakanlığı yazılı açıklama yaparak bu iddiayı yalanladı.
Yarın başlayacak uygulamaya göre, Yunan adalarından Türkiye'ye geri gönderilmesine karar verilen her Suriyeli karşılığında Türkiye’deki bir Suriyeli de AB ülkelerine yerleştirilecek.
Uygulamaya göre Avrupa'ya gideceklerde engelli, bakıma muhtaç kişiler ile risk altındaki kadın ve kız çocuklarına öncelik verilecek.
"1'e 1 değişim formülü" olarak bilinen uygulama şimdilik 72 bin Suriyeli sığınmacıyı kapsayacak.
Değişim planı Türkiye'deki sığınmacı sayısını artırmayacak.
Türkiye ile AB arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması kapsamında 4 Nisan'dan itibaren başlayacak göçmenlerin gönderilmesi öncesinde Dikili Limanında hazırlıklar son aşamaya geldi. Liman alanında göçmenlerin parmak izlerinin alınarak kayıtlarının yapılacağı, sağlık taramasından geçirileceği çadırlar kuruldu.
Dikili halkı ise dün Cumhuriyet Meydanı'nda belediye ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca "Mülteci Kampına Hayır" konulu bir protesto gösterisi düzenledi.
Mülteci Kampı kurulacağı iddialarının basına yansıması üzerine AKP İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, "Çeşme ve Dikili’ye mülteci kampı kurulmayacak. Bunun da en büyük teminatı biziz" dedi.
Uygulamayla ilgili belirsizlik sürerken Yunanistan Mülteci Krizi Masası Başkanı Yorgo Kritsis Deutsche Welle'nin sorularını yanıtladı.
Yunanistan iade sürecinin sorunsuz işlemesi için gerekli tüm adımları attı mı?
Yunanistan yeni yasal düzenlemeler ayrıca iadelerin uygulanmasındaki teknik gereklilikler için üzerine düşeni yaptı. Buna mevcut bazı eksikliklere rağmen altyapı ve mülteci başvuru değerlendirme süreciyle ilgili adımlar da dâhil. Ama Avrupa Birliği ülkelerinden başvuru değerlendirme sürecine destek verecek uzmanların katılımıyla bu süreç daha iyi işleyecek. Şayet diğer ortaklarımız AB ve Türkiye de hazır olurlarsa Pazartesi günü ilk sığınmacılar Türkiye'ye iade edilecek.
Henüz hazır olunmadığına dair bir endişeniz mi var?
Türkiye ile varılan anlaşmada AB ülkelerinden iade sürecine destek için Yunanistan'a 2 bin 400 uzmanın geleceği kararlaştırılmıştı. Şimdiye kadar sadece AB Sınır Koruma Ajansı Frontex kapsamında görev yapacak bir kaç yüz polis geldi. Mülteci başvurularının değerlendirilmesine katkı sağlayacak hâkim ve uzmanlar yok denecek kadar az.
Türkiye'ye hangi sığınmacının gönderileceğine kim karar verecek?
İltica başvurusunda bulunmayanları tespit etmek Yunan makamlarının görevi, AB Sınır Koruma Ajansı Frontex de iadeyi üstlenecek.
Büyük paralar harcayıp, ölümü göze alarak Yunanistan'a sığınan birinin burada iltica başvurusunda bulunmayıp Türkiye'ye iade edilmeyi beklemesi çok anlamlı bir davranış olmasa gerek. Buna bir açıklamanız var mı?
Bu konuda ben de biraz şaşkınım. Sığınmacıların Yunanistan'da iltica başvurusunda bulunmadıkları da bir gerçek. Yapılan bir araştırma 20 Mart'a kadar buraya gelmiş sığınmacıların yüzde 98'inin iltica başvurusunda bulunmamış olduğunu ortaya koyuyor. Sanırım bu tarihten itibaren buraya gelen 4 bin sığınmacı da benzer düşüncelere sahip.
Batı Avrupa'ya sınırların kapanmasına rağmen hâlihazırda Yunanistan'a devam eden sığınmacı akınını nasıl açıklıyorsunuz?
Öncelikle bu insanlar çaresizlik içinde bir şeylere tutunmak istiyor. Binlerce km. yol kat ettikten sonra sınırların kendilerine kapatılmış olması gerçeğine inanmak istemiyorlar. Bir diğer gerçek de sığınmacılar üzerinden para kazanan insan tacirlerinin onlara yanlış bilgiler vermesi.