TÜSİAD Başkanı: Gezi Parkı direnişinde gençleri tebrik ediyorum, siyasi üslup yumuşamalı

TÜSİAD Başkanı: Gezi Parkı direnişinde gençleri tebrik ediyorum, siyasi üslup yumuşamalı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, Gezi Parkı direnişini anlamanın demokratikleşme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi. Yılmaz,  “Her ne kadar eksikliklerini tespit ediyor olsak da, önemli bir demokrasi kültürünün ülkemizde yerleşmiş olduğunu da görmekten sanırım hepimiz memnunuz. Bu talebi belirgin bir şekilde ortaya koyan gençleri de takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Onların demokrasi refleksi Türkiye'nin geleceğinin de güvencesidir” dedi.

TÜSİAD Başkanı, siyasilerin üslubunu yumuşatması gerektiğini de belirterek, “Güven, uzlaşma ve barışı tesis edecek bir üslubu kurmalıyız, hakim kılmalıyız. Çatışmacı üslup güveni zedelemektedir. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için de güven ortamına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Muharrem Yılmaz, TÜRKONFED 36. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde konuştu.

Konuşmasında Türkiye’nin ekonomik durumu ve TÜSİAD’ın yapmayı planladığı yatırımları anlatan Yılmaz, Taksim’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı direnişine de değindi.

Yılmaz, Gezi Parkı direnişini demokratikleşme yolunda önemli bir nokta olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu süreci iyi anlamanın demokratikleşme yolunda önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Çoğulculuk ve katılımcılığın hâkim kılınmaması durumunda bireylerin onurlarının zedelendiğini hissettiklerini görüyoruz. Her ne kadar eksikliklerini tespit ediyor olsak da, önemli bir demokrasi kültürünün ülkemizde yerleşmiş olduğunu da görmekten sanırım hepimiz memnunuz. Bu talebi belirgin bir şekilde ortaya koyan gençleri de takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Onların demokrasi refleksi Türkiye'nin geleceğinin de güvencesidir.”

“Güven, uzlaşma ve barışı tesis edecek bir üslubu kurmalıyız, hakim kılmalıyız” diyen Yılmaz, siyasilerin üsluplarını yumuşatması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, “Kaygılara neden olan eksikliklerin yanı sıra siyasetin üslubunu da daha yumuşak bir üsluba geçirmekte yarar var. Güven, uzlaşma ve barışı tesis edecek bir üslubu kurmalıyız, hakim kılmalıyız. Çatışmacı üslup güveni zedelemektedir. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için de güven ortamına ihtiyacımız var” dedi.

Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye ekonomide çok önemli gelişmeler sağladı. Global ekonomik krizde gelişen bütün olaylar, bizim global ekonomik krizi yaşayan diğer ülkelerden ayrışmamız, bence Türkiye'nin önünde çok önemli bir fırsat oldu. Ve Türkiye'nin itibarının artmasına, Türkiye'nin gıpta edilen bir ülke haline gelmesine çok önemli yarar sağladı. Bunu hepimiz gördük, gururunu da yaşadık. Kredi notumuz arttı. Yabancı yatırımcıların ilgisi arttı, faizler düştü. Bu nasıl oldu? Ekonomide sağladığımız gelişme bir itibar oluştu, bu itibarla bunlar oldu. İktisadi hayat itibarla yürüyor, itibarla gelişiyor. Ekonomide bunu yaptık ve önemli bir kazanım sağladık. Niye demokraside de aynısını yapmayalım? Niye Türkiye'nin demokrasi alanında da itibarını artıracak önlemleri almıyoruz? Umut ediyorum ki bu Gezi olayı Türkiye'nin demokrasi alanında da itibarını artırma fırsatı olarak değerlendirilir.”

Gezi Parkı direnişi kapsamında, yeni sivil bir anayasanın önemi de değinen Yılmaz, “Bu eylemler aynı zamanda demokratik standartların yükseltilmesi yönündeki aciliyeti de ortaya koymaktadır. Şimdi yapılması gereken bu temel hak ve hürriyet talebini bir kazanıma dönüştürmektir. Önümüzde devlet – birey ilişkilerini bireyin özgürlükleri lehine geliştirmesi beklenen yeni ve sivil bir anayasa süreci bulunmaktadır. Çoğulculuk ve katılımcılık yönündeki bu beklentilerin yeni anayasa ile karşılanması mümkündür” dedi.