TÜSİAD'dan kira artışına sınırı yorumu: Bu tür önlemlerle bizim enflasyonu dizginlememiz zor görünüyor

TÜSİAD'dan kira artışına sınırı yorumu: Bu tür önlemlerle bizim enflasyonu dizginlememiz zor görünüyor

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konut kiralarında yüzde 25’lik artış sınırı getirilmesi için, “Sadece kira geliriyle yaşayan bir insan için tabii oldukça zorlayıcı bir karar. Kira enflasyona yenilmiş olur. Kayıt dışına da kaymalar olabilir. İnsanlar kayıt dışına tetiklenmiş de olabilir. Yani bu tür önlemlerle bizim enflasyonu dizginlememiz zor görünüyor” yorumunu yaptı.   

TÜSİAD Yönetim Kurulu, Ankara'da siyasi parti temsilcileriyle iki gün süren bir programda bir araya geldi. FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına bu sabah katılan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Ankara'daki ziyaretlere ilişkin bilgi paylaştı ve ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ankara'da zamanlama gerekçesiyle randevu vermeyen MHP dışındaki tüm siyasi partilerin temsilcileriyle görüştüklerini belirten Turan, satır başlarıyla şunları söyledi:

"Enerji yoğun sektörlerin üretimlerinin ihracatta zorlandığını çok net görüyoruz”

Pandeminin efektiyle beraber globalde aslında bir tedarik zinciri kırıldı. Bu birtakım ürünlerin gıdada da dahil arz problemi çıkmaya başladı ve emtia fiyatları yoğun bir şekilde arttı. Son bir yılda doğal gaza gelen sanayide yüzde 603. Enerji fiyatlarının yanı sıra ham madde fiyatları da artıyor. Globalde artıyor tabii bu bahsettiğim. Bizde bir de bunun kur etkisi var. Doların da bir yıldaki artışı bildiğim kadarıyla yüze 100’e yakın oldu. Bu doğal olarak maliyetler üzerinde çok ciddi bir baskı yapıyor. Özellikle enerji yoğun sektörlerin üretimlerinin ihracatta zorlandığını çok net görüyoruz. Bazı sektörleri çok net biliyorum. Avrupa'daki fiyatlarla rekabet edemeyecek noktaya geliyoruz.

“Düşük iş gücü ve rekabetçi kurla ihracatı sürdürülebilir olarak arttırma şansımız yok”

Hep söylüyorum Türk ihracatçısı bu dönemde birim fiyatlarını arttırmayı test ediyor. Biz hep ucuz iş gücüyle ve rekabetçi kurla ihracatı arttıracağımızı kurguladık. Eylül ayında aynı planı yapmıştık ama bu 80’lerin 90’ların tarzı. Yani bizim düşük iş gücü ve rekabetçi kurla ihracatı sürdürülebilir olarak arttırma şansımız yok. O dönem kapandı.

“Katma değerli ve markalı ihracat yapmamız gerekiyor”

Türkiye'nin ihracatını en çok arttığı dönemler kurun sabit olduğu dönemlerdir. Yani 2002-2008. Neredeyse bir dolar, 1,2 liraydı ve Türkiye ihracatını arttırdı ve verimliliğini de arttırdı. Bizim yüksek teknolojiliyi kullanmamız lazım. Nitelik insan kaynağı, Ar-Ge'ye, inovasyona yatırım yapıp daha katma değerli ve markalı ihracat yapmamız gerekiyor. Yani bizim ithalatımız 3-4 dolar, ihracatımız 1 dolar birim fiyatta. Risk primimiz 760’larda. Bu da sonuçta borçlanma maliyetimizi etkiliyor. Şu anda kuru korumalı mevduatı da koyarsanız, yaklaşık yüzde 72-73 mevduat tamamen yabancı para biriminde. Ben de yatırım yapıyorum. Yatırım yapan arkadaşlara da söylüyorum. Yatırımın neredeyse yurt içinde aldığımız ham maddeler ve makine ekipman dahil yüzde 90 dövize endeksli. Yani bir şekilde aslında dolarize olmuşuz. Yabancı para birimine endeksliyiz.

