İstanbul,26 Ekim (DHA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, dijital teknoloji ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki olduğunu belirtti. TÜSİAD’ın “Dijital Teknolojiler ve Ekonomik Büyüme Raporu” başlıklı raporunun tanıtıldığı konferansta Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Raporumuzun da teyit ettiği gibi dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki var. Dijital teknoloji üreten ve kullanan ülkelerde kişi başına gelir daha yüksek. Dijital dönüşüm sürdürülebilir büyümemiz için bir fırsat, bu fırsatı kaçırma lüksümüz yok. Dijital dönüşüm odaklı etkili politikalarla ve insan kaynağı ve fiziki altyapı gibi güçlü yatırımlarla, dijital teknoloji sektörlerimiz büyüme ve üretkenlik artışının motoru haline gelebilir” dedi. TÜSİAD Dijital Ekonomi Yuvarlak Masa Üyesi ve Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, teknolojik gelişmelerin konvansiyonel iş modellerini benimseyen şirketlerin teknolojik dönüşümünü zorunlu kıldığını ve bizlere düşen görevin, bir yandan kurumsal seviyede teknolojik ve dijital dönüşümü sağlarken, halkın en üstün dijital becerilerle donanmasını sağlayacak program ve ortaklıkları hayata geçirmek olduğunu söyledi. TÜSİAD Dijital Ekonomi Yuvarlak Masası’nın faaliyetleri çerçevesinde, ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz ise “Tarafından hazırlanan raporun amacı Türkiye’de dijital teknoloji sektörlerinin gelişimini incelemek, dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ülke ve firma düzeyinde analiz etmek ve dijital teknoloji sektörlerinin gelişimi için strateji ve politikalar önermektir” dedi. Rapora göre, Türkiye için uygun olan bu seçeneğin gerçekleştirilmesi için, nitelikli işgücünün oluşturulması, fiziki altyapı ve sabit sermaye yatırımları önemli ölçüde artırılması ve dijital dönüşümü sağlayacak strateji ve politikaların sistemli ve sürekli uygulanması gerekmektedir. Türkiye’de dijital teknoloji sektörlerinin durumu şöyle:
- Dijital teknoloji sektörlerinin ekonomi içindeki payı artıyor.
- Dijital teknoloji sektörlerinin payı OECD ülkelerine göre düşük.
- Dijital teknoloji sektörleri diğer sektörlerden daha üretken.
- Dijital teknoloji personeli ücretleri diğer personelden ortalama 2 kat daha yüksek.
- Dijital teknoloji sektörlerinin dünya ticareti içindeki payı düşük.
- Patent sayısında artış olmakla birlikte uluslararası teknoloji işbirliklerine katılım yeterli değil.
- Üretkenliği artıran dijital teknolojilerin yaygınlaşma düzeyi yeterli değil.
- “Satın alınabilirlik” (affordability) ve alt yapı açısından Türkiye’nin konumu görece iyi.
Dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki şöyle:
- Ülkeler arası karşılaştırmalara göre dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki var.
- Çin tüm dijital teknoloji ürünlerinde küresel ihracat payını artırmış, bu artış 2010’dan sonra durmaya başlamıştır.
- ABD, Almanya, Hollanda, İrlanda, Tayvan ve Kore ihracat paylarını ve rekabetçi güçlerini korumuştur. Vietnam ve Polonya son yıllarda dijital teknoloji ihracatında paylarını artırmıştır.
- İrlanda ve Hindistan bilgisayar hizmetleri alanında en başarılı ülkeler olmuştur.
- Dijital teknolojilerin geliştirilmesinde başat rolü gelişmiş ülkeler oynamaktadır (Japonya, ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda).
Türkiye\'de dijital teknolojilerin etkisi:
- Üretim ve satışa yönelik teknolojilerin üretkenlik ve büyümeye pozitif etkisi var.
- Dijital teknoloji kullanımını olumlu etkileyen firma özellikleri: Girişim büyüklüğü, işgücü niteliği (yüksek ücretler), sermaye yoğunluğu, ithalat yoğunluğu, yabancı sermayeli firma
- Bilişim teknolojisi uzmanı istihdam eden firmaların üretkenliği, bu personeli istihdam etmeyen firmalardan ortalama yüzde 3.6 daha yüksek.
Kamu politikalarında dikkate alınması gerekenler şöyle:
- Etkin, güvenilir ve her yerden erişilebilir geniş bant iletişim ağ ve hizmetleri yaygınlaştırılmalı, yeni nesil erişim altyapılar tüm haneleri ve firmaları kapsayacak şekilde geliştirilmelidir.
- Dijital teknolojiler bilgiye dayandığı için, herkesin özgürce bilgiye erişimini ve İnternet açıklığını (“openness”) güvence altına alacak hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
- Dijital teknolojilerin ürün, süreç ve iş modellerinde köklü dönüşümlere yol açtığı dikkate alınarak, düzenlemelerin de yeni koşullara göre esnek olması sağlanmalıdır.
- Mevcut koşullarda büyümenin motoru görevini üstlenen otomobil ve makine gibi “orta-yüksek teknoloji” ve tekstil ve hazır giyim gibi “emek yoğun” sektörlerde dijital teknolojiler hızla yaygınlaştırılmalıdır.
- Özellikle KOBİ\'lerde dijital teknolojilerin hızla yaygınlaşması desteklenmelidir.
- Gerekli işgücünün yetiştirilmesi ve bu sektörlerin talep sürekliliğinin sağlanması gereklidir.
- Araştırmacıların ve firmaların uluslararası yenilik ağlarına aktif olarak katılması sağlanmalıdır.
- İnsan gücü, fiziki altyapı ve sabit sermaye yatırımları önemli ölçüde artırılmalıdır.
Türkiye’nin önündeki seçenekler ise şöyle:
- Kamu politikası ve şirket stratejilerinde dijital dönüşüm odaklı gelişme sağlanamaması durumunda Türkiye’nin rekabet gücünün zayıflaması, uluslararası işbölümünde gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalması söz konusu olacaktır.
- Dijital teknolojilerin mevcut sektörlerin üretkenliğini artıracak şekilde yaygınlaştırılması durumunda Türkiye Avrupa’nın “üretim üssü” olarak uluslararası iş bölümündeki konumunu ve gelişmiş ülkeler ile aradaki farkı koruyabilecektir.
- Dijital dönüşümün sağlanması durumunda Türkiye\'nin uluslararası iş bölümündeki konumu iyileşecek, hızlı ve sürdürülebilir büyüme sağlanabilecektir.