Yayımlanan son KHK’nın düzeltilmesi temennisinde bulunan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), OHAL şartlarının geride kalması beklentisini de yineledi.
Pazar sabahı yayımlanan 696 sayılı KHK’nın ‘ucu açık düzenlemeler’ içerdiği ve ‘hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabileceği’ uyarısında bulunan TÜSİAD açıklamasında, “Başarılı bir politikanın temelinde, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması da yer almalıdır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüssü sonrasında, ülkemizin artık hızla OHAL şartlarını geride bırakması gerekir” dendi.
Son KHK’nin toplumdaki bölünme ve güvensizlik ortamını daha da derinleştirmesinden endişe duyulduğunu belirten TÜSİAD açıklamasının tamamı şöyle:
“Son KHK’nın konusu olan düzenlemeler, toplumun geniş kesimlerini ilgilendirmektedir. Yeni KHK’nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir. Çünkü başka niyetle kullanılmaya elverişli bu düzenlemeler toplumun huzurunu etkileyecek birçok sıkıntıya neden olabilir.
Kuşkusuz, terörle mücadele mutlak bir kararlılıkla devam etmelidir. Ancak bu yönde başarılı bir politikanın temelinde, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması da yer almalıdır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüssü sonrasında, ülkemizin artık hızla OHAL şartlarını geride bırakması gerekir. Bu ilerleme demokratik değerlerimiz, güvenlik ortamımız, uluslararası etki alanımız ve ekonomik rekabet gücümüz açısından elzemdir.
Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bugün ülkemizin demokrasisi ve geleceğini ilgilendiren temel alanlarda milli uzlaşma ortamının tesisi daha da önem kazanmıştır. Dünya Değerler Araştırması’na göre Türkiye, vatandaşları arasında karşılıklı güvenin en zayıf olduğu ülkelerden biridir. Birçok ülkede yüzde 60’ın üzerinde olan birbirine güven oranı, ülkemizde maalesef yüzde 12’dir. Endişemiz, son KHK ile toplumumuzdaki bölünme ve güvensizlik ortamının daha da derinleşmesidir. Bu düzenlemeler Türkiye’de demokrasi, güvenlik ve hukuk devleti görünümüne zarar verebilir.
Son KHK’nın amacının bu yönde olmadığı resmi yetkililerce de açıklanmıştır. Buna uygun olan gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve OHAL ortamının geride kalmasını temenni ediyoruz. Hep ifade ettiğimiz gibi, şimdi daha güçlü Türkiye için toplumsal dayanışma içerisinde olmanın ve vakit kaybetmeden geleceğe bakmanın zamanıdır.”