“Ürüne göre enflasyon ÜFE rakamlarımız çok daha farklı”

Dünyada enflasyon yüksek. Ben geçen hafta Prag'daydım. Avrupalı eş dünyasıyla birlikteydim. Onların gündemi de bizden farklı değil. Gündemlerinin birincisi Rusya Ukrayna savaşı. İkincisi yüksek enflasyon. Üçüncüsü ekonomi, dördüncüsü gıda, beşinci sıralamayı enerji maliyetleri var. Gelişmiş ülkelerde enflasyon 5 ila 7 arasında. Bizim akranımızdakilerinde ise 9-10 civarında. Bizde 72,5 TÜFE, ÜFE yüzde 32 ama bazı sektörlerde daha fazla. Konuştuğum, sanayici arkadaşlar, 2021 ocak ayında 100 liraya ürettiğimi bugün 350 liraya üretiyorum’ diyor. Yani ürüne göre enflasyon rakamlarımız çok daha farklı.

“Büyümeden de bir miktar fedakârlık yapılabilir”

Yapılan hesaplamalara göre 70 puanın 20 puanını ithal ediyoruz. 50 puanı ise bizim aldığımız kararların sonuçları. TÜSİAD olarak bizim önceliğimiz enflasyonla mücadele olmalı. Şöyle bir döneme girildi. Büyümeden de bir miktar fedakârlık yapılabilir. Çünkü enflasyon en öncelikli konumuz.

c

Enflasyonda tüm iş kesimini, çalışanları, işverenleri yoruyor. Benim yüksek enflasyon deneyimim var ama geçen gün Ankara'da bir grup sanayici arkadaşla konuşuyorduk. Yönetici düzeyindeki CEO'ların yüksek enflasyonla iş yönetmeyi bilmediklerini söylediler. Ben 40 yıldır iş dünyasındayım. Ama son 20 yılda iş dünyasına katılmış şu anda CEO veya direktör veya üst düzey olan kişilerin yüksek enflasyonla iş yapma yetkinliği yok. Biz aynı şeyi 2002’de düşük enflasyonda iş yapmayı bilmiyorduk. Sonra alıştık. Bizden sonraki kuşak yüksek enflasyonla iş yapmakta zorlanıyorlar.

“Bu kararla kira enflasyona yenilmiş olur”

Konut kiralarının, 1 Temmuz 2023’e kadar, bir önceki kira yılına ait bedelin yüzde 25’ini geçmemesine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu'ndan geçti. Yani, kiraya yüzde 25 artış sınırı getiren düzenleme kabul edildi. Sadece kira geliriyle yaşayan bir insan için tabii oldukça zorlayıcı bir karar. Kira enflasyona yenilmiş olur. Kayıt dışına da kaymalar olabilir. İnsanlar kayıt dışına tetiklenmiş de olabilir. Yani bu tür önlemlerle bizim enflasyonu dizginlememiz zor görünüyor.  

“MHP'den de randevu talep ettik ama zamanlaması pek uygun olmadığı için ziyaret edemedik”

Ankara’da siyasi parti liderleriyle görüştük onlar da enflasyonun yüksekliğinden rahatsız. Prag izlenimlerimi aktardım. Avrupa Birliği'ndeki iş dünyasının kriz ve savaş sonrasını nasıl hazırlandıklarını anlattık. Yaptığımız ekonomik tespitleri ve raporlarımızı sunduk. İyi bir görüşme geçti. MHP'den de randevu talep ettik ama zamanlaması pek uygun olmadığı için ziyaret edemedik. TÜSİAD olarak tüm siyasi partilere mesafemiz aynı."