Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, yeni küresel denklemin Türkiye açısından dış ilişkilerini transatlantık ittifa ve AB uyum süreci açısından tazeleme gerekliliğini ortaya koyduğunu belirterek, "Ukrayna krizi boyunca özellikle NATO ve AB bünyesinde gözlemledik. Türkiye de hem Batı ile hem de bölge ülkeleriyle sorunlarını giderme yolunda adımlar attı. Montreux Sözleşmesi’nin bölge ülkeleri açısından sağladığı denge daima gözetilirken, transatlantik ittifakın caydırıcılığının da ülkemiz güvenliğine sağladığı katkı göz önünde bulundurulmalı. Krizin başından bu yana Türkiye’nin tercihini bu yönde ortaya koyduğu dikkate alınmalı, Rusya ile ilişkilerin dengelenmesi hedeflenmeli" diye yazdı.
Kaslowski, yetkinreport.com sitesinde kaleme aldığı yazıda enflasyonun yükseldiğini ve hanehalkının refah kaybı kontrol edilemez durumda olduğunun altını çizerek, "Bu sürece çok yüksek, yüzde 55 civarında bir enflasyonla ve düşük Merkez Bankası rezervlerimizle yakalandık... Üzerine dışsal bir şokla da karşı karşıya kaldığımızda, enflasyonu yüzde 60’lardan çevirmemiz çok zor gözükmekte. Temelde fiyat istikrarı ile ilgili sorunu doğru ve sürekliliği olan adımlarla çözmediğimiz müddetçe ekonomide güveni sağlamak çok zorlaşır.Bu güven kaybının da çok net şekilde ülke risk primine dahi yansıdığını görebiliriz. Risk primindeki her artış döviz ihtiyacımızın arttığını ve bunu bulmamızın daha da maliyetli hale geldiğini gösteriyor. Bu sarmaldan çıkmanın kuralları var, fakat biz bunları uygulamak yerine farklı adımlar atmayı tercih ettiğimiz için savaş gibi hiç istemediğimiz dışsal bir şoka en kırılgan giren ülkelerden biri olmuş durumdayız" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...